Trafik kazası tradutor Português
886 parallel translation
Karım Rei, trafik kazası.
A minha esposa, Rie. Acidente de carro.
İtalya'da trafik kazasında öldü. Öyle mi?
Ele faleceu num acidente de viação em Itália.
Önce, bir başkanın yeğeni Onu 1916'da terk eden Emily Norton... 1918'de oğullarıyla birlikte bir trafik kazasında öldü.
Primeiro com a sobrinha de um presidente, Emily Norton... que o deixou em 1916. Morreu em 1918 num acidente automobilístico como filho.
Arabayı sen sür ve trafik kazası gibi görünmesini sağla.
Conduzirá o carro e fará com que pareça um acidente de viação.
Trafik kazası olmadığı kesin, değil mi?
Isto não foi nenhum acidente de condução, pois não?
Ülkem için seve seve ölmeyi göze alırım ama trafik kazasında ölmeyi değil.
Não me importo de morrer pela pátria, mas não num acidente de carro.
Nan altı gün önce Pensylvania'daki bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
A Nan morreu à seis dias atrás, num acidente de carro na Pensilvânia.
Sabah kalktı bu tarafa gitti ve tam burada trafik kazası geçirip öldü.
Ele fugiu de manhã, chegou até aqui... bateu aqui e foi-se.
Trafik kazası.
Um acidente de trânsito.
- Aptalca bir trafik kazası!
Um acidente estúpido...
Pierre bir trafik kazasında öldü.
Pierre foi morto num acidente.
Şüphelilerin araçlarını takip eden tüm araçlar 3849 nedeniyle trafik kazasına uğramışlardır hepsi 34. Cadde civarındadır.
A todas as viaturas nas proximidades, 3849 informa que as viaturas policiais que perseguem o veículo do suspeito estiveram envolvidas num acidente de trânsito entre Pruitt e a Rua 34.
Marianne Delila Guillaume Gemenos Charles Polodi 3'ü de trafik kazasında ölmüş.
Marianne Delila... Guillaume Gemenos... Charles Polodi três acidentes de trânsito.
Trafik kazası gibi geldi.
Parece um engarrafamento.
- Daha trafik kazasını çözemiyorsan cinayet işlendiğinde ne yapacaksın?
Devias averiguar o que se passa. Se não resolves um acidente, O que é que fazias se fosse um assassinato?
Daha trafik kazasını bile çözemiyorsan cinayet işlendiğinde ne yapacaksın?
Se não resolve nem um acidente, o que fará se houver um crime?
Bay Knight, annem ve babam ben 4 yaşındayken bir trafik kazasında öldüler.
Knight, os meus pais morreram num acidente de carro, quando eu tinha 4 anos.
Korkunç bir trafik kazası geçirdin.
Envolveu-se num terrível acidente de automóvel.
Karayolu zincirleme trafik kazası yüzünden felç olmuş durumda. Bugünkü iyi haberimizse, Eleanor kasırgası doğuya doğru hareket etmeye karar verdi belki bu sıkışık trafiği açmaya gidiyordur.
'O furacão Eleanor decidiu mover-se para Este...'se calhar para fugir ao trânsito...'e o aviso de altos ventos de ontem à noite foi levantado.
- Trafik kazası gibi. Dr. Fishvine'ı iptal et.
Como funciona exactamente o jogo?
İkisi de trafik kazasında öldü.
Tinham morrido os dois num acidente de carro.
"Görünüşe bakılırsa havayoluna giden otoyol üzerinde dört aracın karıştığı bir trafik kazası var."
"Parece que temos um choque em cadeia com 4 veiculos, na auto estrada do aéroporto"
— Trafik kazası.
- Acidente de trânsito.
Unuttun mu, 11 yıllık karısı bir trafik kazasında ölmüştü.
A mulher dele morreu há pouco tempo, num acidente.
Nispeten iri bir beyefendiyle ufak bir trafik kazası yaptım.
Ele e o Weezy já foram pobres.
Deprem veya trafik kazası mı oldu?
Houve um terremoto ou um acidente?
"Rennie, ailen trafik kazasında öldü."
"Rennie, os teus pais morreram num acidente de carro."
Pooch amca 3 ay sonra bir trafik kazasında öldü, Myrtle Beach'de tatildeyken.
O tio Pooch morreu 3 meses mais tarde num acidente de carro, nas férias em Myrtle Beach.
Bir trafik kazası, hem de nasıl...
Um acidente de automóvel, e que acidente...
- Trafik kazası. Memphis'ten bir yere doğru gidiyordum.
Vai ajudar a arranjar o trabalho de que o Hank precisa para uma boa condicional?
Bu büyük mezarlığın çok eskiden olmuş büyük bir trafik kazasından kaynaklanabileceğini söylüyorlar.
... descoberta da vala comum originou o primeiro congestionamento de sempre da via interestadual.
Korkunç bir trafik kazasıydı. New Meksiko'da. 50'lerde.
Foi um horrível acidente de carro em Nova México, nos anos cinquenta.
Ve sonra babası korkunç bi trafik kazasında öldü.
E depois, o pai dele morreu naquele acidente terrível.
Rüyamda çok tuhaf bir trafik kazası geçirdim.
Sonhei que estava a ter um acidente de automóvel estranhíssimo.
Bir trafik kazası geçiriyorum.
Estou num acidente de carro.
Başkaları da var. Meselâ... Sigortasız bir adamla trafik kazası yaşıyoruz ve yargıç, onu, uşağım olmakla cezalandırıyor.
Temos outra ideia onde onde tenho um acidente com um tipo que não tem seguro, e a sentença do Juiz é ele passar a ser meu mordomo.
AIDS hastası Henry Pinya, küçük bir trafik kazası geçerdi.
Um doente de SIDA teve um pequeno acidente.
Bugün... inanılmaz bir trafik kazasına takıldım... 12 araba...
Fui apanhado num acidente incrível. 12 carros...
Trafik kazası geçirdin.
Estiveste num acidente de carro.
Trafik kazasından sonra senin eşyalarınla annemin eşyaları hastanede karışmış olacak... Mektubu bu şekilde bulmuş olacağım.
Digo-lhe que, depois do acidente, as tuas coisas misturaram-se com as da minha mãe, no hospital, e acabei de encontrar esta carta.
- Babam bir trafik kazasında öldü.
Tu és muito fechado, mas é estranho que eu nunca te tenha perguntado...
Tüm hikâye, trafik kazası geçirip sigortası olmadığı için yargıç tarafından uşak olmaya mahkûm edilmiş bir adam hakkında.
Toda aquela cena do tipo que tem um acidente de viação, não tem seguro e o Juiz condena-o a trabalhar como mordomo?
Trafik kazası uzmanıyım.
Sou especialista em acidentes.
Babamla ikisi trafik kazası geçirip öldüler.
Ela morreu num acidente de carro com o meu pai, e eles estão mortos.
Geçen yıl. Trafik kazasında.
Faz um ano, num acidente de carro.
Travma geliyor. Trafik kazası, 3 kişi, hepsi kritik.
Acidente de viação, três feridos graves.
Ulaşım Bakanlığı'na göre her yıl 190.000 fazla ölümcül trafik kazasının nedeni uykusuzluktur.
O departamento dos transportes calcula que mais de 190000 acidentes todos os anos são causados por sonolência.
- Trafik kazası.
- Um acidente.
Trafik kazası, yolun...
SHEFFIELD :
- Trafik kazası.
- Num acidente de carro.
Bir araba kazası olunca trafik karışır, bu bana yapılırmı derler,
Quando um acidente pára o trânsito, pensas porquê eu?