Vals tradutor Português
273 parallel translation
"Ne biletleri mi?" Sana söylemiştim, bu gece vals yarışmasına gidiyoruz.
Quais bilhetes? Disse-te que íamos a um jogo de Rollerderby hoje à noite.
Hey, sen çıldırdın mı? Ben vals mals yarışmasına gitmiyorum. Bir ay...
- Estás doida, não vou ver isso.
Bir vals lütfen.
Uma valsa, por favor.
Martini ise, vals ritmiyle çalkalanır.
Um martini seco chocalha-se ao ritmo da valsa.
- Vals çalsana Charles.
- Toque uma valsa, Charles.
İyi bir vals olursa severim.
De uma boa valsa.
Eski yıl biterken benimle bir vals yapmayı istemezsiniz, değil mi Bay Case?
Não gostaria de dançar uma valsa ao cair do ano velho, Sr. Case?
Geçtin vals yapar gibi
Quando passaste a dançar
Oh, bu bir vals.
Oh, é uma valsa.
Ben vals bilirim.
Sei dançar a valsa.
- Herkes vals bilir.
- Qualquer pessoa sabe.
Annem ile babamın ilk defa dans ettikleri vals bu.
É a valsa que ele e a minha mãe dançaram juntos pela primeira vez.
Senin gibi dört adamım olsa Roy bu soygun vals gibi olur.
Se só tivesse quatro caras como você, Roy esse golpe seria uma valsa.
Strauss'dan bir vals gibi.
É tipo uma valsa de Strauss.
- O bir vals.
- É uma valsa.
Bu vals ve Victor Herbert.
É uma valsa e é de Victor Herbert.
- Victor Herbert vals değil.
- Ele não compunha valsas...
Aklından bir vals geçiyor.
Uma valsa na cabeça...
- Vals, Rosalie? - Me oui.
- Uma valsa, Rosalie?
Vals yapmayı, güzel konuşmayı ve güzel elbiseler giymeyi öğreneceksin.
Vais aprender a dançar Valsa a conversar... vais ter bonitos vestidos.
Vals dışında bir şey çalamazlar mı?
Eles não podem tocar outra coisa a não ser valsas?
Başkan dans etmeyi seviyor, ama sadece vals biliyor.
O Presidente adora dançar, mas só sabe dançar a valsa.
Bütün akşam Vals çaldılar.
- Têm tocado valsas a noite inteira.
Ani bir harekette bu kez vals yaparsın dostum.
Um movimento rápido e você dança desta vez, amigo.
Şu hiçbir şeyi dert etmeyen lrlandalı. Seninle çok güzel vals yapardı.
Aquele irlandês feliz e animado que dançava valsa tão bem contigo.
Ben vals yapmayı hiç beceremedim.
Eu nunca soube dançar valsa.
Giderseniz, ilk dansı edersiniz. Vals yapmayı bilirsin Henrietta. Baştan çıkarıcı ama tamamen saygıdeğer.
Podíamos dançar aquela nova dança francesa, a valsa, tão sedutora e ao mesmo tempo tão respeitável.
Vals.
A valsa.
Çabuk, vals!
Rápido, a valsa!
Yaz rüzgarında vals yapan iki kelebek gibi.
Como duas borboletas bailando a valsa numa brisa de verão.
Dans ettiğinde ve yaptığın vals çok yakınımızdan geçtiğinde...
Quando dança e valseia Passando tão perto de nós
Yvonne endişeli bakışlarla olup biteni izlerken, takımı oluşturma çabaları da, sanki bir vals edasıyla devam ediyordu.
E o recrutamento prossegue ao som duma valsa, sob o olhar inquieto e afectuoso da Yvonne.
Bir vals, daha hiç çalınmadı.
Uma valsa, nunca foi tocada.
Hepsi bir kaç vals sırasında oldu.
No espaço de tempo de algumas valsas.
Bu bir vals!
Esta é uma valsa.
- İlk vals, eğer Lütfedersen. - Düşünürüz.
A primeira valsa, se ma puderes conceder.
Bayanlar ve baylar, sonraki dans bir vals olacak.
Senhoras e senhores, a próxima dança será uma valsa.
Tancredi için sakıncası var mı bilmiyorum ama dans kartınızda benim çin bir vals ayrırırsanız...
Não sei se o Tancredi se incomoda, mas se me quiser reservar uma valsa...
Vals!
Uma valsa!
Vals.
Uma valsa.
Ahh, Viyana Valsı.
A valsa de Viena.
Yavaş, hoş bir vals.
Uma calma e doce valsa.
Belki vals yine moda olur.
Um destes dias o fox trot há-de voltar.
Yedinci dersle başlayalım : vals adımıyla dön.
Creio que começaremos com a lição número sete.
Sizi oraya getirdiler ve vals yapmaya gönderdiler.
Conduziram-no e arrastaram-no para fora!
Okulda bir dans sınıfı olsaydı kızlara vals, polka öğretebilirdim.
Se houvesse dança aqui na escola eu podia ensinar as meninas a dançar valsa, a polca, coisas assim...
Şu vals nasıl gidiyordu?
Como era aquela valsa?
Bir de Vals çalıyorlar.
Tocam valsa...
Adına vals diyorlar.
E a valsa.
İşte vals.
- E uma valsa.
Neden vals çalmıyorsunuz, Mr. Spock?
Só acasalam de sete em sete anos?