Tersine tradutor Português
2,584 parallel translation
Feokromasitomanın tersine mesane sorunlarına yol açardı.
Provocaria problemas de vesícula, diferente de feocromocitoma.
Bence bu iş tersine işliyor.
Acho que tens isso ao contrário.
Hele bir anomali açılsın, Connor hemen bozacak. Aslında, anomalinin enerjisini tersine çevirecek.
Assim que a anomalia for reaberta, o Connor vai colapsá-la, enviando basicamente a sua energia em marcha atrás.
İvmelendirici bobini tersine çevirebilirim.
Posso reverter a mola de aceleração.
Tablolar tersine döndü.
A sorte mudou.
Satılmış En Büyük Film içerisinde eğer bu Alınabilecek En İyi Güneş Gözlüğü desem, tam tersine, diğer güneş gözlükleri yapılmış en kötü gözlüklerdir diyebilir miyim?
Se eu disser que estes são os melhores óculos de sol que alguém jamais poderia usar, No maior filme já Vendido. Posso... de uma forma inversa, posso dizer que todos os outros óculos são os piores óculos de sol de todos os tempos?
Peki, jessopedin tersine çatmayı nasıl becerdiniz?
Então... como foi parar ao lado errado de um Jessoped?
Çünkü onlarda tamamen tersine çalışan bağışıklık sistemleri vardır, değil mi?
Porque o seu sistema imunitário funciona exactamente ao contrário, não é verdade?
- Zeki, güçlü, yaşına göre inanılmaz biçimde iyi korunmuş. Bir kadında aradığım her şeye sahip ve tanıdığım birilerinin tersine, bana gerçekten ilgi duyuyor.
- Ela é inteligente, poderosa, incrivelmente conservada para a idade, tudo o que procuro numa mulher e ao contrário de alguém que conheço, está interessada em mim.
Diğerleri uyanmadan önce işlemi tersine çevirmeyi denemeliyim.
Tenho que tentar reverter o processo antes que os outros despertem.
Bir kontrol noktasını tankla patlatmanın tersine.
Muito diferente de explodir uma barreira de inspecção com um tanque.
Senin köpeğinin tersine, tuvalet niyetine hep çimenlerimi kullanıyor.
Muito diferente do teu cão, que continua a fazer as coisas dele no meu relvado.
Martinez durumu tersine çevirdi.
Martinez dá a volta.
Tyler, umduğumuzun tersine, programa katılmayacağını tarafımıza bildirdi.
O Tyler informou-nos que não irá aderir ao nosso programa como esperávamos.
Fakat alında toplumumuzda sıklıkla gördüğümüz bunun tam tersine insan doğasının kusursuz tahribatıdır.
Portanto : o oposto, que frequentemente vemos na nossa sociedade é, na verdade, uma distorção da natureza humana, precisamente, porque muito poucas pessoas vêm as suas necessidades satisfeitas.
Yoksa toplumumuzun temel eğilimi... gerçekte, kişisel ve sosyal refahımızı yaratma ve korumamız için gereksinim duyduğumuz temel evrimsel ihtiyaçlarımızın tersine mi gidiyor?
Ou, a gravitação fundamental da nossa sociedade contraria efectivamente as exigências fundamentais evolutivas necessárias para criar e manter o nosso bem-estar pessoal e social?
Biliyor musun, senin tam tersine, Herkesin önünde seni rezil etmek istemedim.
Ao contrário de ti, eu não o envergonho na frente de todos.
Planının tersine gidersek hata yapacağını düşünüyoruz.
Se o forçarmos, talvez cometa erros.
Yani, aramalarda duyulan sesi tersine çevirip, arayan kişinin orijinal sesini tespit edebilirsiniz.
Significa que é capaz de reverter as distorções, e revelar a voz da pessoa.
Bunu tersine çevirmek için gidiyoruz fazla zamanımız yok.
Se quisermos virar o jogo, não temos muito tempo!
İlaca tersine mühendislik uygulanabilir.
Talvez possamos usar engenharia reversa na droga.
Elinde her zaman etkileri tersine çevirmek için panzehir olarak itüzümü olurdu.
Tinha sempre beladona à mão...
Tersine psikoloji mi yapmaya çalışıyorsun?
A tentar psicologia reversa?
Tam tersine tamamen vicdana kalmış bir şey.
Ao contrário, é totalmente consciente.
Hayır, tersine...
- Não.
Tam tersine çalışmaya başladığın için çok mutlu ve sana teşekkür etmek istiyor.
Está muito contente pelo teu começo e quer agradecer-te.
Planının tersine gidersek hata yapacağını düşünüyoruz.
Forçando-o, ele começará a cometer erros.
- Tam tersine.
Ao contrário. É o lugar certo.
Tam tersine ne olduğu gün gibi ortada.
Na verdade, é bastante óbvio o que aconteceu.
Karakteri tamamen tersine döner.
É uma mudança completa de personalidade.
Tam tersine, insanlar kimseye yük olmadan sağlıklarını koruyabilecek.
- Então fica do meu lado. E é assim.
Asla düzen bozulmaz ve asla tersine dönmez.
Nunca estão desordenados e nunca retrocedem.
Ama ilginç bir şekilde dünyanın neden tersine işlemediğini anlıyoruz.
Mas curiosamente, entendemos por que motivo o mundo não corre em sentido inverso.
Elimde bir tersine çevirici var.
Tenho um antídoto.
Simon'ın, Martinez'e tersine çeviriciyi vermesini engelle.
Impeça o Simon de dar o antídoto ao Martinez.
Durum tersine olsaydı aynısını bize yapmakta tereddüt etmezlerdi.
Se a situação fosse ao contrário, eles não hesitavam em fazer-nos o mesmo.
Demek ki tersine çeviriciyi ona ulaştırmalarını engelleyemedin.
Significa que não conseguiu detê-los de lhe darem o antídoto.
Tersine çevirici gerçekten ona olanları geri alabilir mi?
O antídoto... consegue mesmo reverter o que lhe aconteceu?
- Tersine çevirici.
- O antídoto.
Martinez'e verdiğimiz zehrin etkilerini tersine çevirebilecek bir şey.
Pode reverter os efeitos do veneno que demos ao Martinez.
- Simon Lee'de bir tersine çevirici var.
O Simon Lee tem um antídoto.
- Tersine çevirici mi?
- Um antídoto?
Martinez'e verdiğimiz zehrin etkilerini tersine çevirmek için kullanabilir.
- Ele pode usá-lo para reverter os efeitos do veneno que demos ao Martinez.
- Tersine çeviricim var.
- Tenho um antídoto. Um antídoto.
Martinez'e yaptıklarını bununla tersine çevirebilirsin.
Pode desfazer o que foi feito ao Martinez com isto.
Tersine çeviriciyi neredeyse almıştık.
Quase conseguimos o antídoto. O Agente Lee escapou.
Hatırlat da tersine gelmeyeyim senin.
Lembra-me para não entrar no teu lado mau.
"Sonrasında süreç tersine döner."
Nessa altura o processo inverte-se. "
Tamam, sinyali tersine çeviriyorum.
Ao reverter o sinal.
- Tam tersine.
Bates não foi egoísta, antes pelo contrário.
Tam tersine.
- Pelo contrário.