Usda tradutor Português
42 parallel translation
Yani USDA sığır büfteği pazarının... oldukça yüksek... sayıda hissesini.
Que consiste em alguns milhares de acções e uma grande fatia das vacas do USDA.
USDA'nın önerdiği günlük iki meyve porsiyonum.
Duas das doses de fruta diárias recomendadas.
Mecburi olarak 48 saat karantinada tutuluyor.
Na USDA. Quarentena de 48 horas compulsória.
Tarım Bakanlığı'ndan aranınca hemen geldim.
Vim assim que o USDA ligou.
USDA bifteği gibi "olgun" mu demek istedin?
O que queres dizer é "maduro", como a carne da U.S.D.A.
Sonra USDA ve görevliler işi sonlandırmak için evine geldiğinde Kendine bir barikat kurdu ve kendini eve hapsetti.
Quando os agentes apareceram em sua casa para lhe acabar com o negócio, ele barricou-se lá dentro.
Sam'in poposunda, "USDA Prime Beef" yazan bir dövmesi var.
O Sam tinha uma tatuagem no rabo que dizia : "Carne de vaca de primeira."
Evet, Tarım Bakanlığı müfettişi Walt Ferris.
Pois, o inspector Walt Ferris, da USDA.
Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı'nca.
USDA, da melhor qualidade.
Belki ben de seninle gelip her şeyin yolunda gittiğine emin olayım ne dersin?
Talvez eu deva ir contigo e certificar-me de que é tudo impressionante grau USDA?
Ucuz, işlenmiş, aşırı şekerli ürünlerin bolluğu hükümet politikasının direkt bir sonucudur özellikle Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı'nın.
E a comida, em especial, os produtos processados baratos é um resultado direto da política do governo. Em particular, do Ministério da Agricultura dos EUA ( USDA ).
Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı'nın amacı başta çiftçilere ürünlerini satıp büyümeleri için yardım etmekti.
O USDA foi criado para ajudar os agricultores a crescer promovendo os seus produtos.
Ama McGovern raporundan sonra, Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı da beslenme prensipleri edindi.
Mas como consequência do relatório McGovern, a USDA também herdou as normas dietéticas.
Birleşik Devletler Tarım Bakanlığı'nın idaresinde çiftçilerin finanse ettiği Süt Ürünleri Yönetimi güzel görünen peynirlerle piyasayı hareketlendirdi.
Financiada pelos agricultores e supervisionada pelo USDA, a Dairy Management ajudou a inundar o mercado com queijos tentadores.
Süt Ürünleri Yönetimi'nin peynir tüketimini teşvik etmek için yaptığı akıllıca şeylerden biri de Tarım Bakanlığı'nın Kongre'ye yıllık raporunda... peynirlerden övgüyle bahsetmesi oldu.
Algumas das coisas que a Dairy Management fez para encorajar o consumo de queijo foram tão inteligentes que o USDA se gabou delas no seu relatório anual para o Congresso.
Tarım Bakanlığı gerçekten hem peynir tüketimini arttırıp hem de sağlıklı yaşamı teşvik ediyorsa kolay bir çözümü var, pey-zersiz.
Se o USDA quer mesmo aumentar o consumo de queijo e promover um estilo de vida saudável, eis uma solução simples : "Queijecite-se".
Tarım Bakanlığı şeker alımını azaltmanız gerektiğini söylüyor ama mısır kaynaklı tatlandırıcılar için 1995'ten beri sekiz milyon dolardan fazla ödenek sağlıyor.
O USDA aconselha-nos a limitar o consumo de açúcar, mas concedeu mais de oito mil milhões de dólares em subsídios para adoçantes à base de milho desde 1995.
2010'da Başkan Barack Obama okul yemeklerini daha sağlıklı hâle getirmek için finanse edilecek okul yemeği programı için Tarım Bakanlığı'na yetki veren tasarıyı imzaladı.
Em 2010, o Presidente Obama assinou o protocolo do USDA, a criar novas medidas para o programa de refeições escolares, na tentativa de torná-lo mais saudável.
Tarım Bakanlığı 30 yıl içinde ilk defa öğle yemeği bütçesini altı sent arttırdı. Maksimum kalori sınırı koydu ve hâlâ patates kızartmasıyla pizzayı içeren sebze ve meyve miktarlarını ikiye katladı.
O USDA aumentou em seis cêntimos o orçamento para almoços pela primeira vez em 30 anos estipulou um novo limite de calorias e duplicou a quantidade exigida de porções de frutas e legumes, onde ainda se encontravam batatas fritas e pizza.
Bir yunusu havuzda yalnız tutmak USDA kurallarına aykırı değil mi?
E não é contra os regulamentos da USDA manter um golfinho sozinho num tanque?
