English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ U ] / Unidos

Unidos tradutor Português

7,040 parallel translation
Amerika hepimizi barındıracak kadar büyük.
Os Estados Unidos são grandes o bastante para todos nós.
- Neden? ABD ile olan anlaşmazlığımızı sonuca bağlamak istiyor.
Ele quer resolver a disputa dos Estados Unidos.
Hepimiz burada birlikteyiz.
Estamos todos aqui juntos. Unidos.
Bütün bu olanlarla birbirimize bağlandık.
Estamos unidos por isto tudo.
Ben Amerika Birleşik Devletleri vatandaşıyım. Haklarımı biliyorum.
Eu sou um cidadão dos Estados Unidos da América, conheço os meus direitos.
Tanrı Amerika'nın serbest piyasasını korusun ve yüceltsin.
Deus abençoe o mercado livre dos Estados Unidos da América.
Kubra Amerika'daki bazı iş fırsatlarını kontrol etmem için buraya getirtti.
O Kubra fez-me vir aos Estados Unidos para verificar alguns novos negócios.
Amy'den, geçmişi arkamızda bırakarak... ikimiz birlikte geleceğe adım atalım, sadece birbirimizin ellerini tutup ebediyen kalplerimize sahip olalım Amy.
Estou a pedir à Amy que... Põe o passado para trás das costas e avança para o futuro comigo, apenas de mãos dadas e corações unidos para toda a eternidade.
Bir devrimin düşüncesi bile yoktu, Birleşik Devletler bile yoktu.
Não havia sequer a ideia de uma revolução, muito menos de uns Estados Unidos.
Böylelikle burada, biz, Amerika Birleşik Devletleri temsilcileri olarak, ve bu kolonilerin âli ulusunun yetkisine dayanarak, söz konusu birleşmiş kolonilerin hukuken özgür ve bağımsız bir devlet olduğunu, İngiltere Krallığına olan her türlü biatın sona erdiğini ve onlar ile
Nós, portanto, os representantes dos Estados Unidos da América, em nome, e com a autoridade do bom povo destas colónias, solenemente publicamos e declaramos que estas colónias unidas são, e de direito deviam ser, estados livres e independentes!
Son 4 yılımı ABD'de tütüne yatırım yaparak geçirdim.
Eu passei os últimos quatro anos nos Estados Unidos, investindo em tabaco.
Amerika tarihindeki herkesten daha fazla akşam haber yayını sundu.
Ele agora é apresentador mais noticiarios nocturnos... do que qualquer outro na história dos Estados Unidos.
Şimdi sen bana, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın bir yıldan uzun süre ordudan izinsiz ayrılmış olabilir mi diyorsun?
Então estás a dizer-me que o Presidente dos Estados Unidos... pode ter sido um desertor militar durante mais de um ano?
Vali Bey, siz Birleşik Devletler Başkanı'nı, Milli Muhafız Teşkilatı'na soktunuz.
Governador, tem o presidente da Estados Unidos na Guarda Nacional.
Amerika'nın bir sonraki başkomutanlığı için iki adayın da güvenilirliğini arttırmak veya sıfırlamak için bir araç oldu.
Uma ferramenta para construir para cima ou explodir para baixo... A credibilidade de cada candidato como próximo comandante em chefe dos Estados Unidos.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Viacom para kaybetmesin diye tüm federal bütçeyi kaldırmaya hazırdı!
O presidente dos Estados Unidos estava pronto para derrubar... todo o orçamento federal para que a Viacom não perca dinheiro!
- Şimdi pistte, Amerika Birleşik Devletleri'nden Maggie Townsend.
- Agora no piso, dos Estados Unidos, Maggie Townsend.
Etle tırnak gibiydiniz.
Vocês os dois eram mais do que unidos.
- Asıl ben yemin ederim Lord Baelish kaderlerimiz birlikte ilerliyor.
- Garanto-vos, Lorde Baelish, que os nossos destinos estão unidos.
Bütün siyahiler için İslam Birliğinin ilk şartı bu köle ülkesini bırakmak ve tekrar Afrika'ya yerleşmektir.
Um dos objetivos da Nação é para todos os negros abandonarem os estados escravos unidos e repovoar a nossa África nativa.
Birleşik Devletler'den ayrılmak istiyorum.
Eu quero separar-me dos Estados Unidos.
20.000 civarında sökülmüş Rus nükleer savaş başlığından dönüştürülen uranyum Amerika'daki reaktörlere gönderildi.
O urânio convertido de cerca 20,000 ogivas nucleares russas desmanteladas, foram enviados para reatores nos Estados Unidos.
Birleşmiş Milletler bu karar aleyhinde oy verdi.
Os Estados Unidos votaram contra essa resolução.
