Uğradım tradutor Português
3,625 parallel translation
Wrath, hayal kırıklığına uğradım.
Wrath, desapontas-me.
Ona inanmak istiyorum ama birçok kez hayal kırıklığına uğradım.
Quero acreditar nele, mas já me dececionei tantas vezes.
Evine uğradım telefonuna bir sürü mesaj bıraktım ve beni geri aramıyor. Hiç bir yerde bulamıyorum.
Passei por casa dele, deixei-lhe mensagens no voice-mail, e ele não retribui as minhas chamadas.
Annenle konuşmamız gerekiyor da o yüzden uğradım.
A tua mãe e eu precisamos de falar, por isso, resolvi passar por cá.
Aslında hayal kırıklığına uğradım.
Estou bem desapontado, para falar a verdade.
Hayal kırıklığına uğradım.
Estou desapontada.
- Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Estou tão desiludida contigo.
Arada Aria'yı görmek için eve uğradım. Onun çok daha iyi hissettiğini bilmek istersin diye düşündüm.
Fui visitar a Aria no meu intervalo e achei que gostarias de saber que ela está a sentir-se muito melhor.
Saldırıya uğradım!
Fui atacado!
Kötü... Kazara annemi ısırdım. Daha demin saldırıya uğradım mezara kadar eşcinsel olduğum gerçeğine alışmalarını söyledim.
Eu fui atacado e disseram-me que eu deveria considerar o fato de eu ser gay para o túmulo. "
Hayal kırıklığına uğradım.
Fiquei decepcionado.
- Ben böyle iyiyim. Buraya uğradım çünkü çalışmak istediğimi söyleyecektim. - Çalışmak mı?
Eu estou bem, vinha só falar consigo porque quero trabalhar mais.
Elbette hüsrana uğradım ve onu gücendirecek ne yapmış olabileceğime kafa yordum.
Claro que fiquei arrasada e torrei os miolos a pensar que mal lhe tinha feito.
Açıkçası, hiç bahsetmediğin için hayal kırıklığına uğradım.
Estou desiludido por nunca me teres falado nisto.
11 yaşındayken bakıcım tarafından tacize uğradım.
Quando tinha 11 anos, fui abusado pela minha babysitter.
Oh, dolaptaki bebeğimin plasentasını geri almak için Öğretmenler Odası'na uğradım.
Só passei pela sala dos professores para levar a minha placenta do bebé, que estava no frigorífico.
Çok hayal kırıklılığına uğradım.
Estou desapontado.
Big Belly Burger'a uğradım.
Olá. Passei pelo Big Belly Burger.
Ofisinden birkaç şey almak için uğradım.
Vim apenas buscar algumas coisas do gabinete dela.
Karaoke bara uğradım.
Fiz uma paragem no bar.
Hayal kırıklığına uğradım.
Bem, estou desapontado.
Anlaşmayı sizden öğrenmediğim için hayal kırıklığına uğradım.
Desiludido por não me ter dito você.
Hayal kırıklığına uğradım.
Estou desapontado.
Selam götürmemi istediğin birileri var mı diye uğradım.
Estava a pensar se querias que mandasse cumprimentos a alguém.
Demin taş bir yaratığın saldırısına uğradım.
- Um gárgula me atacou.
Tecavüze uğradım!
Fui violada.
Tecavüze uğradım! Bana saldırdılar!
Eu fui violada!
- Bana saldırdılar, tecavüze uğradım!
- Fui atacada e violada.
Tecavüze uğradım.
E fui violada.
New York'ta tecavüze uğradım!
Foi lá que me violaram.
Hayal kırıklığına uğradım, ama kararına saygı duydum.
Fiquei desiludido, mas respeitei a tua decisão.
Ölenin Dawn olduğunu öğrendiğimde şoka uğradım.
Quando eu soube que era a Dawn, fiquei chocada.
Ne yazık ki suç zaman aşımına uğradı.
A verdade é que o estatuto de limitações expirou...
Suçunun zaman aşımına uğradığını biliyor, bu yüzden itiraf etti.
Sabia do estatuto de limitação ; só por isso confessou.
Ve saldırıya mı uğradın?
- E você foi atacado?
Hüsrana mı uğradın, Lass?
Está a sentir-se frustrada, Lass?
Hastan tarafından saldırıya uğradığında bu sorumluluğu almış mıydın?
Você sentiu-se responsável quando o paciente a atacou?
Tecavüze uğradın mı?
Foste violado?
Saldırıya mı uğradı?
Agrediram-no?
Saldırıya mı uğradın?
Foste agredido?
Konser salonuna gel " diye bir mesaj alınca, yanıyorsun... -... ya da maymun sürüsünün saldırısına uğradın sandım.
"Emergência, vem ter comigo ao auditório", assumo que estás a pegar fogo ou a ser atacada por macacos.
Sanırım James Van Der Beek yaşlı oyuncu koçu tarafından tacize uğradı.
Penso que o James foi abusado pelo antigo professor de representação.
Hayal kırıklığına uğradım, çünkü, biliyorsunuz, havza...
A água é...
Seni ve senin o aptalca, zavallı ve aciz hırsının aslında ne olduğunu görünce nasıl bir düş kırıklığına uğradığımı, nasıl utandığımı nasıl iğrendiğimi hayal edebiliyor musun?
! Agora, que vejo a tua ambição ridícula, idiota e podre!
Yenildim. Başarısızlığa uğradım.
Eu falhei.
- Hayal kırıklığına mı uğradın?
- Um pouco.
Ataman Graceland'e gelince hayal kırıklığına uğradın mı?
Ficaste desapontado em vir para Graceland?
Evet, bundan birkaç gün önce zaman aşımına uğradı.
Sim, mas a prescrição disso expirou há uns dias.
Saldırıya mı uğradınız?
Foram atacados?
Sen cinsel tacize uğradığını mı düşündün?
Achas que estás a ser assediado sexualmente?
Browning'in eşi ya da sanırım artık dul eşi oldu Boyd'un sabah onlara uğradığını söyledi.
A mulher do Browning... Ou viúva, agora...