English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ V ] / Vazgeçmem

Vazgeçmem tradutor Português

246 parallel translation
Makamımın getirdiği ayrıcalıklardan vazgeçmem için bir neden göremediğimden ... davamın Lordlar Kamarası'nda görüşülmesi hakkımı kullandım.
Não havendo motivo para abdicar dos privilégios da minha posição fui julgado na Câmara dos Lordes.
- Pipodan vazgeçmem.
- Fico pelo meu cachimbo.
- Hiç vazgeçmem.
Eu nunca desisto.
Schwiefka izin vermez. Vazgeçmem için dürtüp duruyor.
Schwiefka toca-me e obriga-me a abandonar o jogo.
Ben asla Baal ve Astarte'den vazgeçmem.
Nunca neguei Baal e Astarte.
Vazgeçmem için... tek bir kelime yeterlidir.
Pois uma palavra só, é tudo que preciso para me convencer de não fazer isso. Por isso, não diga nada.
Binbaşı, Amerikan vatandaşlığından vazgeçmem gerekse bile bu kızla yine de evleneceğim.
Casarei com a rapariga, nem que tenha de prescindir da minha cidadania americana.
O sıralar vazgeçmem gerektiğinin şimdi farkına vardım.
Hoje sei que deveria ter acabado com aquilo. Deveras.
- Ondan asla vazgeçmem.
- Nunca abrirei mão dele.
- Hayır, asla vazgeçmem.
- Nunca desisto.
Eğer sizi işe almam için diğer pilotlardan birinden vazgeçmem gerekseydi, yine de işi kabul eder miydiniz?
Se dar-lhe o emprego siginificasse despedir um dos outros pilotos, mesmo assim aceitava?
Ve şimdi istediğim tek şeyi bana sunuyorsun. Vazgeçmem şartıyla tek hazinemden.
E agora ofereces-me a única coisa que desejo, se te ceder a única coisa a que dou valor.
- Bu kadar yaklaşmışken vazgeçmem.
- Não o deixarei agora.
Kızdığın da oldu senin, çok sinirlendiğin de ama vazgeçmem senden
Estou a par dos teus humores Mas não vou desistir já
- Vazgeçmem!
- Não saio!
Kırlardan asla vazgeçmem.
O campo é a solução.
Fabrikam, o benim ve asla ondan vazgeçmem.
Minha fábrica, é minha e eu nunca a deixarei.
Yani eğer kalmaya karar verirsem bazı şeylerden vazgeçmem gerekecek.
Parece que se ficar, terei de desistir de certas coisas.
Çünkü aklımdan geçen şeyden vazgeçmem gerekecek.
Isso vem acabar com uma ideia que tive.
Şanslıydım ki bu otel bana miras kaldı. Karşıma çıkan ilk iyi fırsattı. Bu işten vazgeçmem için kontağın atmasından ya da çılgınca hikayelerden daha fazlasına ihtiyaç var.
Tive a sorte de herdar este hotel, a primeira coisa boa que tenho e não será um contacto eléctrico defeituoso ou alguma história maluca que me fará desistir.
- Ondan asla vazgeçmem.
- Nunca abrirei mão dela.
Ama ben asla vazgeçmem.
Mas nem penses que vou desistir.
- Asla vazgeçmem.
- Nunca desistirei.
Evet, ondan vazgeçmem.
Não, não a vou desapontar.
Green Acres dizisini taklit etmekten vazgeçmem konusunda anlaştık.
Nós combinámos que eu deixava de chatear o elenco da série "Aqui no Campo".
Bundan vazgeçmem için onu cesedimin soğuk ellerinden söküp almaları gerekir.
Sim, vou abdicar daquilo. No dia em que a retirarem das minhas mãos frias e mortas.
Ailemden vazgeçmem.
Eu nunca desisti da minha família.
Tatlıya düşkünlüğüm biraz fazla.. .. Ama hastalığım beni, bu zevkten vazgeçmem için zorladı.
É uma enorme tentação... mas a doença obrigou-me a renunciar a esse prazer.
Elaine bana vazgeçmem için şans verdi ve ben geri çevirdim.
A Elaine deu-me uma hipótese de sair desta e eu não a aproveitei.
Vazgeçmem gereken bir çalışan.
Um empregado meu que tive de despedir.
Galiba nihayetinde Beverly'nin oyunundan vazgeçmem gerekiyor.
Suponho que terei que deixar a obra da Beverly. Não.
Otele telefon eden adam senden vazgeçmem için 1l2 milyon teklif etti.
O tipo que telefonou para o hotel ofereceu-me $ 500 mil para a entregar.
Ondan vazgeçmem.
Não vou desistir dele.
Asla vazgeçmem.
Nunca desisto.
Vazgeçmem gereken bir çalışan.
Um funcionário, que tive de despedir.
Asla vazgeçmem.
Nunca desisti até hoje.
Kesinlikle buna bir son vermeliydim. Bunlardan vazgeçmem gerekiyordu.
Eu sabia que tinha que crescer, então decidi que seria o meu ultimo golpe.
Tırmanıştan vazgeçmem gerekip gerekmediğini sorarak, manastırı bilgilendirdim.
Enviei uma carta ao mosteiro a perguntar se devia abandonar.
Özgürlüğümü geri alabilmek için tam olarak neyden vazgeçmem gerekiyor?
O que tenho de dar para obter a minha liberdade?
Yüzbaşı Carter'dan ben de vazgeçmem.
Também não vou desistir da Capitão Carter.
Fakat bir şeyi istiyorsam, onu elde edene kadar, vazgeçmem.
Mas, sabes, quando quero muito uma coisa não desisto até a conseguir.
Hepinize minnettarım. Davamdan vazgeçmem isteniyor.
A todos agradeço e dispenso.
Hayır, ben asla odamdan vazgeçmem.
Seja o que Deus quiser, eu não deixo o meu quarto.
Sizce de artık gerçekte kim olduğum hakkında kendime yalan söylemekten vazgeçmem gerekmez mi? İşte... artık çabalarımın bir amacı var.
- A má notícia é que você está casado e vai se transformar em estátua por 80 ciclos em um mundo estranho.
Sizce de artık gerçekte kim olduğum hakkında kendime yalan söylemekten vazgeçmem gerekmez mi?
Não acha que é hora de parar de mentir a mim mesmo sobre quem sou?
Şimdi de beni kutsamaları için Kai'lıktan vazgeçmem gerekiyor.
E agora, devo deixar de ser a Kai para ser abençoada por eles.
Mesela "Hayatım boyunca senin gibi birini bekledim, senden vazgeçmem" diyebilir misin?
Porque não : "Esperei alguém como tu toda a minha vida"?
"Kendimden bu kadar kolay," "Vazgeçmem ben böyle."
"Eu não me entregarei assim fácilmente"
Bu, planlarımdan vazgeçmem demekti.
Isso significava abandonar os meus planos.
Hiç vazgeçmem.
Nunca desistir.
Ayrıca, bunların hepsi davadan vazgeçmem için uydurulmuş bahaneler.
Pede para nos encontrarmos num bar, um esquema para eu desistir das acusações!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]