Thumper tradutor Português
74 parallel translation
Ve ben Thumper.
E eu sou a Thumper.
Thumper...
Thumper...
Dostlarım Bambi ve Thumber'la tanıştınız sanırım.
Vejo que conhece as minhas amigas, Bambi e Thumper.
Amcamın da ilamı vardı. Kocaman haplar ve bol bol su içmek zorunda kaldı.
O meu tio Thumper teve um problema com a "proposta" dele e teve de tomar uns grandes comprimidos e beber muita água.
Hele yumrukçu Theo asla.
Theo... o "Thumper".
- Thumper'ı sevmiyor musun?
- Não gostas do Thumper?
- Hayır Thumper, otur.
- Eu? Não, Thumper.
Gerile, Thumper.
Para trás, coelhinho.
Zehirli'yi uyandırıp Thumper adlı elemanı pençelerinin arasına salmaya ne dersin?
Que dizes a acordarmos aqui o Dr. Veneno e a movermo-lo... E a mover ali o Coelhinho diretamente para as presas dele?
Thumper, yere yat!
Thumper, no chão!
Thumper, yat aşağı!
Thumper, para baixo!
Thumper, çabuk yere yat!
Thumper, deita-te já!
Hey, Thumper!
Thumper!
Gümgüm! Arabanı çeksek, ses sistemine el koysak ve seni toplum huzurunu kaçırmaktan tutuklasak?
Thumper, e se confiscássemos o seu carro, tirássemos a aparelhagem e o acusássemos de perturbar a paz?
- İyi geceler Thumper.
Boa noite, Thumper.
Hangi sıklıkla eline Patlar alıp... bir Fremen gibi kullanırsın?
Quantas vezes tu pegas num Thumper e vais? Como o Fremen que costumavas ser.
Söylediği şu şarkıyı hatırlıyorum da, "Benim Adım Katil".
Se bem que fiz como numa música dele, "Chame-me de Thumper".
Görüşürüz.
Até logo, Thumper.
Evet. Thumper bu gün biraz meşguldü.
É, o Thumper teve uma tarde movimentada.
Sen barda Thumper'a patlamış mısır atan o pisliğin yanındaki kızsın.
Eras a que atirava pipocas ao Thumper, com aqueles parvos.
Hey, Thumper. Saat kaç? Ne oldu?
Thumper, tu sabes que horas são?
Whiplash, Thumper, optik malzemelerinizi hazır edin.
Whiplash, Thumper, tratem do equipamento óptico.
Thumper, sen ve Dody, Weevil'i evine götürün.
Thumper. Tu e o Dodie levem o Weevil para casa.
Adım Thumper. Önemsediğini sanmasam da.
O meu nome é Thumper, não que te interesse.
Gürültü!
Thumper!
Bayan Hauser, Thumper, J.B.
Sr.ª Hauser, Thumper, J.B.
- Şerif, arkadaşın Thumper'ı serbest bıraktı.
O xerife libertou o teu amigo Thumper.
Thumper'ın kilidini senin kırdığını biliyorum. Kendininkini çıkardın ve Thumper'ın kilidine geçirdin.
Sei que partiste o cadeado do Thumper, tiraste o teu e puseste-o no cacifo do Thumper.
Ben top havuzunu boşaltırken sen parayı ve Efedrin'i Thumper'ın dolabına koyuyordun.
Enquanto eu estava a esvaziar a rede das bolas, estavas a pôr dinheiro e efedrina no cacifo do Thumper.
Thumper, köprüde ikiniz hariç onların olduğunu söylüyor.
O Thumper diz que eram os únicos que ficaram na ponte com vocês.
Thumper.
Thumper.
Değil mi, Thumper?
Pois não, Thumper?
Pizza siparişi götüren çocukları soymanı Thumper mı söyledi?
Foi o Thumper que te pediu para assaltar os miúdos das pizzas?
Felix'i, Thumper öldürdü.
O Thumper matou o Felix.
Tamam. Eğer Thumper'ın yaptığını biliyorsan bana niye ihtiyacın var?
Se sabes que foi o Thumper, para que é que precisas de mim?
İspatlayamıyorum. Henüz ve Thumper'ın elinde bana karşı bir kozu var.
Ainda não o consigo provar e o Thumper tem provas contra mim.
Thumper, Felix'e yaptığının cezasını öyle ya da böyle bir şekilde çekecek bu işi ya yasalar halleder ya da ben.
O Thumper vai ser preso pelo que fez ao Felix de uma de duas maneiras, pela lei, ou pelas minhas mãos.
Eğer Thumper yaptıysa, hem Felix'i öldürdü, hem senin suçlanmanı sağladı, hem motosiklet çetesinin lideri oldu hem de okul uyuşturucu trafiğini elinde tutuyor.
Se foi mesmo o Thumper, está prestes a escapar-se com o homicídio do Felix ter-te enganado, ter assumido o controle sobre o Clube de Motas, e de ter controlado todo o tráfico de drogas na escola.
Hayır. Bence bu işi Thumper yaptı. Ama emri tedarikçisi verdi.
Não, o Thumper fez o que fez, mas as ordens vieram do fornecedor.
Thumper'da senin yasaları hiçe saydığın, telefonuna kayıtlı görüntüleri göstermeye karar verebilir.
O Thumper pode decidir que quer mostrar o seu telemóvel com vídeo, com imagens de ti a fazer justiça.
Hepsini Thumper uydurdu, tamam mı?
O Thumper inventou tudo, percebes?
Sacks, Eduardo "Thumper" Orozco için tutuklama emri çıkartın.
Sachs, arranje-me um mandado para o Eduardo "Thumper" Orozco.
En azından Thumper'la ilgili haklıydın.
Pelo menos acertaste com o Thumper.
Karnavalda Thumper'ın dolabına parayı koyarken gördüm.
Vi-a quando pus o dinheiro da feira no cacifo do Thumper.
Emekliye ayrılmak o kadar da berbat değil, Thumper'a sor.
Sabes, a reforma não é assim tão boa. Pergunta ao Thumper.
Zavallı çarpıtıcı insan...
Pobre Thumper...
Thumper'a iyi davran.
Sê simpático com o Thumper!
Thumper adıyla bilinir.
É conhecido por Thumper.
Hadi ama Thumper.
Vá lá, Thumper.
Son zamanlarda Thumper'ı gördün mü Weevil?
Weevil, tens visto o Thumper ultimamente?
Thumper'ındı.
Era do Thumper.