Tümör tradutor Português
1,317 parallel translation
Tümör yemek borusuna baskı yapmaya başlamış.
O tumor está a começar a pressionar o esófago.
Tümör hücrelerinin DNA'larını çıkardık.
Sequenciámos o ADN das células do tumor.
CAT taramasında tümör görülmedi. Dr. Wilson da kanser izine rastlamadı.
A TAC não revelou tumores e o Dr. Wilson não viu sinais de cancro.
Eğer bir tümör değilse, o halde MS olmalı.
Se não é um tumor, tem que ser esclerose múltipla.
Bu bir tümör.
Trata-se de um tumor.
Tümör, şoklara ve merkezi sinir sistemindeki semptomlara neden oluyor.
É o responsável pelos choques e pelos sintomas no SNC.
Omuriliğinin içinde bir tümör mü var?
Ele tem um tumor dentro da sua coluna vertebral?
Tümör, solunumunun durmasına neden olabilir.
O tumor pode parar a respiração dele.
Doğru, hipofizde yer alan görünmez bir tümör daha mantıklı.
Pois, um tumor invisível na pituitária dela é muito mais provável.
Peki, tümör başka bir yerdeyse?
E se o tumor estiver noutro lugar?
Görünmeyen bir tümör kadar nadir değil.
Não é assim tão raro, como um tumor invisível.
Tümör bulamamışlar.
Eles não encontraram qualquer tumor.
Beyinde tümör, bayılma, deri döküntüsü, nöbetler.
Tumor cerebral, ataque de tosse, erupções na pele, epilepsia.
Tümör çok büyük.
O tumor é muito grande.
Evet, bu yüzden yumurtalıklarına 15 kiloluk bir tümör ektim zaten.
Sim, foi por isso que coloquei um tumor de 14 kg no seu ovário.
Tümör iyi huylu.
O tumor é benigno.
Bir tümör.
Um tumor.
Tümör Cushing'e, Cushing de hormon bozukluğuna sebep oluyor.
O tumor causa a síndrome de Cushing, que altera a produção das hormonas.
Kasılma tümör şüphesi doğurur.
O tremor pode indicar um tumor, o que indicaria...
Tümör yok.
Não há tumor, nada.
Kalbinde bir tümör olması.
Um tumor no coração.
Göğsündeki o kütleler tümör değiller.
Aquelas massas no tórax não são tumores.
Toksin yok, tümör yok, kemik kanseri değil- -
Zero toxinas, tumores, cancro nos ossos.
Ama tümör veya enfeksiyona da işaret edebilir.
Também pode ser um tumor cerebral ou alguma infeção.
- Ya tümör, ya da lumber ponksiyondan kaçmayı başaran bir enfeksiyon.
É um tumor ou uma infeção que a punção lombar não detetou.
Yakışıklı bir tümör arıyordum. Onun yerine bir sürü ıvır zıvır bulduk. Önemi yok.
Esperava um tumor porreiro, mas calhou-nos esta porcaria.
Beyinde bulunan tümör baş dönmesine, bilinç kaybına soluk alıp verme düzensizliğine, kalp ritminde...
O tumor cerebral provoca as vertigens, a perda de consciência, interfere com os padrões de respiração, os ritmos de coração...
- Beyninde tümör olmadığını biliyoruz.
- Nós sabemos que não é um tumor no cérebro.
Ayrıca tümör de yok, çünkü hem CT hem de MRI negatif sonuç verdi.
E não é um tumor porque ambos o CT e o MRI deram negativos.
Geriye sadece tümör kalıyor.
O que apenas nos deixa o tumor.
Küçük bir tümör. Gerçekten, çok küçük.
Um tumor pequeno Muito, mas muito pequeno.
Peki ya tümör yoksa?
E se não existir um tumor?
Peki ya tümör varsa?
Se existir um tumor?
Eğer tümör yüzünden çok sayıda beta hücresi varsa kan şekerin birdenbire düşecektir.
Se houver muitas células beta por causa do tumor, o seu nível de açúcar no sangue vai cair repentinamente.
Tümör veya vaskülit bulunamamış.
Não há sinal de tumores ou vasculite.
Tümör falan değildir herhalde.
Não deve ser um tumor ou isso...
- Tümör olduğunu düşündüren ne?
- Por que achas que é um tumor?
- Nörologu tümör yüzünden diyor.
O neurologista dela disse que é o tumor.
Tümör veya fıtık, belki?
Ou uma hérnia, talvez?
Pedünküllü tümör.
Um tumor.
Sezon 7 Bölüm 21 çeviri : tümör
Tradução por Tiago Serafim
Sezon 7 Bölüm 18 Çeviri : tümör
Tradução por Tiago Serafim
Tümör veya doku bozulması yok. Genetik değişim de.
Recebi o teu exame sanguineo... sem mutações genética também.
Rahminde tümör varmış ve iki yıl önce rahmi alınmış.
Ela teve um mioma no útero e fez uma histerectomia há dois anos.
Rahminde tümör varmış.
- Teve um mioma no útero.
- Biliyorum. Babansa sana tümör derdi.
E o teu pai chamava-te o Tumor.
- Onu tedavi etmezsek, tümör onu öldürür.
- Se não o tratamos agora, o tumor mata-o.
- Peki tümör?
- E o tumor?
Tamam, tümör El-Kaide.
Muito bem.
Tümör için biyopsi yapmalıyız.
Nós precisamos fazer uma biopsia do tumor.
Uyluk kemiğinde kanserojen bir tümör.
Um tumor cancerígeno no fémur.