Tinder tradutor Português
77 parallel translation
Kadınların çoğuyla Tinder ve Angler gibi telefon uygulamalarından tanışıyormuş.
Conhece as mulheres quando usa aplicativos. Por exemplo, Tinder e Angler.
Tinder gibi ama kız kuruları için.
Spinder. É como o Tinder mas para as solteironas.
Tinder'da 78 talibim var.
78 gajos querem-me no Tinder.
Ne zamandır Tinder'dasın?
Há quanto tempo tens Tinder?
Hey, kocasıyla Tinder'da tanışmış bir kız tanıyorum.
Ei, eu conheço uma miúda que conheceu o marido no Tinder.
Hayır, dur, kocasını Tinder'da görmüş.
Não, aliás, ela viu o marido no Tinder.
Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Tinder, günümüzde kullanılan herhangi bir uygulamayla, bir başkasına çok sayıda ulaşma imkanına sahibiz.
Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Tinder... Qualquer aplicativo em alta hoje dá muito acesso a terceiros.
bu uygulama Tinder gibi.
Esta aplicação parece o Tinder.
Hayır. Tinder gibi değil.
Não parece nada.
Facebook, Friendster, Twitter, Tinder.
"Facebook", "Friendster", "Twitter", "Tinder".
Tinder'a benziyor.
É uma espécie de Tinder.
Dice ve Tinder. O barlara gitmiştim.
Já fui a esses bares.
Tinder'da ve hayatta evet.
Na internet e na vida.
Artık Vine, Flickr, Tumblr, Tinder, Facebook, Hulu,...
De agora em diante, não haverá mais Vine, nem Tumblr, nem Flickr Nem Tinder, nem Facebook, nem Hulu.
Tinder'da beni kimin seçtiğine bir bakın.
- Vejam quem gostou de mim, no Tinder.
Nick Sorrentino. Tinder'da yalnızca bu ay 234 kadın seninle eşleşmiş.
Nick Sorrentino. 234 mulheres comunicaram contigo no Tinder só este mês.
Çünkü deli gibi yalnızım ve Tinder uygulamasıyla sevgili arayan 25 yaşında biriyle sohbet etmektense şuradaki bar sopasını kendime geçirmeyi tercih ederim.
Porque eu estou muito sozinho e a ideia de tentar ter uma conversa com alguém de 25 anos enquanto ela mexe no Tinder, faz-me querer empalar-me na torneira do bar.
Tinder profilinde en sevdiğin filmin Yaralı Yüz olduğu yazıyor.
O teu perfil no Tinder dizia que Scarface é o teu filme preferido.
DEA ihbar etti. Tinder Banks'taki torbacılar ayda beş milyon dolar para aktarıyormuş.
Uma casa de passe em Tinder Banks, movimenta 5 milhões por mês.
Tinder Banks haydutlarının yarısı üzerimize çullandı.
Os Tinder Banks Outlaws, metade do gang, avançam para nós.
Disco Stu işine geri döner.
O Disco Stu está de volta ao Tinder.
Ben bunun için Tinder'ı suçluyorum.
Bom, culpo a Yesca por isso.
Adeta sosyopatlar için Tinder gibi.
Nossa senhora que nojento. É uma ferramenta de busca para sociopatas.
Potansiyel meta-insanlar için Tinder uygulaması mı yapacağız?
Fazemos uma aplicação tipo Tinder para potenciais meta-humanos?
Ben senin yaşlarındayken, Tinder diye bir şey vardı.
Quando tinha a tua idade, havia aquela coisa chamada Tinder.
Şeyden beri bu kadar az kişi görmemiştim... Tinder'a * girdiğinden beri mi?
Não vejo tão poucas pessoas aqui desde... que aderiste ao Tinder?
Geçen akşam Tinder'daydım.
Estive no Tinder recentemente.
- Tinder'da mısın?
- Mora em Tinder?
Tinder rekorunu kırmam gerekiyormuş gibi hissediyorum.
Sinto que tenho uma obrigação para com o recorde do Tinder.
- Tinder rekoru ne?
- Qual é o recorde do Tinder?
Ama arkadaşlarımdan biri evli, diğerinin ise Tinder'ı var, - yani biraz kafası meşgul.
Um dos meus amigos é casado e o outro instalou o Tinder, está um pouco preocupado.
Ne oldu senin Tinder bebeklerine?
E as tuas gajas do Tinder?
Kibarlık edip sana bir Tinder hesabı da açarız.
Como és um bom rapaz, vamos criar-te uma conta no Tinder.
Tinder kullanmak gibi.
É como o Tinder.
Yani ofiste Tinder'a falan bakmak yok, anlaşıldı mı?
Por isso, nada de Tinder no escritório, está bem?
- Evet, Tinder mesela.
Sim, o Tinder, eu ouvi.
Senin olmadığı belli olan internet üzerinde şarkı çalma listesi var ama Tinder, Facebook, ve Instagram hesapları hep senin adına, ayrıca gitti gidiyorda başkent büyük gar yanındaki yeni dairesi için alacaklarının yer aldığı istek listesi var.
Tem contas no Spotify que não são nada como a tua, Tinder, Facebook e Instagram todas as contas com o nome dele, e uma lista de desejos no Amazônia cheio de coisas para o novo apartamento perto da Estação Union em DC.
Tinder'a girdiğim zaman şöyle yapıyorum bak, " Siyahi, hayır.
No Tinder, estou sempre a escolher. " Negro, não.
Sen Tinder hesabına Porsche koymuşsun.
- Com o Porsche na foto do Tinder.
Tinder'da saklı kalamazsın.
Não se pode ser subtil!
Ne komik, Tinder profilimde de öyle yazıyor.
Engraçado, isso é o que diz o meu perfil do Tinder.
Bilgisayarımı alayım ve Tinder eşlerimi bulayım.
Vou ao portátil ver os meus encontros no Tinder.
Eminim Tinder avatarın saç odaklı ve yıldızlarınki gibi gösterişlidir ama biyografini nasıl yazdın?
De certeza que a tua foto no Tinder centra-se e lisonjeia o teu cabelo, mas como é que escreveste a tua biografia?
Sahte bir isimle onu Tinder'da ağına mı düşürdün?
Andaste atrás dele no Tinder usando um nome falso?
Forum da Lesbian Tinder'ı olup çıktı.
É um tipo o Tinder para lésbicas.
- Ne online?
- A tua conta no Tinder.
- Tinder profilin.
Desculpa lá?
Çok özür dilerim.
Tenho de ir buscar o meu filho porque o idiota do meu ex-marido emprestou o carro à puta que conheceu no Tinder.
Gidip oğlumu almam gerek çünkü kuş beyinli eski kocam arabasını Tinder'dan düşürdüğü son fahişeye ödünç vermiş.
Pagámos muito por isto.
Onunla Tinder'da mı tanıştın?
- Conheceste-a no Tinder?
Meta-insan Tinder'ı mı yapmış oldum ben?
Acabei de criar o Tinder metahumano?