Varos tradutor Português
204 parallel translation
Sen bir varoş çocuğusun tatlım.
És rude, querido.
Kes şu varoş muhabbetini.
Pare com o turismo exótico.
Varoş formalitesi mi?
Formalidade suburbana?
Rakibim varoş bölgelerine gitmiş ve oy satın almak için dolar dağıtmıştı.
O meu oponente foi até a periferia. e distribuiu notas de dólar para tentar comprar os votos.
Evet, varoş mahallesinde, belki.
Sim, no gueto, talvez.
- Şu varoş çocuğu RJ.
Aquele babaca do RJ...
Eski kocan gibi varoş zombisi değil o!
Ele não é um zumbi suburbano como o teu marido.
Adam varoş kodesinde 48 saat idare edebilir.
O Adam aguenta 48 horas numa prisão suburbana.
Onlar varoş çocukları.
São garotos dos bairros pobres.
Laura Ashley'in varoş versiyonu gibi.
São uma mutação suburbana da Laura Ashley.
Varoş'ta benim için muhbirlik yapıyordu.
Tem trabalhado para mim como informante nos subterrâneos.
Diğerleri gibi Varoş'ta bulunmuş.
Encontrada na zona baixa como os outros.
İzin ver de mutlu olayım. Varoş'a ineyim.
Deixa-me "limpar" a zona baixa.
Varoş katlarında olduğunu biliyoruz.
Até agora, é na zona baixa.
Varoş'ta tek başına yaşıyormuş.
Tem vivido por sua conta nos subterrâneos desde então.
Genç bir kız bulduk. Bir yetim. Varoş'ta yaşıyormuş.
Encontramos uma jovem rapariga, uma órfã, tem vivido nos subterrâneos.
Dostum, herhalde etrafta seninle aynı lanet hayali kuran 10 bin zenci varoş çocuğu vardır.
Meu, existem cerca de 10,000 pretitos por aí por esses bairros a sonhar a porra do mesmo sonho.
Varoş'un en kötü yerlerinden biri.
É nem mais nem menos que a pior zona de Downbelow.
Ama Varoş'ta yaşayanlar, Steve umutlarının sonundalar hatta bazıları hayatlarının sonundalar.
Mas as pessoas que estão a viver nos Subterrâneos, Steve estão no fim das suas cordas talvez algumas delas, no fim das suas vidas.
Lyta, evet. 4. klinikte Varoş'tayken soyulan bir adam var.
Lyta, sim. Temos um tipo no "Medlab 4" que foi assaltado nas catacumbas.
Ben 12 yaşındayken Bayan Varoş'la kaçtı gitti.
Fugiu com a Miss Vagabunda quando eu tinha 12 anos.
Queens varoş mu oldu? Ne zamandan beri?
Desde quando Queens é um subúrbio?
Senin toplum hizmetin varoş sokak çetesine geceyarısı basketbol öğretmek olacak.
Martin, no teu serviço comunitário, vais organizar um programa de basquetebol para gangs do centro da cidade.
Ama bu gecelik adımız Geveze Barry ve Beş Varoş.
Contudo, hoje seremos o Barry Jive e os Uptown Five.
Güney Walden Başkanlığından bir varoş çocuğuyum.
Sou uma pobre garota do sul do vale Prime. Ei, Varla?
Bak : bir rock grubu kuruyorum. "Varoş Mahallesi Çocukları" isminde bir vokal grubu.
Escuta, estou a formar um grupo de Rock, um grupo chamado The Ghetto Avenue Boys.
Bunlar "Varoş Mahallesi Sokak Çocukları".
São os The Avenue Ghetto Street Boys, a minha nova "boys band".
Hey! Sen şu aptal "Varoş Mahallesi Çocukları" ndaki herif değil misin?
Não fazias parte daquela "boys band" estúpida, The Ghetto Avenue Boys?
Ona varoş tokadı atacağım.
Adivinhem até onde vou ainda.
- Varoş tokadı.
Vou fazer o "ghetto smack".
- Varoş tokadı nedir?
- O ghetto smack. - Que é isso de ghetto smack?
Varoş onun kıçına tekmeyi vurdu.
- O gueto voltou a aparecer nele.
Bu varoş modası.
Sou o máximo do "ghetto".
Ay kendimi varoş bir beyaz gibi hissettim.
Sinto-me como um vadio branco!
Sen kaba, sevgisiz, varoş bir kan emicisin, Michael.
Tu és... abre aspas... um cromo urbano incurável, Michael.
- Bir varoş çocuğu için çok para.
- Muita massa para alguém do gueto...
Böyle varoş yerlerde devlet sırlarını konuşmak ürperti verir adama.
Dá sempre um pequeno arrepio, não acham? Andar pelas calçadas, enquanto se fala de altos segredos de estado.
Ne varoş herifsin.
Como se nota que és do gueto.
- "Varoş" mak da nedir?
- O que é "martelar"?
Hayır, onu boşver, hadi "varoş" maya gidelim.
Esquece isso.
Harvie'nin yolculuğu Spottswood adındaki bir varoş semtte son buldu.
Harvie chegou a um pequeno subúrbio chamado Spottswood.
Öyle varoş kuponlar gerekmez bana.
Não preciso de cupões sociais.
Bu varoş matematiği mi?
Isso é matemática do gueto?
Tam varoş tarzı.
Directo do bairro.
Varoş kabusunuzun iyi olduğunu göstermeye çalışıyorsunuz.
a fingir que a vossa vida de merda é maravilhosa.
Kahrolası varoş Samuray'ları.
Estúpido país Samurai!
Hey, Çömez, şu varoş mahallenin arkasında boş silindirler var.
Ei, novato, há cilindros de sobra na parte de trás do Suburban.
Varoş zübbesiydi.
"snobe do gueto".
Dondurulmuş. Dediğim gibi, varoş zübbesi.
É Solúvel Liofilizado
Bu kadar varoş yeter!
Já chega do bairro!
Tam da ihtiyacımız buydu. Rap seven bir başka varoş çocuğu.
Só faltava esta... outro miúdo estúpido dos subúrbios que adora rap.