USDA uçağı vardır ve hepsi yaptıkları yırtıcı havadan gunning olduğunu.
O Departamento da Agricultura tem helicópteros e mata os predadores do ar.
On beş yıldır tarım bakanlığı için saha çalışması yapıyorum ve hayatımda hiç bu kadar kötü koloni çöküşü görmemiştim.
Faço trabalho de campo para a USDA há 15 anos e nunca vi uma taxa de Colapsos de Colónias assim tão má.
Tarım bakanlığı için çalışıyorsanız, bunu neden söylemediniz ki?
Se trabalham para a USDA, porque não disseram?
Bir noktada tarım bakanlığı onu işten uzaklaştırmak zorunda kaldı.
Ele fez inimigos. A dada altura o USDA até o suspendeu.
İşle ilgili sorunlarını öğrenmek için tarım bakanlığını aradım.
Perguntei ao USDA sobre os problemas dele no trabalho.
Tarım bakanlığının araştırdığını, bir şey bulamadıklarını sanıyordum.
Pensei que a USDA tinha investigado e que não encontraram nada.
Ama alçak bir bakanlık saha araştırmacısı olmasaydı hayır, koloni çöküş sendromu hiç artmazdı. - Niye böyle bir şey yapsın ki?
Mas fora o nefasto pesquisador da USDA, não, a base do Distúrbio não estaria aumentada de todo.
Cidden siz tarım bakanlığından birisinin bu rakamlarla oynadığını mı düşünüyorsunuz?
Acham mesmo que alguém da USDA está por trás destes números?
Tarım bakanlığından bir adamın...
Acham que um tipo da USDA...
Böylece böcekbilimi lisansını iyi değerlendirip, tarım bakanlığına katıldı.
Então ele colocou o diploma de entomologia em uso, juntando-se ao USDA.
ABD Diyet Derneği, her beş yılda bir, Amerikan halkı için tüketmeleri durumunda onları öldürmesi garanti olan, milyonlarca Amerikalıyı öldürecek bir piramit ya da bir Güç Tabağı oluşturur.
E de todas as vezes que a USDA faz uma pirâmide ou uma roda dos alimentos, a cada cinco anos para os americanos, vai garantir que nessa roda estarão alimentos, que quando consumidos, serão a causa da morte de milhões de americanos.
Bizi koruması gereken ABD Diyabet Derneği'nin, iki görevi vardır.
A USDA, que, supostamente, nos deveria proteger, tem duas missões.
Dr. Greger tarafından ortaya çıkarılan kendi iç belgelerinde, ABD Diyabet Derneği, yumurtanın besleyici, düşük yağlı, dengeli diyetin bir parçası, düşük kalorili, sağlıklı, zararsız olduğunu resmen söyleyemediğini kabul eder. İyi ya da zararlı da diyemez.
Nos documentos internos revelados pelo Dr. Greger, a USDA admitiu que os ovos não podem ser legalmente considerados nutritivos, parte de uma dieta equilibrada, baixa em calorias, saudáveis, não podendo afirmar que são benéficos à saúde.
Bu da, ABD Diyabet Derneği, bu ise hükumet.
E isto é a USDA, é o governo.
Bu endişeler, ABD et stokundaki deli dana hastalığını ortaya çıkaran USDA ispiyoncusuyla tanıştıktan sonra şiddetlendi.
Estas conclusões intensificaram-se depois de conhecer o denunciante do USDA que denunciou a doença das vacas loucas na carne dos EUA.
USDA askeriye gibi işler.
O USDA funciona como o exército.
DELİ DANA HASTALIĞI HABERİNİ YAYAN ESKİ USDA BAŞ ET DENETÇİSİ
EX-INSPETOR CHEFE CARNES USDA DENUNCIANTE DA DOENÇA DAS VACAS LOUCAS
Televizyona çıkar çıkmaz USDA bütün veterinerlere ve gıda denetmenlerine bildiriler gönderdi.
Quando fui à televisão o USDA enviou memorandos a todos os veterinários e inspetores alimentares.
USDA'da ne oluyor?
O que se passa com a USDA?
- USDA'ler size bu yemeği gönderiyor,
- Então o Deptº de Agricultura envia estas comidas para vocês prepararem para os miúdos.
Dergiyi daha sonra senden alırım.
Não sei porque fazer isso, quando a missão suicida na USDA foi tão fixe na 18. Depois eu apanho-te.
"Kredi kartı sahtekarlığı, çek sahteciliği birebir sahte plaka yapmak USDA sertifikalı kıyma diye misk faresi eti satmak sirk palyaçosu kılığında izinsiz içeri girme."
Fraude com cartões de crédito. Cheques fraudulentos. Fabrico de placas falsas de identificação de deficientes.