Tex tradutor Português
398 parallel translation
N'aber Tex. N'aber, dostum.
- Olá, Tex.
BUNU AÇMAYA ÇALIŞAN ÜÇ ADAM ÖLDÜRÜLDÜ
TRÊS HOMENS MORRERAM AO TENTAR ABRIR ISTO. TEX.
- Marie nerde, Tex?
- Onde está a Marie, Tex?
Tex hava açılıyor diyor.
O Tex diz que vai limpar.
- Devam et, Tex.
- Fala, Tex.
- Tamam, Tex.
- Está bem, Tex.
- Bir değişiklik var mı, Tex?
- Alguma alteração, Tex?
Tex aradı.
O Tex ligou.
Çünkü... Tex bunun kolay olmadığını söylüyor.
Porque... o Tex diz que não será fácil.
Tex, seni onlara yönlendirir.
O Tex diz-lhe onde estão.
Tex sana izin verdiği an tekrar başlıyorsun.
Voltará a descolar assim que o Tex autorizar.
- Tex'e onu gözlemesini söyle.
- Diz ao Tex para o esperar.
- Ne yapacağız, Tex?
- E então, Tex?
Tex nerede?
Onde está o Tex?
Aferin Tex.
Boa, Tex.
Teks, çekilmek ister misin?
Tex, queres desistir?
Acelen ne Teks?
Qual é a pressa, Tex?
Tex!
Tex!
Tex, arabanın içine gir.
Tex, sobe para a carroça.
Tex!
Texas!
Hey Tex!
Texas!
Tex mi?
Texas?
Tex.
Tex.
Sen buralardan değilsin, değil mi, Tex?
Tu não és daqui, pois não, Tex?
Tex, beni götür, ta bir sonraki kasabaya kadar.
Tex, leva-me contigo, só até à próxima cidade.
Haydi yaşlı Tex'e bir hoşça kal öpücüğü ver.
Vamos, dá ao velho Tex um beijo de despedida.
Buraya gel, Tex!
Vem cá, Tex! Já.
Aptal yerine koymuyorum, Tex.
Não estou, Tex.
Merhaba, Tex.
- Claro. Olá, Tex.
Henüz değil, Tex.
Ainda não, Tex.
Hoşça kal, Tex.
- Adeus, Tex.
Çiftliğe ne zaman dönüyorsun, Tex?
Quando volta para a quinta, Tex?
- Tex Penthollow ismi size bir şey ifade ediyor mu?
O nome Tex Penthollow significa alguma coisa para si? Não.
Her şeyi kendisi aldı ve ortadan kayboldu. Gideon, Tex ve Scobie'nin onu tekrar bulması, bu kadar uzun sürdü.
O Gideon, Tex e o Scowby demoraram muito tempo para o localizar.
Ordu, Almanların öldürüldüğünü düşünüyor. Ama bence onlar yaptı. Tex, Gideon, Scobie ve kocan.
O exército pensa que ele foi morto em acção pelos alemães... mas acho que o matou foi... o Tex, Gideon, Scowby e o teu marido... porque o meu irmão nunca iria o ouro.
Tex, bu çocuğu ne yapacaksan yap, tamam mı? Bütün bacağım uyuştu.
Pega nesta criança, as minhas pernas adormecem com ele no colo.
Pekala, ben burayı, Tex'in odasını ve Gideon'nun odasını alıyorum.
Certo, vou procurar no do Tex, fica aqui e descansa.
- Ne istedin?
Penso que foi o Tex, que o fez.
- Neden Tex'in yaptığını düşünüyorsun?
- Porque pensas que foi o Tex?
Gideon'dan şüpheleniyorsun, o zaman katil Tex olmalı.
Se suspeitas do Gideon, então deve ser o Tex.
Ama öte yandan Tex'ten şüpheleniyorsan katilin öteki adam, Gideon olması gerekir.
Por outro lado, se suspeitas do Tex, deve ser o Gideon. Acho que elas não podem ajudar.
Pekala, artık her şey sona erdi.
Bem, isto muda tudo. O Tex tem o dinheiro.
Para Tex'te. Yatağa dön. Onu bulunca haber veririm.
- Volta para a cama, vou achá-lo.
- Sanırım Tex hakkında yanılmışım.
Acho que estava errado, acerca do Tex ter o dinheiro. Porquê?
Muhtemelen Tex onu trende öldürdüğünde, bu Charles'ın yanındaydı.
O Charles deve tê-lo escondido, antes do Tex o matar.
Gizlice Tex'in odasını araştırıyordum ve çöp kutusunda bunu buldum.
Estava a bisbilhotar o quarto do Tex, e achei... a lista da mala.
Tex'in de bildiğini sanmıyorum.
Não acho que o Tex esteja aqui à toa.
- Tex mi?
- O Tex?
Tex?
Tex?
- Muhtemelen. - Yoksa Tex mi?
- Ou o Tex?
- Neredesin Tex?
- Onde estás, Tex?