Totó tradutor Português
830 parallel translation
Bir aptal gelip nafakasının düşürülmesini istedi.
Veio um totó que queria reduzir a pensão que paga à ex-mulher.
Biliyor musun, bence sen tam bir gerzeksin.
Aposto que és mesmo um totó.
ve Bretodeau avından.. eli boş dönmüşsün.. Çünkü "do" değil, "to" olacaktı.
E vem de mãos a abanar da caçada ao Bretodeau, porque não é "do" mas "to", como o Totó.
Valfaruta Markizi, şövalye Orlandini ile birlikte. Pontezemolo Dük ve Düşesi, Minni ve Totó di Regalis, Giotto ve Consuela
María González, a condessa Spartaro... o marquês de Vale Parud, o cavalheiro do trabalho Orlandini... os duques Pontezemolo, Minni e Totó Dava Regalis...
Ve en iyi ortağım, Toto.
E o meu colega Totó.
Şimdi dik duracağız. Hadi Moondog'a söyleyeyim.
Vamos contar ao totó.
Annesi Tolitto'dan bir muz iki limon almasını istiyor.
A mãe do Totó manda-o comprar uma banana e dois limões.
İki küçük limonla muzumu düşürdüm diyor.
Totó conta-lhe sobre os dois limões e a banana.
Toto!
Totó!
Uzun mu? Daha 24 saat bile olmadı!
Não há tanto tempo assim, totó.
- Şu dangalağa bak.
- Olha para aquele totó.
- Dangalak ne?
- O que é um totó?
Leroy, bu lanet köpeği gezdirmek ister misin?
Leroy, cuida do Totó.
Bu allahın cezası nerden çık böyle?
Onde foram buscar este totó?
Önüne baksana, ahmak!
Cuidado, totó!
Moda anlayışı bile felaket.
Ele é um totó completo.
Ama hala aptal.
Mas continua um totó.
O kadar özelsem neden herkes aptal olduğumu düşünüyor?
Sou tão especial, que todos me acham um totó?
Yoksa sağır mısın Kuş beyinli?
Tu não ouves bem, totó?
Evet bu araba, senin gibi bir aptal için fazla Lenny.
Sim, é uma grande máquina para um totó como tu, Lenny!
- Aptalın teki.
- Que totó.
Tamam mı?
Percebeste, totó?
Yo-yo olduğumu biliyorlar " diye düşünüyorsun.
"Eles sabem que sou uma farsa. Eles sabem que eu sou um totó".
Kelepçenin anahtarlarını ver düztaban!
Entrega as chaves das algemas a ela, totó
Bu ne pislik.
Mas que totó.
Pek soy isimleri ne, "Gorme" mi?
Qual é o apelido deles, Totó?
Tam bir manyaksın.
És cá uma totó!
Ben kaçak bir manyağım, lanet olsun!
É uma totó em fuga, raios partam!
- Nonoş.
Totó!
Süklüm püklüm durma öyle.
Não sejas totó.
Uyuzun tekisin.
És uma totó.
Çünkü salağın tekiyim, ve serseriyim, Ve aptalım ve ahmağın tekiyim Umutsuzum, işe yaramazım.
Porque sou um totó e um cretino, um estúpido e um idiota, um desgraçado e um inútil.
Bu inek kim?
Quem é o totó?
Size hep tavuk buldum Bayan Scratchit, hatta küçükten biraz öte.
Lembro-me sempre de si como uma totó e não é pouco.
Mr. Big'e John Slade döndü deyin.
Porque vais deixar-nos ir se nós estávamos ali justamente vos matar? Totó!
Aşağılık herif, buraya park edemezsin!
Ei, totó. Não podes parar aqui.
- Sen korkudan altına sıçmış korkak bir tavuksun.
- És um totó acagaçado.
Freddy gibi sümsük olacağıma hiç ailem olmasın daha iyi.
Se tiver que ser um totó como Freddy, não quero ter familia.
- Kaniş!
- Totó.
Çünkü sen çok matraksın.
Homer, eu dei-te este trabalho porque és um vulgar totó.
Lanet olası kuş beyinli.
Tu és mesmo totó.
- Aptal gibi konuşuyor olmalıyım. - Hayır.
- Devo parecer um verdadeiro totó.
- Git otları buda, beyinsiz!
Desaparece, totó!
Okul bitti yoksa hala haberin yok mu, kepçe kulak?
- As aulas acabaram, ou não sabias, totó.
- Gerizekâlı herif.
- Que grande totó!
Sütyen bomban hazır, Nerdlinger.
É bom que a tua bomba de soutiens funcione, totó.
İnek!
Totó!
- Hey, dostum! Ne kadar inek dövdün?
- Ei colega, viste aquele totó?
Biraz dikkat eder misin, üstüme çıkacaktın!
Chegou o produtor cinematográfico Totó Scalise.
Ümit dolu bir genç.
Que totó!
- İşi bok ettiniz.
Era o meu carregamento, totó.