Vesaire tradutor Português
728 parallel translation
Polly baylar önünüzde duran bir adam ki kralımız akıl almaz bilgeliğiyle diğer adamların üstüne yükseltti ama bu adam tüm fırtınalarda arkadaşım olmaya devam etti vesaire, vesaire.
Polly... Meus senhores... Têm à vossa frente um homem que os insondáveis desígnios do rei colocaram acima dos seus semelhantes.
Vesaire, vesaire.
E por aí fora.
- Kireçvar vesaire vesaire gibi bir şey.
-'Wrenchbar'ou coisa assim.
Bir dosyaya başlamak istiyorum. Tatil yerlerine, kulüplere iş başvurusu için, dairelere kiralamak için, başvuru için tıp fakültelerine vesaire mektup yazmanızı istiyorum
Quero que escreva uma circular para clubes, estâncias, entrevistas para empregos, aluguer de casas, candidaturas a Medicina, etc.
Para insana sağlık, mutluluk vesaire getirmez.
O dinheiro não traz saúde nem felicidade, etc.
Yolculuk güzergahı... " Vesaire vesaire.
"A viagem..." Etecetera.
Bayan Marvin'e de Dr. Marvin'den bir altın madalya. Sevgisi, cesareti, sadakati, vesaire vesaire için.
E Mrs. Marvin recebe uma medalha de ouro do Dr. Marvin pelo seu amor, coragem, devoção, etc, etc.
Nedir şu "vesaire"?
O que é esse "et cetera"?
Kendisini çevreleyen ve ona bağımlı bütün komşu ülkelerin hakimi vesaire, vesaire, vesaire...
Soberano dos países protetorados adjacentes em todas as direções et cetera, et cetera, et cetera...
Vesaire, vesaire, vesaire!
Et cetera, et cetera, et cetera!
Amerika Birleşik Devletlerinin Yüce Başkanlığına "Abrahom Lingkong" vesaire. Sen düzelt.
Para Sua Real Presidência dos Estados Unidos da América "Abrahom Lingkong" et cetera, você resolve.
Eşlerime ve çocuklarıma "Evim Evim Güzel Evim'i" öğretmeyi keseceksin. Güya bana, vermediğim bir sözü tutmadığımı ima ediyorsun, vesaire.
Vai parar de instruir esposas e filhos sobre "Lar Doce Casa" para lembrar-me de quebrar promessas que nunca fiz, et cetera.
Kalkın, kalkın, karılar, vesaire, vesaire, vesaire.
Acordem, acordem, esposas, et cetera, et cetera, et cetera.
- Pekala. Saray müzisyenlerine Avrupa müziği öğreteceksin dans için, vesaire, vesaire, vesaire.
Instruirá os músicos da corte no aprendizado da música européia para dançar, et cetera, et cetera, et cetera.
Tuğladan bir ev kraliyet sarayının yanında anlaşmamıza uygun şekilde vesaire vesaire vesaire.
Residência de tijolos adjacente ao palácio real segundo o contrato et cetera et cetera et cetera.
Vesaire
Et cetera
Bunun geleneklere uygun olduğuna emin misin, vesaire, vesaire, vesaire?
Tem certeza de que é de praxe, et cetera, et cetera, et cetera?
Bu da Madam Leonowens kraliyet ailesinin İngiliz dili, gelenekleri, vesaire, öğretmeni.
E esta é Madame Leonowens professora de inglês, etiqueta, et cetera, da família real.
Bayan Anna yardım edecek sanıyordum konukları masaya oturtmak için, vesaire, vesaire, vesaire.
Parecia-me que a Sra. Anna ajudaria a acomodar os convidados à mesa, et cetera, et cetera, et cetera.
Okuduğum birçok İngiliz kitabında garip fikirler vurgulanıyor. Aşkmış, vesaire, vesaire, vesaire.
Tantos livros ingleses que leio apresentam idéias estranhas de amor, et cetera, et cetera, et cetera.
Ama sana olan minnettarlığımı ve büyük saygımı vesaire, vesaire, vesaire, söylemeden ölmek istemiyorum.
Mas agora não quero morrer sem declarar minha gratidão e enorme respeito, et cetera, et cetera.
Siyam halkı kraliyet çocukları, vesaire hiç memnun değiller.
O povo do Sião os filhos reais, et cetera não estão felizes.
