Tus tradutor Português
448 parallel translation
Bacakların ağrıyor, Unutmuşum.
As tus pernas doem-te, esqueci-me.
Siz çocuklar doğruca içeri giriyorsunuz.
- Tus miúdos venham aqui agora! Tus sabem não é permitido andarem após escuro!
Hava karardıktan sonra dışarıya çıkmak yok! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?
O que tus acham que tu estam fazer?
- Onlar sizi soğukta ve aç olarak bıraktılar.
- Eles deixaram tus ao frio e a fome. - - Sim.
Hey, nereye götürüyorsunuz beni?
Ei, onde tus estam levar a mim?
Geronimo, dile a tus soldados que se calmen.
Geronimo, diz aos teus soldados que se acalmem.
Her tuş çığlıklar atarken nasıl yazabilirim?
Como posso escrever com cada tecla gritando?
Tuş.
Touché!
Ve sonunda tuş!
Agora, nos dois ombros.
Birkaç siyah, birkaç da beyaz tuş ve fazlasıyla beceriksiz parmaklarla. Ama sen bir şekilde bunun içindesin. Çok hüzünlü bir hal aldı.
Algumas teclas negras, e algumas brancas, e dedos que são demasiado torpes, mas estás alí, de qualquer maneira. Tornou-se horrivelmente triste.
- Tuş.
- Touché.
- Ne var, senin için kötü tuş mu?
Que se passa?
Tuş.
Touché.
- Kaç tuş var?
- Quantas teclas?
Burada bir tuş ve anahtar var, her şey için.
Há um botão e um comutador para tudo.
Tuş, Kaptan.
Touché, Capitão.
Tuş!
Touché!
Eğer onu seviyor olsan ve ona karşı çok sabırlı olsan kendisi hakkında bir şeyler paylaşmayı zerre kadar umursamasa... Tuş oldun Harry.
E se o amasses e tivesses paciência com ele, e mesmo que ele não ousasse contar-te nada de pessoal sobre ele, mesmo que te amasse, tu serias capaz de...
- Tuş mu?
- Desistes?
- Tuş.
- Sim, desisto.
- Hiçbir tuş takılmıyor.
- Nem uma nota fica.
- Bezini değiştirir. Çok dumanlı bir alternatifsin, ama bu Ördek Adamın hayattaki aşkı. Tuş.
- Mudam-te as fraldas?
Görelim bakalım. Hangi tuş çizburger içindi?
Vamos lá ver... qual deles será o botão dos cheeseburguer?
Ve 88 tuş çaprazımda ise küçük kardeşim Jack var.
E no outro teclado, está o meu irmão Jack.
- Tuş mu? - Evet.
- Que interruptor?
- Hangi lanet olasıca tuş...
Que porra de interruptor?
97 tuş... Evet.
Com 97 botões Sim, sim, sim.
Ben üst katta olduğunuzu sanıyordum.
Eu pensei que tus estivessem cima.
Bir tuş alıp tazeleneyim sonra da işe giderim diye düşündüm.
Pensei refrescar-me com um duche e, depois, voltar para o trabalho.
Tuş, Psyche.
Touché, Psyche.
"Hazır, güreş." dediğimde sen beni, ben seni tuş etmeye çalışacağım, -... olayın özü bu, anladın mı?
Quando disser : "Prontos, lutem", tenta imobilizar-me e eu faço o mesmo e isso é que é o desporto, entendeu?
Dani, bu tuş ne zamandır çalmıyor?
Este martelo avariou-se?
Üç maç, iki tuş kazanır.
Digamos á melhor de três quedas.
Elektronik bir tuş takımını devre dışı bırakmayı hatırlayan var mı?
Alguém sabe como descodificar um código de teclado?
'" Kullanılan tuş hafızası kapalı. Tuş kontrolü kapalı, güvenlik alanı kapalı.'"
" "Teste teclado barra de espaços menos 0..." "
Tuş kontrolü kapalı olduğu için hiçbir şey kaydolmamış.
Sem testes de teclado o computador não guardou as entradas.
- Tuş.
Touché.
Her tuş için bir ziyaret.
Uma visita por cada tecla.
İki tuş.
Duas teclas.
Ada, dört tuş.
Ada, quatro teclas. Cinco?
On tuş.
Dez teclas.
Billy Rosewood'unki hangi tuş?
Qual é o botão para o Billy Rosewood?
- Yukarıdaki tuş.
- Não suporto.
Özel tuşlama çubuğu için lütfen avcunuzun içiyle tuş takımını ezin.
Para obter uma varinha de marcação especial prima o teclado com a palma agora.
- Büyük, kırmızı bir tuş.
- Um botão grande e vermelho.
Tuş. Gitar çalıyor musun?
Também é verdade.
Tuş.
Em cheio!
"T" ye kadar mı? Yani, daktilo "Tuş" larını kullanamazsınız ama muhasebe ve stenodan anlıyorsun.
Quer dizer... que você não sabe de Tesouraria, mas que sabe Arquivar e Estenografar?
Sahte bagajlar, imitasyon mücevherler, "Makin-tuş" bilgisayarlar.
Malas de marca falsas, jóias de imitação, computadores.
Tuş!
Touché.
"Tuş takımı Devrede" Ana kol kapalı.
Interruptor principal desligado.