Titan tradutor Português
511 parallel translation
O gece tüm siyahların zararsız hale getirilmesi için bitişik eyaletin önde gelenine celp teslim edilir.
enviam-se citações ao Titan do condado vizinho para desarmar a todos os negros essa noite.
İş hayatının Titan'ı.
Titä do sistema!
- Titan'lardan biri değil mi bu?
- Ele näo é um dos Titäs?
Japon nakil hattı Cape Titan'ın güneyinde hayli az yayılma göstermiş olmalı. Dolayısıyla Broderick, Lalatea, Muk ya da Gavabutu'yu vurabilir.
Há poucas linhas de abastecimento japonesas a sul do Cabo Titan, por isso, o Broderick talvez chegue a Lalatea, Muk e Gavabutu.
Mırıldanmalarından anladığım kadarıyla, Cape Titan üssünde gemiler toplanıyor.
Pelo que percebi daquele palavreado, há vários navios a oeste da base nipónica do Cabo Titan.
Japonların Titan'da ne halt ettiklerini bilmemiz gerek.
Seja como for, damos início ao Skyhook? Temos de saber o que andam os japoneses a tramar em Titan.
Cape Titan'ın güneybatısında olmalı.
Deve estar a sudoeste do Cabo Titan.
3000 km'den uçuyorum. Güneybatıdan Cape Titan'a doğru. Okuyor musunuz?
Estou a 10 mil pés de altitude e estou a chegar ao Cabo Titan por sudoeste.
40 dakika içinde Cape Titan'da olacağım...
Estarei sobre o Cabo Titan daqui a 40 minutos.
Savaş gemileri güneye, Cape Titan'dan uzağa ilerliyor.
É uma esquadra? Navios de guerra em direcção a Sul, longe do Cabo Titan.
Titan'dan Japon uçakları, sanırım.
Devem ser "Zeros" de Titan.
Titan'dan Levu-Vana'ya bu yakıtla ne kadar idare edebiliriz?
Quanto tempo acha que demorarão de Titan até Levu Vana?
Geleceğin bir Titan'ı!
Titã do futuro!
Mimas, Titan, Dione var, ve tabiki Hyperion.
Há Mimas, Titã, Dione, Hyperion, claro.
Elektrik ışığı, Edison'nun mucizesi, modern bir Prometheus ( Mitoloji'de bir titan ).
A luz elétrica, cortesia de Edison, é o Prometheus actual.
Tabii ki Dünya var,... ancak Mars, Titan ve belki Jüpiter için de ihtimaller var.
Há a Terra, como é claro, mas há possibilidades para Marte, Titã e talvez para Júpiter.
Huygens Satürn'ün büyük uydusu Titan'ın da kaşifidir.
Huygens descobriu ainda Titã, a maior lua de Saturno. ( E do sistema solar )
Halkalardan uzakta, kızıl ışıklar içinde Saturn'dev bulut kaplı uydusu Titan'la karşılaşıyoruz.
Longe dos anéis, banhada na sua luz vermelha, encontramos a imensa lua de Saturno coberta de nuvens, Titã.
Titan buzullarının yakınında organik molekül bulutlarının içerisinde muhteşem halkalı gezegen Saturn'ü görebiliriz.
Perto de uma falésia de gelo de Titã, através de uma rara brecha nas nuvens de moléculas orgânicas, pode ver-se desenhando-se graciosamente, o planeta anelar Saturno.
Titan'ın Voyager uzayaraçları tarafından ilk keşfedildikleri güne dönerek bu destansı yolculuk güneş sisteminin dışına yıldızlar arsındaki büyük karanlığa uzanıyor.
Eles olharão para trás, para o tempo em que Titã foi visto pela primeira vez pelas Voyagers, nas suas épicas viagens para lá dos planetas gigantes, para fora do sistema solar, para a grande escuridão entre as estrelas.
Titan'ı alın misal, Saturn'ün dev uydusu.
Ou considere-se Titã, a lua gigante de Saturno.
Atmosferinden nitrojen ve metan alarak Satürn'ün manyetik alanında oluşan Titan'dan alınmış elektronlarla karıştırarak Titan sisine çok benzeyen bir yapı elde edebiliriz.
Tomamos o nitrogênio e o metano da sua atmosfera, irradiamo-lo no laboratório com eletróns, como os que chegam a Titã vindos do campo magnético de Saturno, e fizemos esta matéria, que combina quase perfeitamente com as propriedades observadas da neblina de Titã.
Yani yaşamı başlatan yapılar Titan bulutlarından yağarak, mucize bir rol oynuyor.
Assim os constituintes da vida, estão chovendo dos céus de Titã como manah do céu.
Cassini görevinin Titan'ın organik bulutlarına inceleme araçları göndererek gizemli yüzeyini keşfetmesini bekleyemem.
