English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ U ] / Utter

Utter tradutor Português

68 parallel translation
Siz ikiniz, batıya!
NÃO ENTRAR! Utter, vai pelo lado Oeste.
- Benim adım Charlie Utter.
- E eu sou o Charlie Utter.
Bay Utter.
Sr. Utter.
Hoş geldiniz Bay Utter.
Bem-vindo de volta, Sr. Utter.
Bay Bullock aramıza döndü, Bay Utter da öyle.
O Sr. Bullock está de regresso, assim como o Sr. Utter.
- Charlie Utter.
- Charlie Utter.
Charlie Utter.
Charlie Utter.
Çelişkili olsa da, Little Big Horn'daki katliam... Kızılderili'lerin sonunu simgeliyordu, Bay Utter.
Paradoxos, o massacre em Little Big Horn... mostrou as dores mortais dos índios, Sr. Utter.
Charlie Utter nerede?
Onde está o Charlie Utter?
Eğer Bill Hickok'u ya da o geri zekalı Charlie Utter'ı görürsen... hayvanlara göz kulak olduğumu söyler misin?
Se vir Bill Hickok ou aquele idiota, Charlie Utter... pode lhes dizer que cuidei do gado?
Bay Utter'ın odası hazır.
O quarto do Sr. Utter está pronto.
Bay Utter ve siz bize yardım ederken yani.
Quando você e o Sr. Utter nos estavam a ajudar?
Adım Charlie Utter... senin katıldığın o toplantıya ben de katılmıştım.
Eu sou Charlie Utter... que esteve na mesma maldita reunião que você.
Bay Utter... neredeyse sizden ümidi kesecektim.
Sr. Utter, estou a perder a esperança.
Yani Bay Utter... en samimi ve en düzensiz kulübü kuralım.
Significa, Sr. Utter, o clube mais informal e desorganizado.
Utter Taşımacılık ve Posta Dağıtım Şirketi.
Utter Serviço de Entrega Postal e Carga.
- Adım Charlie Utter.
- Sou Charlie Utter.
Charlie Utter Taşımacılık'tan Charlie Utter.
Charlie Utter da Utter Charlie e Carga.
Utter Taşımacılık ve Posta Dağıtım Şirketi'nden.
Da Utter Serviço Postal e de Carga.
Utter Posta ve Charlie Taşımacılık'a bak!
Verifique na Utter Correios e Charlie Carga!
Bay Utter odayı boşaltıyorsa... sabahtan beri yer soran insanlara öncelik vermem gerekmez mi?
Se o Sr. Utter vai sair, os que me atazanaram toda a manhã não deviam ter preferência?
- Arsayı aldık Bay Utter.
- O terreno é nosso, Sr. Utter.
- Teşekkürler Bay Utter.
- Obrigado, Sr. Utter.
Her neyse, ben ve Sol, yardımlarınız için... size ve Bay Utter'a müteşekkiriz.
Eu e o Sol estamos muito gratos... por você e o Sr. Utter virem ajudar.
Bay Utter, Cheyenne'e gitti.
O Sr. Utter foi para Cheyenne.
Bay Star ve Utter'ın bizim dükkâna götürülmeleri lazım.
O Sr. Star e o Utter deverão ser levados à nossa loja.
Charlie Utter nasıldı?
Como estava o Charlie Utter?
- Ya Bay Utter?
- E o Sr. Utter?
- Bay Star'ın ve Utter'ın durumunu da.
- E o estado do Sr. Star e do Sr. Utter.
- Bay Utter?
- Sr. Utter?
Bay Star ve Bay Utter'ın durumunun daha ciddi olmamasına sevindim.
Fiquei aliviada por o Sr. Star e o Sr. Utter não estarem muito feridos.
UTTER NAKLİYAT
TRANSPORTADORA DO UTTER
Neyse, bizimle birlikte yaşayacaksan... Charlie Utter, nakliyat binasında sana bir oda ayırdı.
Bem, se dás valor à nossa companhia, o Charlie Utter guardou-te um quarto no edifício de mercadorias.
Bay Utter ile konuşmamız gereken bir kamp işi var.
O Sr. Utter e eu temos alguns assuntos a tratar.
Bay Utter, siz Hume'un öğrencisi misiniz?
Sr. Utter, costuma estudar Hume?
- Bay Utter.
- Sr. Utter.
- İbne Charlie Utter.
- o cabrão do Charlie Utter.
Charlie Utter dün bir ibneyi dövmüş diye duydum.
Soube de uma coça que o Charlie Utter deu a algum... cabrão ontem.
Utter'la dün aşağıda oturan adam arasında çıkan kavga.
O Utter e aquele tipo com quem estavas lá em baixo no outro dia.
Tam otelden çıkıyordum... Wolcott kazayla Utter'ın ayağına bastı.
Ainda agora, quando eu saía do hotel, o Wolcott pisou o Utter por acidente.
Utter'ın nasırları varsa o yüzden dalaşmıştır.
Se o Utter tiver calos, pode ter sido a causa.
Charlie Utter dün gece kamptan bir arabayla çıktı. Eskiden Tolliver'a çalışan o fahişe de... arabadaki yatakta saklanan biriyle konuşuyordu.
O Charlie Utter saiu do campo com uma carruagem ontem... e aquela puta que trabalhava para o Tolliver... estava a falar com alguém que estava lá escondido.
Utter'ın nasırları olmasından daha mantıklı.
Mais do que os calos do Utter.
Şerif yardımcısı Utter... bir vatandaşın canına okumuş.
Em que o nosso delegado Utter... deu uma valente coça a um cidadão.
Belki Bullock ve Utter'ı toplantıya çağırıp ayrıntıları öğrenebiliriz.
Talvez reunir com o Bullock e o Utter, para saber detalhes.
Richardson beni çağırdığında, Charlie Utter... eskiden Vahşi Bill Hickok'ın en iyi arkadaşıydı dedi.
O Richardson, que me chamou, disse que foi o Charlie Utter, que era o melhor amigo do Wild Bill Hickok.
Bay Utter'a uğradığınız oluyor mu doktor?
Costuma cruzar-se com o Sr. Utter, Doc?
Ama hepimizin iyiliği için söylüyorum... kendine hâkim olamayıp onu kışkırtan adama... böyle girişilmez.
Presumo que o Sr. Utter foi provocado, mas, para bem de todos nós, o homem que o provocou, trabalhando para quem trabalha, não pode ser espancado.
- Cy, belki de Bay Utter... dün gece arabayla yaptığı yolculuğu ve... eskiden sana çalışan o fahişenin emriyle... kimi sakladığını anlatmak ister.
- Cy, talvez o Sr. Utter... queira falar-nos do passeio que deu ontem... e de quem estava escondido a mando daquela puta... que trabalhava para ti e de como a tareia desta manhã resultou disso.
Cy... jeolog sadece Utter'ın ayağına bastı.
Bem, Cy, aquele geólogo apenas pisou o pé do Utter.
Hearst'ün jeologu dava açmazsa, Utter da açmazsa... bu kampta böyle düşünen sadece sen kalıyorsun.
Se nem o geólogo do Hearst nem o Utter pretendem uma reparação, falas tu pelo acampamento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]