Verir misin tradutor Português
4,915 parallel translation
Tamam, pekâlâ, ipucu verir misin?
Está bem, mas podes dar-me uma pista?
Warblerlar aleyhinde ifade verir misin?
Testemunhas contra os Warblers?
- Tebeşiri verir misin?
- Posso pegar o giz?
Hey, Liam, Bize bir dakika verir misin?
Liam, pode dar-nos um segundo?
- Kazha, biraz izin verir misin?
Kazha, poderia nos dar um momento?
Anne, bana su verir misin?
Mãe, passas-me a água, por favor.
Kardeşini de verir misin?
Ok. Podes chamá-lo?
Biraz izin verir misin.
Dá-nos um minuto.
İzin verir misin?
Desculpa? Dorn?
- Gizli kamerayı verir misin?
- Passas-me a câmera espiã?
Yastığı verir misin?
Chegas-me essa almofada?
Bir büyük bira verir misin?
Trazem-me uma imperial?
Rahip James, Rahibe Jude'nin evraklarını verir misin lütfen?
Irmão James, dê-me a documentação da irmã Jude, por favor.
- Her şey hazır. Tatlım, şu aynayı verir misin lütfen?
Passa-me esse espelho?
- Bir şişe viski ve üç bardak verir misin?
Dê-me uma garrafa de uísque e 3 copos, por favor.
David, cevabı sen verir misin?
sabes a resposta?
Siparişi sen verir misin?
Óptimo. Podes pedir?
Tommy, bize bir dakika izin verir misin?
Tommy, podes dar-nos um minuto?
Şu şampanya şişesini verir misin?
Queres ir buscar a garrafa de champanhe?
İkincisi, nasıl becerdin... - İzin verir misin kardeş? -... bilmiyorum ama ama yemeğin parasını ödemem.
Segundo, não sei como conseguiste isso, mas não vou pagar esta comida.
Bize biraz izin verir misin?
Dás-nos um minuto?
Şu işe bir son verir misin?
Pare imediatamente.
- Eğer bu adamla ilgili bir şey duyarsan, bana haber verir misin?
Se souberes algo sobre esse tipo avisas-me?
Bir şey söyleyeceğim, kızmayacağına söz verir misin?
Se eu disser uma coisa, prometes que não ficas chateado?
Herneyse ona bunu yaptım. Sorun olmazsa ona verir misin.
Bem, fiz-lhe isto se não te importas de lhe dar.
Örnek verir misin Norman?
Como por exemplo, Norman?
"Evet" dersem 20 dakikalığına kampanyadan bahsetmeyeceğine söz verir misin? - Niye ki?
Se disser que sim, páras de falar da campanha nos próximos 20 minutos?
Grace, Bayan Thorne'a kişisel müşteri listemi verir misin? - Tabi.
Grace, podes dar à menina Thorne a minha lista de clientes confidencial?
Bize biraz izin verir misin?
Pode dar-nos um segundo?
- Bize biraz izin verir misin? - Elbette efendim.
Sim, senhor. claro.
Tommy, bize bir dakika izin verir misin?
Tommy, dás-nos uns minutos?
Bize biraz izin verir misin Linda?
Dás-nos uns minutos, Linda?
Biraz izin verir misin?
Dê-nos um momento, por favor.
İzin verir misin Charlie?
Charlie, importas-te?
Bunu Kaguya Hime-sama'ya verir misin? !
Então dá-lhe isto!
Beni bekleyeceğine söz verir misin?
Prometes que esperas por mim?
Biraz izin verir misin?
Dá-me licença por um momento.
Bana haber verir misin?
Depois dizes-me?
Bana 10 dakika verir misin?
Eu preciso de 10 minutos... e então vamos embora daqui, está bem?
Charlotte, bize bir dakika izin verir misin?
Charlotte, dás-nos licença por um minuto?
Kızmayacağına söz verir misin?
Prometes que não ficas zangada?
Bana biraz izin verir misin?
Podes dar-me um momento?
Becky, sana bir şey gösterirsem kızmayacağına söz verir misin?
Becky, se te mostrar uma coisa, prometes não ficar zangada?
Bana numaranı verir misin?
Porque não me dá o seu número de telefone?
Bize de dört tane tek verir misin, lütfen?
Já agora podes trazer-nos, também, quatro shots, por favor?
- Açıklamama izin verir misin?
Deixas-me explicar?
- Açıklamama izin verir misin?
Podes deixar-me falar?
Bitince haber verir misin?
Procuras-me depois?
Birkaç dolar ödünç verir misin?
- Não há lá nada. - Emprestas-me uns trocos?
O yüzden izin verir misin. Ayı Smokey'e selam söylersin.
Mande lembranças ao Zé Colmeia.
İzin verir misin bize?
Pode nos dar licença?