English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Tembel

Tembel tradutor Português

1,481 parallel translation
Öğretmeyle ilgili yapabileceği bir şey olmadığını, sorunun daha ziyade disiplin ve iradeyle ilgili olduğunu... ve benim tembel olduğumu söyledi.
Ele disse não ter a ver com ensinar, mas com vontade e disciplina, e que eu era preguiçosa.
Tembel melekler.
Um anjo preguiçoso.
- Narin eller... Tembel ellerdir.
Mão suave, mão de preguiçoso.
Fitzsimmons atın tembel olduğuna karar verdi, onu disipline girecek şekilde eğitebileceğinden emindi.
Fitzsimmons concluiu que o cavalo era preguiçoso, e achou que podia tirar-lhe a sua teimosia.
- O kadarı yetmez seni küçük piç. Yoksa seni öyle bir kırbaçlarım ki kan sıçarsın tembel velet.
É melhor você fazer mais do que checar, seu bastardo... ou eu vou tirar a sua pele, seu vagabundo...
Tembel beleşçinin teki, bu arızanın artık son bulması gerek.
O tipo é um abusador e esta anormalidade tem que acabar.
Evet, tembel cüceler.
Sim, os anões preguiçosos.
Lanet olası tembel pislik.
Preguiçoso do caraças.
Maalesef tembel ve korkak.
Infelizmente, também é um cobarde preguiçoso. Heh heh heh.
Elbette, ama ne kadar tembel olduklarını... biliyorsun.
Claro, mas já sabes como são preguiçosas.
O tembel herifin mi?
Aquele preguiçoso?
Devam kitabı da yok, tembel işte!
Não há sequela? Preguiçosa!
Tembel ve aptalsın.
És preguiçoso e estúpido.
Büyük ihtimalle çalışmadığın ve tembel olduğun için öyle demiştir.
Talvez seja por não trabalhares e seres preguiçosa.
O tembel götünü ve kötü tavrını buradan çıkart!
te leve a seu preguiçoso traseiro e a essa má atitude fora daqui.
Belli bir etnik grubun gürültücü, tembel ya da sinsi olduğunu düşünüyorsan ya da gülünç ölçüde kapalı ve münasebetsiz.
Se acha que um grupo étnico específico é barulhento, preguiçoso ou sonso, ou incrivelmente mentecapto e incompetente.
TEMBEL BEN ÇİFTLİĞİ ESKİNİN BEN ÇIPLAKLAR KAMPI
Fazenda "Preguiça" Antiga Colónia de Nudistas
Tembel Ben Çiftliği'ne hoş geldiniz. Size burada bir hafta sade çiftlik hayatı yaşatacağız.
Bem-vindos à fazenda "Preguiça", semana de vida rústica de fazenda!
Affedersin. Tembel Ben Çiftliği'ne buradan mı gidiliyor?
Desculpe, este é o caminho para a fazenda "Preguiça"?
Siz de öyle bakın tembel tenekeler.
Ao contrário de vocês, seus "calinas"!
Yeni hayvan çevreye bir göz attı ve hemen ahırdaki en tembel, hırslı hayvanın yanını seçti.
O novo animal olhou à volta e acabou por escolher um lugar junto à besta mais preguiçosa e ambiciosa do estábulo.
Görme testindeki tembel gözlü kız olabilir mesela.
Ela pode ser aquela vesga que faz os testes à vista.
Tembel Göz Lizzie mi?
Lazzie Vesga? Nem pensar.
- Amcan tembel tenekenin teki.
- O teu tio é tão chato. - Não é.
Sen ve Jerry Amca ve Walt Pe-Pop Amca mutfak masasında oturup şu işten bu işten bahsedip, kimin daha hızlı bir şekilde işi halledebileceğinden kimin tembel olduğundan bahsederdiniz.
Lembro-me de si, do tio Jerry e do tio Walt Pe-Pop, sentados à mesa da cozinha, a falar desta equipa e daquela, quem é melhor com a carga dividida, quem descarrega mais depressa, quem é preguiçoso.
Osuruktan Buick'imi evimden iki sokak öteye park edip tembel bir... "Zorlu Yarış" çının gelmesini umuyorum.
Estaciono o Buick a dois quarteirões de casa, para ver se não mo vão buscar.
Benim tembel çocukları arıyorum.
Procuro os meus La-Z-Boy.
Ya çok tembel oluşundan, ya da işi sallamayışından, ya da akşamsan kalma oluşundan dolayı.
Ou por ser descuidado, ou por ainda estar de ressaca da noite anterior.
"Tembel kurtarıcı."
"Herói é chamado a agir."
Uzak durun sizi tembel yeşil yılanlar.
Para trás, suas cobras venenosas!
Hey, Tembel Beygir. Bize yapacak hoş bir şey bul.
Cavalo preguiçoso, arranja-nos algo para fazer.
Tembel kertenkelenin itirafları.
"Diário do Herói da Bazooka."
Eğer tembel değilsen bir seneye özgür kalırsın.
se não for preguiçoso, estará livre num ano.
Beni dinle tembel kertenkele.
Ouve, lagarto preguiçoso.
Tembel olduğunu da söylüyor.
Ele também me diz que é preguiçoso.
"Zeki fakat tembel."
"Brilhante mas preguiçoso."
Denizde 3 ay ve askerler mızmız ve tembel oldu
Três meses no mar e os homens tornaram-se indolentes e desleixados.
Çekin, tembel sürtükler, çekin!
Remem, pegas preguiçosas, remem!
Başardıklarını düşününce kendimi tembel hissediyorum.
Quando penso naquilo que ele conseguiu, até me sinto preguiçosa.
Bay Tembel!
Sr. Casual.
O tembel kıçını kanapemden kaldır da, bir iş bul kendine.
Levanta o traseiro do sofá e arranja um trabalho.
Tembel ödlekler.
Tiro ao lado.
Görüp göreceğin tek sınav bu, seni tembel. Yani ya oraya çıkarsın, ya da sen ve Gossie kıçınıza baka baka Güney'e geri dönersiniz.
Será o único teste que terás, senão tu e Gossie podem voltar para o Sul.
Tembel denizanası bile Böyle yapar
Até a preguiçosa medusa o faz
mutlu, şişman ve tembel bir kedi.
Ele é um gato feliz, gordo e preguiçoso.
Şey, Bayan Lerner, hiç tembel arı tarafından sokuldunuz mu?
E então, Srta. Lerner, já foi picada pela abelha da moleza?
Tembel olmanın bedelini ödeyerek başlıyor şimdi.
Começará a pagar por ser uma babosa
Kahrolası tembel.
És uma preguiçosa.
Zenginlerin tembel zekaları vardır.
Gente rica tem mente preguiçosa.
Sandee, Horton, Soda, Brick, haydi tembel herifler.
Sandee, Norton, Soda, Rubrica, vê la, seus cretinos preguiçosos!
Tembel teneke.
Preguiçoso duma figa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]