Valen tradutor Português
46 parallel translation
Cleve van Valen, Bayan Prescott, hizmetinizdeyim.
Cleve Van Valen ao seu dispôr, Menina Prescott.
Güle güle bay Van Valen. Güle güle.
Adeus, Sr. Van Valen.
Ölümünüze sebep olmayı istemezdim, Bay Van Valen.
Odiaria ser a causa da sua morte, Sr. Van Valen.
Öyle mi, peki benim mal varlığımın sorumluluğunu taşımak için de hazır mısınız, Bay Van Valen?
Oh, e também está pronto a assumir as responsabilidades das minhas propriedades, Sr. Van Valen?
Altın, Bay Van Valen.
Ouro, Sr. Van Valen.
" Bay Cleve van Valen, San Francisco...
"Cleve Van Valen. Presidente dos Caminhos de Ferro de San Francisco, Kansas City".
- Affedersiniz, Bayan Van Valen.
- Peço-lhe perdão, Mrs. Van Valen.
Üç valen ve iki papazın var.
Tens três valetes e dois reis.
Böyle bir şeye yer bulabilmiş olmanıza sevindim. Benim gezegenimde tek bir kişinin tüm evreni değiştirebileceğini anlatan binlerce kitap var.
Nós levamos os Rangers como parte de nossa identidade cultural a nossa dívida para com Valen, por 1.000 anos.
Hadi bakalım. İşte, gördün mü? Hepsi senin hatan.
Há muito tempo Valen conduziu o nosso povo para a vitória na grande guerra contra a Sombras.
Yöntemimin işe yarayacağından eminim. Onları büyük cumhuriyetimin tüm Beta sistemini sadece dokuz günde fethettiği o eski günlerdeki gibi, beraber, omuz omuza çarpışarak alt edeceğiz.
Valen criou o Conselho Cinzento de vários membros de todas as castas guerreira, trabalhadora e religiosa para que uma casta não tivesse a influência sobre as outras.
Bir gün işadamlarına telepat kiralamayı ilk düşünen adamı elime geçirirsem, onu geberteceğim.
Fala, Delenn. Valen disse que Sombras... que primeiro regressariam para o planeta deles, de Z'ha'dum antes de nos atacarem.
O zamana kadar, büyükelçi benim savaşçı klanımın üyeleri bu frekansı izleyecekler.
E não é qualquer alma Minbari é a alma de Valen. Eu continuo sem acreditar.
Bundan sonra kendi işine bakacaksın. İstediğin hileyi, planı yap, istediğin oyunu oyna ama şunu sakın unutma bir daha bu üssün geleceğini tehlikeye atarsan adamlarım seni bulur.
Valen deve ter renascido nesta forma para nos dizer que os humanos são importantes.
... bundan sonra Babil 5'in geleceğine kadeh kaldırdığında samimiyetinden kuşku duymayacağım.
Pelo nome de Valen e os que são a sombra de Valen's nesta vida, nós não podemos matá-los.
Valen bugünün geleceğini söylemişti.
Valen disse que este dia chegaria.
Valen adına.
Em nome de Valen.
Valen, Konsey'i bu yüzden kurmuştu.
Foi por isso que Valen o criou.
Ama Valen'dan önceki devirlerde de böyle şeyler olmuştu.
Mas é tal e qual como aconteceu nos dias antes de Valen.
Valen'dan ve Konsey'den önce üç sınıfımızın arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için savaş esnasında seçilen liderler orada toplanırdı.
É onde as disputas entre as castas... eram resolvidas nos anos antes de Valen e do Conselho... onde os novos líderes eram seleccionados nos tempos de guerra.
Burası, Valen'dan önce liderlerimizi seçtiğimiz yer.
Aqui era onde nós escolhíamos os nossos líderes antes de Valen.
Savaşçı sınıfımız Valen'in bilgeliğini artık tanımıyorsa eski yöntemlere dönmek istiyorlarsa o zaman atalarımız tarafından konulan kanunlara uymak zorundalar.
Se a casta guerreira abandonou a sabedoria de Valen... se eles desejam regressar às maneiras antigas... então eles devem honrar as leis feitas pelos Anciãos.
Valen şöyle demiş :
Valen disse :
Valen'in uzun zaman önce yaptığı gibi Dokuzları yeniden çağırıyorum.
Eu convoco os Nove... tal como Valen os juntou há muito tempo atrás.
Valen adına.
Pelo nome de Valen.
Valen'a göre...
O Valen disse que...
General Valen.
General Valen.
Valen olsaydı almaktan çekinmezdi.
Valen não hesitaria em tomá-los de nós.
Valen'in yiyeceklerini almamızın yanlış olduğunu düşünüyorsun.
Vocês acham que deveríamos ter apanhado todo o suprimento de Valen.
Valen'in taktiklerinden hoşlanmayabiliriz ama o ve mürettebatı beş yıldır burada hayatta kalmayı başardı.
Podemos não gostar das tácticas de Valen, porém ele e sua tripulação ainda estão vivos depois de cinco anos aqui.
Onlardan biri Valen.
Uma é a nave de Valen.
Valen'in silahlarını hedef alın ve onu selamlayın.
Mire nas armas de Valen e chame-o.
Valen'in gemisinin kalkanları yüzde 80 de tutunuyor.
Escudos da nave de Valen permanecem em 80 porcento.
Vale'nin kalkanları düştü.
Escudos de Valen estão desabilitados.
Valenin gemisinden sesli bir mesaj alıyoruz.
Estamos a receber um chamado da nave de Valen. Somente áudio.
Hayalet Varen gemisinin gücünü kapatmış.
Fantome desligou a energia na nave de Valen.
- Hiç valen var mı? - Var.
Tem algum, Jacks?
Üç valen var. Üç vale, üç dokuzluyu yener. Sen kazandın.
Ficaste com três Valetes que batem um trio de noves.
Baron Valen Rudor!
O Barão Valen Rudor.
Ciddiye Alınmak İsteyen ve Belki Kanun Yaptırımına Geçecek olan
Inauguraram o Centro Valentina Valen - cia para Modelos de Fato de Banho
Valen var mı?
Tens um valete?
Lanet olsun! Buraya kadar. Çok kötü.
Nós estamos a ser gozados por certos membros deste conselho e pela Casta Guerreira que pensam que somos um embaraço e que não acreditam na profecia de Valen.
Valen var mı?
Tu tens... oh, é a minha vez.