Uşak tradutor Português
697 parallel translation
Sadık uşak Dr. Cameron'un sempatisini kazanır.
A alma nobre ganha a simpatia do Dr. Cameron.
Yaşlı bir uşak.
É um criado antigo.
Uşak olması neye yarar ki zaten?
Mas para que é que servem os lacaios?
Uşak geldiğinde, size kapıyı göstermesini isteyeceğim.
Vou pedir ao criado que o acompanhe à porta da rua, muitos não sabem onde é.
Sözde Whitcomb iyi bir uşak.
O Whitcomb é um belo mordomo.
Ayrıca, uşak olmak her zaman hayalimdi.
Sempre sonhei ser empregado doméstico.
Yeni bir uşak işe alındı, biliyor musunuz?
Sabe que temos um novo empregado?
Uşak olarak işe almakla bana bir şans verdiniz. Bunu asla unutmayacağım.
O senhor quis reabilitar-me fazendo de mim um empregado doméstico.
Fakat bir hırsız veya uşak olmak için doğmuşsun, ya da bir dilenci.
Mas ladrão ou criado foi tudo o que nasceste para ser, ou pedinte à beira da estrada.
Şu uşak zannettim.
Pensei que era o mordomo.
Ya başkaları da bu değişimin farkına varırsa - uşak mesela?
E se alguém mais observasse a horrível alteração? O seu criado, talvez.
Uşak.
Criado de quarto!
Uşak!
Criado de quarto!
Kim, uşak mı?
Quem? O criado?
Bu yakışıklı uşak hâlâ orada mı?
- O criado jeitoso ainda Iá está?
Bahse girerim, Bayan Paradine ile bu uşak arasında bir şeyler var.
Aposto que eIe vai até Iá porque há qualquer coisa entre a Sra. Paradine e aquele criado.
Uşak mı?
O criado?
Yani kadın ve uşak.
Que ela e o criado...
Uşak onun yemeğini getiriyor. Kızarmış tavuk, patates kızartması ve karnabahar ogratenden oluşan bir yemek.
O mordomo Ievou-Ihe o jantar, que consistiu em frango assado, batatas e couve-fIor gratinada.
Uşak, Albay'a yemeğini götürdükten sonra siz neredeydiniz?
Depois de o mordomo Lakin ter levado o jantar ao coronel, onde é que estava?
Yani evinizde uşak, yatınızda kamarot olarak çalışan... sonradan da öldürülen adam.
O homem empregado em sua casa como mordomo... e no seu iate como camareiro, e que foi posteriormente assassinado.
Uşak Broome'un, boşanma davalarında kullandığı dedektif Broome... olduğunu avukat bey inkar mı ediyor?
Nega que o mordomo Broome era o detective Broome, usado por si em casos de divórcio?
Mesela uşak.
Mas quem? O ajudante.
Sam Flusky'ye karşı. Sıradan uşak. Eski mahkum.
Como por exemplo, contra Sam Flusky, um simples criado... um ex-condenado.
Uşak söyledi.
O mordomo contou-me.
Şu an doğru kararı verirsen Alman Dışişlerinin gıpta edilen adamı olursun ya da hayat boyu diplomatik bir uşak olarak kalırsın.
Escolha imediatamente poderá tornar-se na inveja do Serviço Secreto Alemão ou continuar a carreira como auxiliar diplomático.
Bu kadar az uşak tanıyor olmanız benim talihim.
É sorte minha, que tenha conhecido tão poucos ajudantes privados.
Bir uşak için fazlasıyla akıllıydın fazlasıyla rahat, bilge ve kendine hakim.
Você era demasiado esperto para ser um criado demasiado suave, demasiado inteligente, demasiado auto controlado.
Kâr payı ödeyen bir uşak olduğumu unutup duruyorum.
Continuo a esquecer-me que sou um criado que paga dividendos.
Uşak duymamış galiba.
O mordomo não disse.
Burada bir uşak şahinin oğluna emir veremez.
- Uma criada não dá ordens ao filho do Falcão.
Uşak olmaya karar verdim.
E decidi ser seu criado.
Malikane gerçekten çok büyüktü ve içinde birçok uşak çalışıyordu.
A propriedade era deveras grande e tinha muitos criados.
- Uşak değil o.
- Não é uma criada.
Bir uşak!
Criado!
Katil uşak.
Foi o mordomo.
Uşak bardağınıza Royal Crown Viski koyuyor.
Um criado dá-lhe um copo de uísque Royal Crown,
Uşak hazır mısın? Başlayın.
O criado está pronto?
Demek istediğim onunla arkadaş gibiydiniz. Tam olarak uşak-efendi ilişkisi değildi.
Quis dizer que vocês conviviam em termos amigáveis, não de uma patroa e empregada.
Uşak gittikten sonra oldu.
Assim que a empregada doméstica saiu.
Barrymore sadık uşak.
Continua a ser o servidor fiel?
Bir uşak tutabilirim sanırım.
Podia empregar um criado, suponho eu.
Bu arada, söylemeyi unuttum, bir uşak buldum.
Esqueci-me de te dizer, contratei um criado.
Bak, bir uşak olabilir ama yine de bir insan.
É um criado, sim, não impede ser um ser humano!
Öyleyse bir şeyler yap. Kahrolası uşak olan sensin.
Então limpa, és suposto ser o criado!
Uşak demek?
Criado?
Uşak? Ha!
Deveres de pajem!
İyi bir uşak arıyo musun Eliza?
Estaria interessada num bom mordomo?
- Uşak mısın?
- E o mordomo?
Benim uşak, Bates.
Nada disso.
Kadın, çocuk, uşak, kimi buldularsa.
Esposa, filhos, criados, tudo que pôde ser encontrado.