Upgrade tradutor Português
87 parallel translation
Eski Yılan Gözü füzesinin geliştirilmiş hali olacaktı.
Era um upgrade do velho míssil Snake-Eye.
Yükseltmeyi erken bitirdi.
O que importa é que terminou o upgrade antes do tempo.
Beş yüz dolar, bir elektronik sözlük, iki birinci sınıf koltuk. Bu ekonomi sınıfından çok daha iyidir.
Portanto temos os $ 500, o tradutor de bolso os dois lugares de primeira, que é um upgrade...
Biletlerinizi birinci sınıfa yükselttik.
Nós fizemos um upgrade do seu ticket para primeira classe.
- Bana, upgrade oldum demiştin.
Disseste-me que tinhas feito o upgrade.
Evet, ben... uh... upgrade ettim.
Sim, fiz um "upgrade".
Bir upgrade kaldı, ondan sonra benim gibisini rüyanda bile göremezsin.
- Não é uma miúda! Bolas, Chico! Mais um upgrade e sou miúda a mais para ti.
- Yükseltilmiş olarak.
- Era um upgrade.
Sistem her 6 ayda bir upgrade edilir.
O sistema precisa de um upgrade de 6 em 6 meses.
Perşembe günü sisteme sızma işini halledeceğim.
Vou lá na terça-feira fazer o upgrade do sistema.
Samimi üzüntümüzün nişanesi olarak... Trans-Colony'yle gelecekteki yolculuklarınız için bir bedava uçuş kuponu alacaksınız.
Como símbolo do nosso sincero pedido de desculpas, receberá um upgrade de milhas grátis, para futuras viagens com a Trans-Colony.
Dert etmeyin, ama bana hâlâ bedava uçuş kuponu sözünüz var.
Não se preocupe, ainda tenho aquele upgrade de milhas grátis.
Herhalde adam bedavadan sistemi yenilemek için yanlış kadını seçti.
Escolheu a dona de casa errada a quem dar um upgrade de borla.
Daha iyi bir odaya geçişimin sorun olmayacağı söylendi.
Disseram-me que um upgrade não seria um problema.
Biz buna "sürpriz yükseltme" diyoruz.
É chamado o "upgrade de surpresa".
Temel olarak yaptığımız şey, gelişi güzel bir müşteriyi seçip ona daha iyi bir oda teklif ediyoruz.
Basicamente o que nós fazemos é escolher alguém aleatoriamente... e oferecemos gratuitamente um upgrade para suite.
Anladığım kadarıyla iş arkadaşım Sam Marquez odanızı değiştirmiş.
Tenho conhecimento que a minha colega Sam Marquez vou fez um upgrade para uma suite.
Peki ya paketimi yükseltebilir miyim?
E se pagar um upgrade?
Yeni bağlattım ve yarı parasını ödeyeceğim... çünkü ben de çok seviyorum.
Fiz um upgrade e pago-o a meias com vocês, também adoro.
Sanki terfi gibi.
É um grande "upgrade"!
Bu sanki üst kademesi gibi.
É um grande upgrade.
Tüm personel, ünite yükseltmesi için son kontrolleri yapın.
Todo o pessoal revejam os procedimentos finais para o upgrade do satélite.
Yükseltme işlemine iki saat kaldı.
Faltam duas horas para o procedimento de upgrade.
Şu anda işleme iki saat kaldı.
Duas horas para o procedimento de upgrade.
Efendim, mühendislik navigasyon güncellemesi için daha fazla zaman istiyorlar.
Sr, a Engenharia está pedindo, outra vez, mais tempo para fazer o upgrade da nave.
Eğer gözetmen gelirse, sanki şeyle ilgili konuşuyormuş gibi davran. - "Aile ve Dostlar", biliyorum.
Se o supervisor aparecer finge que estás numa chamada de um upgrade para "Amigos e Família", eu sei.
Bilgisayarımın geliştirilmeye ihtiyacı vardı.
- O meu PC precisava de um upgrade.
Taş, birinci sınıf silah olarak kabul edildi.
A pedra é um upgrade para uma arma de classe A.
- Bizim seviyemiz yükselmeyecek mi hiç?
- Porque não vais fazer upgrade ao teu irmão?
Üçüncü sunucu, geçen hafta güncellenmiş.
Tem de ser o servidor três. Muito bem, o servidor três sofreu um upgrade a semana passada.
- Biraz düzeltme yaptım.
- Fiz um upgrade.
- Düzeltmeden fazlasını yapmışsın.
- Isto é mais que um upgrade.
Meksika'da yaptığım hıyarlığı, böyle telafi edebileceğimi düşündüm, bu yüzden...
Achei que era altura de fazer o upgrade do prego dobrado que te fiz no México. É perfeito!
Polislere sadece bir kez, o da silahları yenilemek için gideceğiz.
A única vez que vamos ver bófias é para fazer o upgrade às armas.
Niye bulamadık? Bazen insanlar Internet'imi güncellemek ister miyim diye arıyorlar, mail atıyorlar hatta eve geliyorlar.
Recebo mails, chamadas, pessoas à minha porta a verem se quero um upgrade à Internet.
Ama Artie gözlüklerini sürekli kaybeder. İşte Claudia da gözlükleriyle bu yüzden oynadı, onları bulabilsin diye!
Mas Artie sempre perde os óculos... é por isso que Claudia deu um upgrade neles!
86 model Ferrari GTB'ye sahibim ve biraz yükselteyim diyorum.
Tenho um Ferrari GTB de 86, e estou a procurar por um upgrade.
Ürün yükseltimi ile ilgilenmiyorum.
Não, não estou interessado num upgrade.
Turbosunu upgrade etmeyi bitiriyorum.
- Terminar o turbo, não é grande coisa.
Gelişimin eskisi gibi olmadığı için minnettar ol.
Podes agradecer pelo upgrade não ser retroativo.
İmalat sonrası bir şeye benziyor.
Parece que tem um upgrade adicional.
Taşınmak istediğiniz kabini buldum.
Já arranjei o upgrade de camarote que pretendia.
Böylelikle önce tanrı sonra bu cemaat onu erkek-bot'luğa upgrade ediyoruz.
Por isso, perante o senhor e os seus fiéis, fazemos o seu upgrade para robô adulto.
Listeye girip yeni bir tane alayım. Güncelleme yapayım. "
Acho que vou ficar numa lista, começar um novo, upgrade "
Daha iyi olmuş.
É um autêntico "upgrade".
HBİ biyo-yükseltme çipi ile donatılmışım.
Tenho acoplado um AMC bio-upgrade.
Bilmiyorum ama biyo-güncelleme iletişimini kullanıyor.
Não sei, mas ela está a usar o compartimento de bio-upgrade.
Yolcularımızdan Jarrod Prodeman lütfen güncelleme için danışmaya geliniz.
Atenção na área de embarque, o passageiro Jarrod Prodeman é favor dirigir-se ao balcão para um upgrade de lugar!
Yükseltme tamamen faal.
O upgrade está a funcionar em pleno.
Ölüm çiplerinin yenilenmiş hâli, aptal herifler!
É um upgrade do chip da morte, idiotas!
Konuştuğumuz upgrade'i aldın mı?
Tens a actualização que falamos?