Tk tradutor Português
165 parallel translation
- Sen de çıtkırıldım Mike'a benziyorsun.
- Então és uma cobarde como o Mike?
Bıkmaktan ve bezmekten sıtkım sıyrıldı.
Pra mim, chega! Estou de saco cheio de estar de saco cheio.
Benim Virginia hanımefendisi, çıtkırıldım karım bir fahişe gibi kullanılıyor!
A mosquita morta de minha esposa educada na Virginia serve de prostituta!
Bu uzun yarışı nasıl kazanacak, çıtkırıldım bir atla mı?
Como vai ganhar uma corrida de 1.000 Km, sentado num selo?
Amma çıtkırıldımsınız!
Vocês são algumas velhas?
Çok çıtkırıldımdı ama çok zekiydi.
Um grande janota, mas muito esperto.
Senin zavallı erkekliğin çok çıtkırıldım vaziyette, bununla yüzleşemiyorsun.
A tua patética masculinidade é tão frágil que não aguenta a confrontação.
Çıtkırıldım ateşi mi?
Febre amarela?
Bu kez gerçekten sıtkım sıyrıldı.
Desta vez foi demais.
Nerde o çıtkırıldım kovboy oyuncağı?
Onde está aquele boneco cowboy cobardolas?
Yani, burada gördüğün bu sistemdeki... TK dört yüz yirmi birden iki bas sesi alırsın.
Basicamente, obtém-se o dobro do baixo... com o TK241, que temos disponível neste sistema.
Ama tabii TK dört yüz yirmi bir taktırdım.
Mas, claro que o modifiquei com o TK421.
Bunları benim ağzımdan duymak var, bir de TK dört yüz yirmi birden dinlemek var.
Uma coisa é ouvi-lo da boca do Buck, outra coisa é ouvi-lo do TK421.
Eğer bu şekilde alırsan, TK dört yüz yirmi birde olduğu gibi çalmaz.
Se comprar o sistema tal como está... não vai soar assim sem a modificação do TK421.
Bu TK, Bay Berret.
Este é o T. K., sr. Barret.
TK neden sakinleştirici vermedin?
Pensei que lhe tinhas dado algo.
- TK, çağrı cihazını ver.
T.k., dá-me o teu beeper.
- Durumu nasıl TK?
Como está ele T.k.?
TK'le ben şu köstebek konusunda konuştuk.
T.k. e eu discutimos isso. A hipótese do "jogador interno"
- TK, sana bir şey sorabilir miyim?
- Teek, Posso fazer-te uma pergunta?
Paskalya'ydı lra. TK'nin dediği gibi.
Era dia de trabalho, Ira, como o T.K. disse
- Neyi soracak? - Haydi TK.
- Pergunta-me o quê?
TK çantanı buraya getir.
T.K., traz a tua bolsa aqui!
TK, haydi getir şunu!
Fá-lo! Trá-la aqui!
- TK lütfen.
Avery...
TK acele et. Planı hatırlıyor musun Max?
Lembras-te do plano, Max?
Haydi TK yap şunu.
Cortamos o dedo ao tipo errado.
- TK, şu kızı ara artık.
Volta a ligar à tipa. Vamos.
Çıtkırıldım bir "Ama tırnağım kırılırsa?" tokadı istemiyorum.
Não me venhas com um "não quero partir uma unha".
Hastalanmak zayıflıktır. Çıtkırıldımlara özgüdür.
Adoecer é para fracos, para maricas.
Tatlım, kimse senin çıtkırıldım olduğunu düşünmüyor. Ama senin mendile ihtiyacın olduğunu düşünüyoruz.
Ninguém te acha maricas, mas precisas de um lenço.
Teksaslı çıtkırıldımı dert etmiyorum çünkü günün sonunda kimin yatağına süzüleceğini biliyorum.
Mira o quanto quiseres essa miúda do Texas... porque eu sei para que cama é que tu irás rastejar no fim deste dia.
Eğer o çıtkırıldımı öldürmek isteseydim bunu salon dolusu insanın gözü önünde yapıp sonrasında da dikkat çekici bir şekilde....... oradan ayrılmam beni ekstradan şüpheli göstermez miydi?
Vá lá. Se eu quissese matar esse rebento... iria fazê-lo numa sala cheia de pessoas... e depois pôr-me em fuga para que eu parecesse suspeita?
Mesela PHBR 3, 1590 KK, 90 KY, 3930 S, 114 TK.
Vejamos HBWC3, 1590 BC, 90 BF, 3930 S, 114 TC. 3 hambúrgueres com queijo.
Elindeki en haşin şeylere ihtiyacımız olduğunu söyle, TK-67'ler, bomba atarlar, filan.
Diz-lhe que precisamos do melhor material que tiver. TK-67, lança-granadas, etc.
Frank'de hata senin çıtkırıldım biri olup erken çalışanları yukarıya gönderdiğini söylediği için.
Frank é um patife por te dizer que és um bébé chorão, e que que o seu capataz machão mandou os seus homens subir.
Seni çıtkırıldım puşt.
O maldito.
Bu kadar çıtkırıldım olma.
Não sejas mariquinhas.
TK Planet'e hamile iç çamaşırı kataloguyla gelir,... ve tüm kahvaltı boyunca herkesin oradan seçim yapması gerekir, yapılacak seçimse... " Çarşamba, 5 Mart.
Quarta-feira, 5 de Março.
- Çok çıtkırıldımsın, Cohen.
- És tão arrogante, Cohen.
- Çıtkırıldım olan sensin, kadın.
- Tu é que és arrogante, mulher. - Certo, leva-o.
FlighT FlighT @ Turkishairlines.Tk
D Leosimpson Podemos mudar?
Bu çıtkırıldımlar Alman kurşunlarına göğüs germeyeceklerse, Fransız kurşunları ile tanışacaklar.
Se não enfrentam os alemães, vão se haver com os franceses.
Bak, çıtkırıldım! Kızla kafa bulma.
Ouve lá rapaz, não te metas com ela.
Çıtkırıldım!
Fraco!
- Hayır, TK bırak onu.
Vá lá!
- Hayır TK.
- É do Sri Lanka.
Haydi TK, sor.
Vá, TK, pergunta-lhe.
Çeviri : mako _ chan ( Zümrüt )
Tradução e Subtítulos por Aye aye @ argenxena.tk
Pima pamuklu nine donları ile geniş belli streç likradan hamile külodu arasındadır. "
A TK chega ao Planet com um catálogo de roupa interior para grávida... e passa o pequeno-almoço todo... a pedir a opinião de todas entre cuecas de avó de algodão pima... e cintas elásticas de Lycra para grávidas.
FlighT FlighT @ Turkishairlines.Tk
Ripado por Tylerg Traduzido por Leosimpson.