Torunum tradutor Português
863 parallel translation
Torunum Napoleon Picard, haftaya Bonnie için bir parti veriyor.
O meu netinho, Napoleon Picard, vai dar uma festa à Bonnie.
Benim biraz elim titriyor, ama torunum Velma iyi şofördür. Ama yorulduğu için fazla kullandırtmıyorum.
Eu sou um pouco torpe, mas Velma, minha neta dirige bem, mas se cansa e não a deixo dirigir muito.
Bir yerlerde yığınla torunum olmalı.
Devo ter um grande número de netos algures.
Ne de olsa benim torunum.
É minha neta.
Evin değeri bundan çok daha fazla ancak çok genç bir torunum var ve onun için bankaya koyacağım £ 1,200 içimi epey rahatlatacak.
A casa vale muito mais que isso, mas tenho uma neta muito jovem, e 1200 Libras no banco para ela... Sossegariam a minha mente considerávelmente.
- Torunum Audway şu sıra bende.
Vou lá ter o meu neto Audway.
Torunum.
Meu neto.
Bu da torunum, Pidge.
Apresento-te à minha nora. - Prazer.
Torunum, Susan Waverly.
A minha neta, Susan Waverly.
O benim ilk torunum olacak!
Ele será o meu primeiro neto.
Ben, şarap tüccarı Foltzingdale, ve bu da küçük torunum.
Quem? Sou Foutzingdale, vendedor de vinho, e esta é a minha netinha.
Öz be öz torunum hiçbirimize benzemiyor.
O meu próprio neto não é parecido connosco.
Ama torunum Marisa'nın yardımı olabilir.
Mas a minha neta, Marisa, talvez possa.
Bir kızım var. - Dört tane de torunum.
Sim, tenho uma filha, e ela tem quatro filhos.
Torunum Lester için bir büyük bardak soda ver.
Dá-me um copo bem cheio de gasosa para o meu neto Lester.
Büyük büyük torunum.
Meu tataraneto.
Bu, Sonya, küçük torunum.
Esta é Sonya, a minha pequena filha.
Kendi öz torunum beni parmaklıklar ardına koydu.
Só de pensar que o meu neto permitiu que me prendessem!
İki İngiIiz havacısı ve bir Fransız kahraman... Torunum sizden ve cesaretinizden övgüyIe bahsetti.
A minha neta falou-me de si e da sua grande coragem.
Not aImanıza gerek yok, torunum size eşIik edecek.
É inútil tomar notas. A minha neta acompanha-os.
Benim torunum da oyuncak insan bebeklerle oynuyor.
A minha neta brinca com bonecas humanas.
Yedi tane McCandles adamı ölü, bir tanesi sakat, kendi kardeşiniz vuruldu, belki sakat, belki de ölü, ve torunum kaçırıldı.
Sete pessoas do rancho McCandles foram mortas e uma ficou ferida. O vosso irmão foi baleado. Pode ficar aleijado, pode morrer.
Torunum.
É meu neto.
- Dokuz ve on yaşında iki, 16 yaşına yaklaşan iki, ve 35 yaşında bir torunum var!
- Duas netas, com nove e dez anos, dois netos quase com 16 e um neto com 35 anos!
Üç çocuğum, yedi torunum var, ve hepsi sağlıklı, Allah'a şükürler olsun.
Três filhos, sete netos e todos saudáveis, graças a Deus.
Torunum da var.
Tenho o meu neto.
Torunum üyesidir.
O meu neto é membro do clube.
Kızım ve torunum için.
Por minha filha minha neta.
Hayatını kurtarmak için. Torunum başarıya ulaşacak.
- Este é exactamente o motivo pelo qual participa na corrida para salvar sua vida, minha neta terá sucesso.
Benim, senin yaşında torunum var.
Tenho uma neta quase da tua idade.
Öz torunum var, Livilla'nın oğlu.
Onde podes procurar sucessão, excepto nos filhos de Germânico?
İki torunum da öldü.
Os meus dois netos estão mortos.
Geri zekalı torunum Claudius yazıyor.
É do idiota do meu neto, Cláudio.
Otur. Torunum Gemellus'u hatırlıyor musun?
- Lembras-te do meu neto, Gémelo?
Torunum bir noter olacak.
O meu neto será um notário. - O meu será um ladrão.
Kızım ve torunum o uçakta, biliyor muydun?
A minha filha e o meu neto estão naquele avião, sabes disso?
- Kızım ve torunum...
- A minha filha e o meu neto...
Ve umarım... ... en kısa zamanda... çok geçmeden ama çok yakında sevip şımartacak pek çok torunum olacak.
e por isso espero que dentro em breve... não muito breve... mas em breve, tenha um monte de netos para amar e mimar.
Altı torunum var ve ikisi şu an burada.
Tenho seis netos, dois dos quais estão aqui.
Evet. Son torunum.
Sim, o meu último neto.
Torunum ve ben yalnız yaşıyoruz, bir de ölüler.
Vivemos sozinhos aqui, minha neta e eu, sozinhos com os mortos.
Torunum Spaulding'e sor. Onunla sıkı dostuz.
Eu e o meu neto, Spaulding, somos unha com carne.
Torunum yakışıklı değil mi, Harriet?
O meu neto não é bonito, Harriet?
Bizimki hemen gelir, yani torunum.
A minha neta já vem. Bisneta.
Bildiğiniz üzere torunum nedeniyle özel eğitimle bilhassa ilgiliyim.
Caomo sabe, tenho um particular interesse ne educação especial por causa de um neto.
Asla David'den torunum olmayacak!
Nem sequer conheci David!
Sonunda torunum olacak!
Finalmente vou ter um neto!
Torunum yazıyor, Çok büyüdü...
É o meu neto Toni que escreve, se o vires já nem o conheces.
Torunum nasıl?
- Como está o bebé? - Está bom.
Kızınızın torunum olduğunu söylemiyorum... Ama tarihler aşağı yukarı uyuyor değil mi?
Não digo que seja ela... mas as datas coincidem mais ou menos, não é?
Torunum...
Minha tataraneta