Vucudu tradutor Português
28 parallel translation
Vucudu her nekadar bitkinse de, aklı yerinde.
Apesar do corpo esgotado de fadiga, a mente trabalha.
Li Chen'ebakmak için döndü... saman yatakta uyuyordu, küçük vucudu...
Ele olhou para Li Shin que dormia no chão...
100 kiloluk bir vucudu sekiz dakikada tuketirler.
Despacham um corpo com uns 100 quilos aí nuns 8 minutos.
... vucudu siyah tüylerle kaplıydı.
... mas o seu corpo estava completamente coberto por uma pele peluda e negra como veneno.
Renvik'in vucudu nerede olduğunu söyleyebilir
O cadáver de Renvik pode dizer-me onde estão.
Bildiğiniz gibi, vucudu bir kaç ay boyunca hayatta tuttuk, yaraları iyileştirebilmenin bir yolunu bulmaya çalışırken.
Como sabe, major, mantivemos o corpo em êxtase durante meses, enquanto tentámos arranjar uma maneira de curar os danos.
Çok güzel bir vucudu olduğunu söylemeliyim.
Ela tem um corpo fantástico.
Lena Kaligaris'in bir vucudu var!
Lena Kaligaris tem boa figura!
... ve vucudu, bombaymış.
... e com um corpo perfeito.
Su ısıtıcıyı satan kız- - Tatlı bir vucudu vardı.
A moça que nos vendeu o aquecedor... tem uma boa aparência.
Su an belli olmuyor ama aslinda uniformanin altinda cok guzel bir vucudu var.
Não dá para perceber, mas ela tem um corpo fantástico debaixo do uniforme.
Evet, vucudu yukarı kaldırıp şahdamarını kesmiş.
Sim, ele pendura o corpo, corta a jugular.
Bütün vucudu aynı.
Está por ele todo.
vucudu ve kafasi yok.
Sem cabeça e sem corpo neste aqui.
Hz. İsa'nın taş gibi bir vucudu var.
Jesus tem um balanço do nadador.
Vucudu sıcak fazla uzaklaşmış olamazlaz.
O corpo está quente, não devemos estar longe.
Bildiğin babanın işleri işte. Buda yeni eğlencesi. Aklıyla vucudu arasındaki bağı kuruyormuş.
Tu sabes como o teu pai sempre se interessou pela ligação da mente com o corpo.
bir an nefesini verdi ve vucudu bıraktı.
Então, ele suspirou, e o corpo relaxou.
Insan vucudu zayif.
O corpo humano é fraco.
Beta-blockerlardan verdim zehirin yavaşlaması için ama vucudu kendini kapatıyor.
Dei bloqueadores beta para retardar o veneno, mas, o sistema está a desligar.
Ne kadar zamanda vucudu çürümeye başlar?
Quanto tempo leva para um cadáver começa a apodrecer?
Gögüs ağrısı vardı, vucudu kasılmaya başladı ve bayıldı!
Ele começou com dores no peito e desmaiou em cima do manche.
Defnedecek bir vucudu bile olmadı.
Eu nem sequer tive o seu corpo inteiro para o enterro.
Kızın vucudu erk et.
Deixe o corpo desta menina.
AMY TYLER'IN VÜCUDU, 17 YIL SONRA NEHİRDE BULUNDU.
"Amy Tyler, de 17 anos..."
NABIZ YOK, VÜCUDU KASKATI.
Não tem pulso.
KADIN VÜCUDU DEDEKTİFİ ( FBI ) - Şu kadarını söyleyeyim...
Uma coisa lhe digo :
DOĞU VÜCUDU BATI ZİHNİYETİ
CORPO ORIENTAL MENTE OCIDENTAL