Tully tradutor Português
261 parallel translation
Tully'de oturan iyi bir dostum var.
Tenho um bom amigo que vive em Tully.
Tully'deki arkadaşınız. Arabası olan.
Seu amigo de Tully, aquele do carro.
Tully'de arkadaşım falan yok.
Não tenho nenhum amigo em Tully.
Adım, Tully Crow.
O nome é Tully Crow.
- Ve benimki de, Tully Crow.
- E meu nome é Tully Crow.
Adım Billy Tully.
Chamo-me Billy Tully.
Ne düşündüğünü görmek için. - Billy Tully uğramamı söyledi.
O Billy Tully disse-me para vir cá.
Tully form mu tutuyormuş?
O Tully está a pôr-se em forma?
Tully bana ilk geldiğinde yumruk atmayı bilmezdi.
O Tully nem sabia dar um murro quando veio ter comigo.
Tully'nin huzurunu bozdu.
Ela destruiu a sua paz de espírito.
Billy Tully antrenmanlara başladı.
O Billy Tully está de novo a treinar.
- Hazırlık maçı için kim para verir ki?
Quem iria pagar para ver o Tully num combate de afinação?
İyi bir antrenman verecek biri olmalı. - Düzgün sicili olan iyi temiz biri. - Tully olmaz.
- O Tully não sairá.
Arcadio Lucero'ya ne dersin? Tully'yi onunla kullanabilirim.
Posso usar o Tully num combate principal com ele.
Tully'yi zımbalayabileceğini düşündüğümden değil.
Não que ache que ele consiga derrotar o Tully.
Telaşlanma Mac.
- Não te enerves, Mac. - Como te sentes, Tully?
- Şöyle böyle. - Sırada sen varsın, iyi şanslar Tully.
És a seguir, por isso, por sorte, Tully.
Mavi mayoda 79 kilogram ağırlığında Stockton'un gururu Billy Tully!
Com os calções azuis, com 79 kg, o orgulho de Stockton, Billy Tully!
Tully, ondan uzak dur.
Tully, fica longe dele.
Üçüncü raundun iki dakika 13. saniyesinde teknik nakavt ile galip gelen Billy Tully!
O vencedor por K.O. técnico em dois minutos e 13 segundos no terceiro assalto, Billy Tully!
- İyi dövüştün.
- Foi uma bela luta, Tully. - Obrigado.
Kendinize dikkat edin.
- Adeus. - Adeus, Tully.
Ben Tully'yi bırakacağım.
Eu levo o Tully a casa.
Red Tully söyledi.
Red Tully disse-mo. 20 de Maio?
Eğer, Kaptan Tully'nin bugün bilmesi gerekiyorsa ben yokum.
Se o capitão Tully tem que saber hoje, então não estou em casa. OK?
Bu gün Red Tully'i aramana gerek yok.
Afinal não precisas de falar com o Red Tully hoje.
Elektrikli tekne Tambot'u incelemek için Kaptan Tully ile çıktılar.
Foi com o capitão Tully ao Electric Boat inspeccionar o Tambor.
Edinburgh Dükü Edmund ve Tully Applebottom.
Edmundo, Duque de Edimburgo e Tully Applebottom.
İhtirasla tükenen Edinburgh Dükü, minik Tully'yi kaçırır!
O Duque de Edimburgo, consumido pela paixão, arrebata a pequena Tully!
Ve siz de Bayan Tully Applebottom mısınız?
E és a menina Tully Applebottom?
Adı Louis Tully.
Chama-se Louis Tully.
- Kahve ister misiniz, Bay Tully?
- Quer café, Mr. Tully?
Alo? Tully Sorenson.
Estou?
Tully, bir şey olacak gibi davranmıyorum.
Talia, eu não pretendo ser coisa alguma. É essa a ideia.
Hey Tully bebeğim.
- Tally, querida. - O que foi?
Hey Tully. Çirkin bir şey yapmak istemedim.
Tally, não foi minha intenção fazer algo de mal.
Bu kim? Tully bu Wanda. Wanda bu Tully.
Wanda, esta é a Tally.
Tully bir yayıncı.
- Pegou num dos meus contos.
Bu dava ile ilgili tanığa bir sorunuz var mı?
Tully... tem alguma pergunta que tenha importância para este caso?
Siz de, Bay Tully.
O senhor também, Mr. Tully.
Bak, tatlım. Tully gelmiş.
Olha querido.O Tully chegou.
Tully!
Tully!
Ama Tully, bu bir iş değil.
Mas, Tully, não é um negócio antigo.
Ve her şey Tully'nin üzerine kalacak.
e Tully fica com a pedra.
- Nasıl hissediyorsun Tully?
- Sinto-me bem.
Red Tully'e bugün arayacağımı söyledim.
Disse ao Red Tully que lhe telefonava hoje.
Ben Tully Sorenson.
Não, eu sou a Tally Sarenson.
Tully bebeğim. bir boka yarar bir şey yazabilen hiç kimse huzur içinde yazamaz.
Tally querida, nunca ninguém escreveu nada com um mínimo de valor, em paz.
Hey, Tully.
Tally. Querida.
Tully bebek.
Tally, querida.
Bay Tully.
Mr.