Tiki tradutor Português
226 parallel translation
Tiki tak bum tik tak
Um chick a chick boom chick boom
Tiki tak bum tik tak İşte kalbinizdeki Trinidad Güzeli
Um chick a chick boom chick boom é a Senhora de Trinidad
Kon-Tiki gibi bir sal yapıp okyanusta seyredeceğiz.
Faremos uma jangada e vogaremos pelo Pacífico, como a Kon-Tiki.
Hokus pokus, tiki tokus
Hockety, pockety wacati weg
Hokus pokus, tiki tokus...
Mais rapidez Hockety pockety wocati whoa...
Hokus pokus, tiki tokus Rambada Rumba Merlin Bomba
Enche o pacote que nada é demais Mais kabum tudo faz isto
Şu tiki olan kısa pantolonlu lise öğrencisini mi?
Um miúdo da secundária de calções com convulsões?
" Kon-Tiki'nin devinimi her zamankinden biraz farklıydı.
" O filme kon-Tiki era um pouco diferente da realidade.
- Şu tiki yapmasan?
- Não podeis parar de tremer?
Ananas prensesi Tiki yaşardı
Vivia a princesa ananás, a Tiki
Herkese Aloha, benim adım Tiki.
Aloha, pessoal, o meu nome é Tiki.
Tiki, Tiki Konuşmak ister bizimki
A Tiki, a Tiki Quer falar, falar, falar
Tiki savaşçısı kostümüm ne olacak?
O que é que vou fazer ao meu fato de guerreiro Tiki?
Tiki Savaşçısı kostümüne yeni pil koy
Vai pôr o teu fato de guerreiro Tiki e toca a despachar!
Tamam. Bunlar senin mama-sanların, Tiki ve Maria.
Estas são as tuas "mamãs", a Tiki e a Maria.
Tiki, merhaba de.
Tiki, cumprimenta-o.
Zack - Tiki ve Maria.
Zack, a Tiki e a Maria.
Tiki bir şey gördü.
Tiki viu algo.
Şimdi Tiki, söylediklerimi ilet.
Tiki, espalhe a notícia.
- Tiki Moteli.
- Tiki Motel.
Eğlenceli bir geceden anladığım şey kağıt orkideler ve plastik Tiki lambaları içinde diz çöküp "Feelings" şarkısını söylemek değil.
Cantar o "Feelings", enterrada em orquídeas de papel até aos joelhos e lâmpadas de plástico não é bem a minha noção de uma noite divertida.
Tiki öldüren suyunu nasıl istersin?
Queres um batido Tiki-Death?
Hayır, zenginlerin o tiki şeylerine pek yüz vermiyoruz.
Ah, nós não gostamos dessas paneleirices de pessoal rico.
Okuldan sonra çalışmak için uygun bir yer ama, "Merhaba, ben Tiki Post'tan Rob" hoş olmuyor.
Uh, é bom para um trabalho depois da escola, mas... Olá, Sou o Rob e dirigo o Tiki Post?
Tiki Post'a geri dönüş.
De volta aos correios Tiki.
Tiki Donuts'un 2'den sonra Latin çalan bir travesti bar olduğu kimin aklına gelirdi.
Quem pensaria que depois das 2h da manhã, Tiki Donuts se torna-se num bar Latino para drag-queens.
Fred bana gülümseyip duruyor. Tiki falan mı var?
O Fred está-me sempre a sorrir, aquilo será engate ou um tique?
Ben Kral Telsiz Tiki.
Sou o Rei Talkie Tiki!
- Telsiz Tiki'ye öfkelenme.
Não enfureças o Talkie Tiki!
Sinir tiki, zayıf sinirler.
TIQUE NERVOSO, SINAL DE PERTURBAÇÃO NEURÓTICA
Sana eski baskısını almış olsaydım, içinde "tiki" gibi bir sözcük bulamazdın.
A anterior não tinha a palavra "jiggy".
Şu ki... sen biraz tiki kızlar gibisin.
Bem, o que se passa é... tu gostas da Little River Band.
Yani tiki gibi davranan kızlarla çıkamam.
Quer dizer, eu... eu não posso estar com uma rapariga que gosta da Little River Band.
Jill... tiki kızlardan hoşlanırım.
Jill, eu gosto da Little River Band.
- Ne istersen?
Uma cola com rum e um tiki.
Chin Tiki'de 10 çılgın kız
Dez maradas dentro do Chin Tiki
Chin Tiki'de Papa Doc'la konuştuğunu gördüm.
Vi-te a falar com o Papa Doc no Chin Tiki.
Ve önceki akşam Chin Tiki'de.
E no Chin Tiki naquela noite.
- Pijamalarım, tiki-takam!
- Meu pijama, meu tique-taque!
- Tiki-taka!
- O Tique-taque!
- Bu tropikal değil. Bu tiki.
Não é tropical.
- O zaman lütfen ondan kurtul.
É "Tiki". - Por favor, tira-a.
Bu gece buluşacaktık.
Tínhamos combinado encontrar-nos hoje no Tiki Ti.
Tiki kızlar geldiler.
As miúdas da Polinésia.
Şu tiki kız, Tonya.
A polinésia, a Tonya.
Peki ya tiki kız?
E a polinésia?
Ben onu tiki dansçısı sanıyordum.
Mas ela era uma bailarina da Polinésia.
Hayır hayır...
Não, não, não, tiki, tiki, ti...
Tiki Post'ta yapıldı.
Estou no "Posto Tiki".
- Bizim neden "Tiki barı" mız yok?
Porque não temos um bar polinésio?
Tiki Ti barında.
Era?