Ulusal güvenlik açısından ABD, DKC'nin başarısında önemli bir çıkara sahiptir.
De uma perspetiva de segurança nacional, os Estados Unidos mantêm um forte interesse no sucesso da RDC.
Washington'dan Claire Underwood'un Birleşmiş Milletler Amerika Birleşik Devletleri Temsilcisi adaylığı.
A nomeação de Claire Underwood, de Washington D.C., para ser representante dos Estados Unidos da América nas Nações Unidas.
Tanrı, Amerika Birleşik Devletleri'ni korusun.
E Deus abençoe os Estados Unidos da América.
Birleşik Devletler'deki gibi değil.
Não é assim nos Estados Unidos.
Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı Donald Blythe.
O Vice-Presidente dos Estados Unidos, Donald Blythe.
Barış için Birleşme önergesinin kullanıldığı bir emsal var.
Há um precedente na resolução Unidos pela Paz.
Barış için Birleşme.
Unidos pela Paz.
Bilindiği üzere, Birleşik Devletler Orta Doğu'da askeri harekata destek vermemiştir.
Tradicionalmente, os Estados Unidos não tem apoiado acções militares no Médio Oriente.
Birleşik Devletler "evet" oyu verecektir.
Os Estados Unidos votarão "sim".
Barış için Birleşme önergesi savaş çıkarmak için kullanılmıştı.
A resolução "Unidos pela Paz" foi utilizada para começar uma guerra.
Bugün, ailemin, arkadaşlarımın, Tanrı'nın ve topraklarımızdaki en yüce mahkemenin huzurunda Amerika Birleşik Devletleri Başkan adaylığımı ilan ediyorum.
Hoje, diante da minha família e amigos, meu Deus, e o Tribunal mais elevado da nossa terra, anuncio a minha candidatura à Presidência dos Estados Unidos.
"Bela" diyor. Benedict Arnold, Birleşik Devletler'in başına büyük bela açmıştı.
O Benedict Arnold traiu os Estados Unidos.
Hep birlikte, bir aile gibi.
Unidos, como uma família.
ABD'nin asker göndermeyeceğini düşünüyor.
Que os Estados Unidos não contribuirão com tropas.
Teşekkür ederim. Tanrı, Amerika Birleşik Devletleri'ni korusun.
Obrigado, e Deus abençoe os Estados Unidos da América.
Başkan Petrov'a beni serbest bırakarak gösterdiği merhamet ve ülkeme dönmeme izin verdiği için müteşekkirim. "
"Agradeço ao Presidente Petrov " a clemência demonstrada pela minha libertação "e por permitir o meu regresso aos Estados Unidos."
Amerikan toprağına ayak basar basmaz inkar edersin.
Palavras que pode repudiar assim que pisar os Estados Unidos.
Çünkü ben Birleşik Devletler Başkanı'yım ve küçük şeyleri büyüklerden ayırmasını bilirim.
Porque sou o Presidente dos Estados Unidos e sei distinguir os grandes dos pequenos.
Bayanlar ve Baylar, Abd başkanı.
Senhoras e senhores, o Presidente dos Estados Unidos.
Teşekkür ederim. Tanrı, Amerika Birleşik Devletlerini korusun. "
"Obrigado e que Deus abençoe os Estados Unidos da América."
Birleşik Devletler bizim tek müttefikimiz.
Os Estados Unidos são nossos aliados.
Galip gelmemiz için işbirliği icap eder.
Se queremos vencer, temos de estar unidos.
Tabii.
- Os Estados Unidos e o Canadá. - Claro.
Açıkça Trey, eğer Hanna tecavüzü iddia etseydi,... hepiniz bir arada kalmalıydınız demekti.
E por essas palavras, o Trey disse que se a Hanna denunciasse a violação, vocês deveriam ficar todos unidos.
Birleşik Devletler'in düşmanlarına bilerek askeri teknoloji sattın mı?
Você, conscientemente, vendeu tecnologia militar... aos inimigos dos Estados Unidos?
Bu kahramanlar takımı bir dönem şehri korumayı ciddiye aldıkları kadar partilerde gezmeyi de ciddiye alıyorlardı.
Estes heróis unidos festejavam tanto quanto lutavam para proteger a cidade.
Birleşik Devletler'in genç demokrasiye sırtını dönmesiyle Şili, Soğuk Savaş'ın yeni muharebe alanı haline geldi.
O Chile tornou-se o mais recente campo de batalha da Guerra Fria com os Estados Unidos a virar as costas a jovem democracia.
Iyi, ı anladığım kadarıyla, Abd başkanı. Derhal tahliye çağrısında bulundu.
Bem, como eu o vejo o Presidente dos Estados Unidos ordenou a evacuação imediata de todas as cidades da costa Leste dos Estados Unidos, mas ainda é muito prematuro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]