Mal posso esperar até que a missão Cassini, envie uma sonda exploradora através da neblina orgânica de Titã, para a sua enigmática superfície.
Titan Titana karşı!
Um titã contra um titã!
Birazdan burada kuralsız güreşe tanık olacağız. Bayanlar baylar, bu gece sizlere bu müsabakayı getiren dünya tarihinin ilk saç yağı, ayak merhemi ve salata sosu Pislik'in ve oyuncak nükleer füze Titan'ın mucitleri.
Bem, vamos começar com luta livre, trazendo para vós, esta noite, senhoras e senhores, pelos autores de Escumalha, a primeira combinação do mundo de óleo de cabelo, pomada para os pés e molho de salada.
Bu Titan için iyi bir hikaye olabilirdi.
Seria um óptimo artigo para o Titan.
Okul gazetesinde görevliyim. Adı Titan.
Escrevo para o jornal escolar... o Titan.
( tekrarlamaya devam eder ) Titan'a gittim, Lobanski'ye gittim Sıkı doğra, sıkı oyna, parolam bu.
Balda-te e diverte-te á grande, é esse o nosso lema.
-, Titan aşkına bu gürültü de ne?
Que barulheira é esta?
Gelecek hafta Manin'in demir maskesinin 35. bölümünden devam edeceğiz, "Titanın Ölümü."
Na próxima semana, capitulo 35 do Homem da Máscara de Ferro... "A morte de um titã."
- Sen kendin bir pilotsun, değil mi Geordi? - Evet efendim. Kariyerime bir mekik pilotu olarak başladım.
Dirige-se em curso direto a Titan, espera até roçar a atmosfera, gira de repente o leme e dá a volta à lua.
Jüpiter'den Satürn'e gidiş ve geri dönüş, günde bir kez, her gün. Öyle mi? Ben de bir süre o güzergahta çalıştım.
Esta viagem à nebulosa requer a alguém que saiba fazer o Giro de Titan sem pensar.
O halde Titan Manevrası yapmış olmalısın. Evet.
As minas devem ser colocadas a dois quilômetros das naves cardassianas, mas o fluxo cegará os sensores, menos ao detector de proximidade.
Doğrudan Titan'a bir rota kuruyorsun, tam atmosfere dokunana kadar yüksel, dümeni sertçe üzerinden aşır ve çabucak 0.7 C'ye dön.
Necessita a um bom piloto para obtê-lo. É esse você?
O sıralarda en son silahlarının yapımını bitirmek üzereydi. Ekto Morfikon Titan ; yani tüm evreni kendine esir edecek ikili makine.
Ele estava prestes a terminar a construção das suas armas mais sofisticadas, as Titãs Ectomórficas, máquinas gémeas capazes de escravizar todo o universo.
- Prometheus'un ( İlk insanı yaratan Titan ) çığlığı.
Os gritos de Prometeu.
Titan'ları serbest bırakan kurtarıcı hanginiz?
Qual de vocês é o libertador dos titãs?
Bunlar Titan'lar.
São Titãs.
Titan'lar bizim dostumuz.
Os Titãs são nossos amigos.
Hadi Titan'ların kurtarıcısına bir tempo tutalım!
Viva para a libertadora dos Titãs!
Ben Hyperion'um, Güneş Titan'ı, Göklerin Efendisi!
Sou Hiperion, o Titã do sol, o senhor dos céus!
Titan'ların yardımıyla küçük toplumunuzu yeniden büyütebilirsem o zaman tatmin olacağım.
Ficarei satisfeita se conseguir com que a vossa pequena comunidade floresça de novo...
Titan'ları yanıma alıp dünyayı dolaşacak ve gezdiğim her yerde insanoğlunun problemlerini çözeceğim.
Vou levar os Titãs comigo, à volta do mundo para resolver os problemas da humanidade, onde quer que formos.
Şu senin emirlerinden pek de hoşnut olmayan Titan var ya.
Aquele Titã, não estava muito contente com as tuas ordens...
- Titan'a bir bakabilirsiniz.
- Talvez.
- Keşif uçakları geri dönmez.
Podemos ir ver o que se passa no Cabo Titan ou mandar um avião de reconhecimento.
Ne zaman fırlayacağı belli olmuyor.
E pelos criadores de Titan, o inovador míssil nuclear.
Titan'a gittim, Juno'ya gittim. Kavonoza girebilecek Sekiz şey sayabilirim.
Consigo nomear oito coisas Que podes guardar em frascos.
- 0ooooh! Lister, Titan aşkına bu gürültü de ne?
Lister, que barulheira é esta?
Titan Manevrası'nı uykusundan uyandırabilecek birine ihtiyacı olacak.
É o melhor.