English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ T ] / Tony

Tony tradutor Português

12,069 parallel translation
Vay be adam Tony Soprano'ya benziyor.
Esse tipo soa como Tony Soprano.
Senin şöyle olduğunu düşün, şey gibi, Latin Amerikalı Kenny, Japon Tony.
Imagina se te chamassem, tipo, Kenny Soja, ou Tony Japa.
- Tony Watson.
- Tony Watson?
Green Sokağı 384 numarada büyüyen Tony Watson'u arıyorum.
Certo, tento encontrar o Tony Watson que cresceu na Green Street, 384.
Tony ve kızlar burayı seviyorlar, yani...
Sim, o Tony e as miúdas adoram viver cá.
Tony, evet.
O Tony.
Tony'nin Bay Caspere'le pek ortak noktası yoktu.
O Tony não tinha muito em comum com o Senhor Caspere.
Sence baban veya Tony'yle olabilir mi?
Achas que era com o teu pai ou com o Tony?
- Bir de senin şu Tony- -
E o teu filho, Tony?
- Tony, nasılsın?
- Tony, como estás? - Osip.
Caspere bu partileri yapma fikrini Tony Chessani'yle birlikte buldu.
Caspere inventou a ideia das festas com o Tony Chessani.
Tony, siyasi hırsları olan bir pezevenk.
O Tony é um chulo com ambições políticas.
Tony sunduğu hizmetlerle dost kazanır şu bahsettiğin varlıklı adamlar.
E o Tony com este serviço, ganha amizades com os tais homens influentes que falou.
Şirketlerden birinin sahibi belediye başkanının oğlu, Tony Chessani.
Uma delas é do filho do Presidente, Tony Chessani. Esse?
Yani bana göre, adamın, Tony'ye ve şu diğer adama seni sikişe getirip Caspere'in hisselerini elinden almalarında yardım etmiş.
A mim, parece-me que o teu gajo ajudou o Tony e este último gajo fodeu-te com as acções do Caspere.
Tony C ve adamları.
Eram o Tony C. e os amigos dele.
Tony ve adamlarıyla keyfim yerinde.
Tinha uma boa relação com o Tony e com o seu pessoal.
Osip ve Tony Chessani, Caspere'in payını mı alıyorlar?
O Osip e o Tony Chessani, estavam a envenenar as jogadas do Caspere?
Senin küçük prens Tony, koltuğunu kaydırmaya çalışıyor.
O teu rapazinho Tony tem estado a planear retirar-te do poleiro.
Tony?
Tony?
Tony?
O Tony.
Tony'nin partileri.
Era sobre as festas do Tony.
Bizi Tony tanıştırdı.
O Tony apresentou-nos.
Ama başta Tony'nin mi arkadaşıydın?
Mas primeiro, eras amiga do Tony?
Bunu senin Tony yaptı.
Isto foi obra do teu rapaz, o Tony.
Tony nerede şimdi?
Onde está o Tony?
Beni Tony'yle tanıştırdı.
Ela apresentou-me ao Tony.
Tony ve Betty.
O Tony e a Betty.
Betty'den de Tony'den de iz yok.
Não há sinal da Betty nem do Tony em lado nenhum.
VINCI BELEDİYESİ Belediye Başkanı Tony Chessani'ye hoş geldiniz der.
VINCI DÁ AS BOAS VINDAS AO PRESIDENTE TONY CHESSANI
Tony hedefimiz değil.
Não estamos a perseguir o Tony.
Elimizde Tony'nin bir genç adama bir boru ile saldırmasıyla ilgili bir kayıt var.
Temos um vídeo do Tony a agredir outro miúdo com um cano.
Tony ve mağdur arasında bir ilişki varsa...
Se existe alguma relação entre o Tony e a vítima...
Dövmek koruma değil, Tony.
Espancá-lo não é protecção, Tony.
Bazı nedenlerden seninle konuşamayacağını hissediyor. Tony ile konuşamıyor.
E, por algum motivo, sente que não pode falar contigo, nem com o Tony.
Tony'nin, kendisini anlamaya ihtiyacı var. ve sende Tony'i düşünmek zorundasın.
O Tony precisa de aprender as coisas sozinho, e tu precisas de pensar no Tony.
Beni merak etme.Önce Tony'nin durumunu düzelt.
Não te preocupes comigo. Acerta as coisas com o Tony primeiro.
Bunu yapmıyoruz.
- Não andamos a perseguir o Tony.
Elimizde Tony'nin bir genç adama bir boru ile saldırmasıyla ilgili bir kayıt var.
Temos um vídeo de Tony a agredir - outro rapaz com um cano.
Tony kendini savunuyordu.
O Tony estava-se a defender.
Diğer çocuk Tony'den daha büyük.
O outro rapaz é maior que o Tony.
Tony'nin boru ile onu dövdüğü sırada Tony'nin suç ortaklarından biri tarafından tutuluyordu.
Ele estava a ser seguro por um dos cúmplices do Tony, enquanto o Tony lhe batia com um cano.
Tony, Tony, Tony.
Tony, Tony, Tony.
Tony.
Tony.
Bu Tony Gutlérrez tarafından sana ödünç verilen araçtı.
Este é o carro que o Tony Gutiérrez lhe emprestou?
Tony'nin adına konuşacak bazı insanlara ihtiyacımız var.
Precisamos de algumas pessoas que falem sobre o Tony.
Yargıç Tony'i size vermek için bir neden arıyor.
O juiz anda à procura de uma razão para lhe devolver o Tony.
Sizinle Tony hakkında konuşmak istedim, onun karakteri hakkında.
Apenas, preciso que fale sobre o Tony, sobre o carácter dele.
Ama Tony'nin saldırdığı çocuk Joaquin, benim dördüncü döneminde.
Mas o Joaquin, o rapaz que o Tony agrediu, também é meu aluno.
Tony'nin neden olduğu hasarı düzeltmek için bir ameliyat oldu.
Fez uma cirurgia para reparar os danos que o Tony lhe infligiu.
Avukat Tony'i kurtarabilecek mi?
A advogada vai conseguir safar o Tony?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]