Vücutta müthiş bir yorgunluk yaratıyor çok onur kırıcı bir tecrübe vesaire, vesaire, vesaire.
Causa constrangedora exaustão do corpo degradante experiência para a alma et cetera, et cetera, et cetera.
"Ben, vesaire Aleksander."
Assinado, etcetera, Alexander. "
Neden? Cambridge'de öğretmenlik vesaire.
Professor em Cambridge e essas coisas.
Oh, bir çok cinayet ve soyguna vesaire karıştırıldım, bana göre eski bir öykü.
- Já vi tantos homicídios e roubos que isto para mim não é nada.
Yılda 5.000 ödemek, onun için bir onur meselesi vesaire, vesaire.
É uma questão de honra para ele pagá-lo 5.000 cada ano todo ano, todo ano...
Onlar emirleri iletiyorlar, ben de yerine getiriyorum, vesaire.
Eles dão as ordens e eu só tenho de as cumprir.
Elektrikli battaniye vesaire vesaire...
Com cobertores eléctricos e tudo.
Eğer hayaletler vesaire sadece histerinin bir ürünüyse partinizin başarıya ulaşması kaçınılmaz.
Se os fantasmas, etc são somente criações da histeria significa que a sua festa será um éxito.
Sağlıcakla kal, vesaire... "
Felizes pensamentos, etc.... "
İşe geç kaldığınızda, vesaire.
- Se estão atrasadas para o trabalho, e assim por diante.
Vesaire vesaire.
E assim se segue.
Elektrik ısınma vesaire hiçbir şey ödemezsiniz.
E tens o aquecimento, a luz, etc.
Örneğin sigara kadınlar içki vesaire.
Por exemplo, as mulheres, os cigarros, o álcool e muitas outras coisas...
Dansta tanıştık vesaire ama ben ciddiye aldım.
Conhecemo-nos num baile na USO e tudo isso, mas... Eu levei o caso a sério.
Senin için bu töreni ayarlamak vesaire.
Organizar o desfile para ti e tudo.
Ressamlık iyi gitse bir Guttuso olur çıkarım. Vesaire.
Se for a pintura, arranjo um Guttuso.
Vesaire, vesaire.
Etc, etc.
Ben de, Gaius Julius Sezar, Pontifex Maximus vesaire, vesaire, teşekkür ederim.
E eu, Gaius Julius César, Pontifex Maximus etc., etc., agradeço.
Ruhsal ve sinirsel hastalıklar, rüyalar, semboller vesaire.
Psicose, neurose, sonhos, símbolos...
İşçi hakları vesaire. O zaman bu lanet şeyi koridora almanız öneririm veya trenin başka bir yerine ait olduğu bir yere.
Então sugiro que levem essa engenhoca para o corredor ou para outras partes do comboio, às quais obviamente pertencem.
Soyulduğunu görmek, bir meydan okuma ve gurur meselesiydi. " Vesaire vesaire.
Era um desafio e um motivo de orgulho... ver que foi assaltada. " E assim por diante.
Terfiyi gerekli kılan, inceleme komisyonunun öngördüğü üzere bu atamanın resmen hak kazanıldığına vesaire vesaire.
"relativamente a promoções, exames médicos, juramentos," aceitação de compromissos, etc., etc. "
Do-re-mi-fa-sol vesaire şarkı yapmak için kullandığımız araçlar.
Dó-ré-mi-fá-sol são só as ferramentas para montar a canção.
Bu gezegenden sistematik bir şekilde alınıp başka bir gezegene götürülen ve seçici döllenme ve atomik ameliyatlar vesaire ile evrilen maymunlar.
Que macacos eram sistematicamente levados deste planeta para outro e... Mutados. Por reprodução selectiva, alterações atómicas... métodos desconhecidos por nós...
Radyo tüpleri, vesaire.
Tubos de rádio, etc.
Aspirin, Mentholatum, vesaire.
Aspirina, mentol, tudo isso.
" Ben, Bertrand... diğer adım Çinli... vesaire... bar sahibi... vesaire...
" Eu, Bertrand... conhecido por Chinês... profissão...
Tanrım, yalvarırız, vesaire vesaire. Amin.
Ó, Senhor, nós te rogamos, etc, etc, etc, ámen.
Vesaire vesaire.
Etc.