Vurucu tradutor Português
548 parallel translation
Şimdi ilk vurucu geliyor.
Agora, lá está o primeiro batedor.
Kale alanının üstüne, vurucunun omuzlarıyla dizleri arasına attığı sürece bu vurucu için ıskadır.
É um strike desde que o lançador atire a bola sobre a base, entende? Entre o ombro e os joelhos do batedor. Isso é um strike.
Vurucu akıllı olsa, eğilerek atıcıyı şaşırtabilir.
Se o lançador fosse esperto, baixaria e enganaria o lançador.
Vurucu bir esprisi olmayan kötü bir fıkra.
Só uma má anedota com um fim ridículo.
İtiraf etmeliyim ki, öykümüz vurucu gücünü biraz yitirdi.
É verdade que a nossa história perdeu um pouco do seu impacto.
Vurucu olsun diye parlak kırmızı bir de elma.
E, para realçar, uma macä vermelha reluzente? Ç
Bir vurucu ve bir de destek.
Caçadeira e um segurança.
Vurucu tim dışında ihtiyacımız olan herşeye sahibiz.
Temos tudo que precisamos, exceto homens.
Bay Beckworth, Vurucu gücümün alanında Vietkonglu var.
Sr. Beckworth, tenho vietcongues na minha própria força de combate.
İyi bir vurucu musunuz?
É bom lançador?
Güçlü bir vurucu. Ama ona boyunun ölçüsünü verdin.
É muito forte no cricket... mas você chegou para ele.
Bu çok vurucu bir gözlem.
Isso é uma observação muito notável.
İki yüz vurucu, tamam mı?
Duzentos dólares, não é?
1942 seferinde benim için en vurucu dezavantaj Yangon'daki hava desteğimizle irtibatı sağlayacak kablosuz bir setimiz olmayışıydı ve bu sebeple, inanın ya da inanmayın yapabildiğim tek şey demiryolunun telefon hattına girmek Yangon'daki Babu isimli adama bağlanmak ve onu, hava kuvvetleri karargahımıza bağlanmanın hayati derecede önemli olduğuna ikna etmekti.
Foi uma grande desvantagem para mim, na campanha de 1942, não ter um sistema de rádio para contactar o meu apoio aéreo, em Rangum. Por isso, a única coisa que eu podia fazer era contactar a linha telefónica dos caminhos-de-ferro, conseguir que o funcionário fosse aos correios de Rangum e convencê-lo de que era extremamente importante que eu contactasse o quartel-general da Força Aérea.
Vurucu böyle duruyordu.
E o batedor estava de pé assim.
Halkın Devrimci Vurucu Gücü.
Frente Popular de Luta Revolucionária.
Halkın Devrimci Vurucu Gücü.
Frente Popular de Luta Revolucionária?
Başkan, savaş esiri olarak alındı. Halkın Devrimci Vurucu Gücü tarafından.
O Presidente desta cidade de chuis é prisioneiro de guerra da Frente Popular de Luta Revolucionária.
Bu Devrimci Vurucu Güc hakkında bilgi istiyorum.
Fala-me lá dessa Frente de Luta Revolucionária.
Söylenenlere göre Bobby Maxwell ve sevgilisi Wanda etrafta dolaşarak kendilerine Halkın Devrimci Vurucu Gücü diyorlarmış.
Diz-se que o Bobby Maxwell mais a miúda dele, a Wanda, andam com esses pipis que se dizem da Frente Popular de Luta Revolucionária.
Halkın Vurucu Gücü'nden başka kaset aldınız mı?
Recebeu outra gravação da Frente Popular de Luta Revolucionária?
Vurucu musun yoksa?
És um prostituto?
Şahane, ama daha etkili daha vurucu, daha sesli söyle.
Fantástico. Mas muito maior. Muito maior.
Dick, Birkaç tanker hazırla ve orta seviyede bir vurucu gücü 30 dakikada alarm durumuna geçer.
Ponha em alerta alguns avioes cisterna e um de ataque.
Vurucu güç, burası vurucu Lider.
forca de ataque, fala o lider de ataque.
Hey, vurucu, vurucu, hey, vurucu Sopayı savur
Eia, bate bate, eia, bate bate Balança
Hey vurucu, vurucu, hey vurucu Ne
Eia, bate bate, eia, bate bate O quê
Emerson için vurucu, Barney Springboro.
Para bater por Emerson, Barney Springboro. Que jogo espantoso.
Onu bir yük gemisi gibi gösterip gizli imparatorluk kodu sayesinde... .. vurucu tim aya inip kalkanın jeneratörünü devredışı bırakacak.
Disfarçada de nave de carga e usando o código imperial... uma equipa de ataque aterrará na lua e desactivará o gerador do escudo.
General Solo, vurucu timi oluşturdunuz mu?
General Solo, a sua equipa de ataque está reunida?
Ve şimdi vurucu darbeye gelelim.
- E agora, a pièce de resistance.
- Vurucu hazır.
- Taco a postos, Max.
Vurucu hazır!
Batedor a postos!
Buraya bir vurucu gönder.
Manda-me um batedor.
Ve gördüğüm en iyi vurucu da sensin.
E és o melhor batedor que eu alguma vez vi.
Şimdiki vurucu 9 numara Roy Hobbs!
Como batedor, o número 9, Roy Hobbs!
Hadi vurucu, topa vur.
Và là, bate na bola.
Pekala, vurucu yerine.
Muito bem, batedora.
Sıradaki vurucu!
Próximo batedor!
Bir vurgusu olmalı! Eğer ormanda savaşıyorsan, vurucu olmalı!
Para lutar na selva, use uma coisa que contraste.
Ben "Gölge Birimi" denen özel bir kuvvetteydim. Eğitimli vurucu güçtük.
Era uma unidade de mercenários chamada "Companhia Sombra".
Üstün vurucu gücü ve kuvvetli refleksleri olan bir polis.
Um polícia com armas poderosas, e reflexos para as usar.
Peninsula White Sox'da vurucu Willie Foster göreve hazır.
Representando o Peninsula White Sox, o primeiro rebatedor Willie Foster.
Burada kahraman sensin, vurucu değil.
O rebatedor não é de nada.
Vurucu geliyor!
A bater!
- Vurucu time ne oluyor?
- Que fazem as forças especiais aqui?
Vurucu, Mickey Mantle.
O batedor é Mickey Mantle.
Vurucu, vurucu, vurucu!
Dá-lhe!
Basit, vurucu, akılda kalıcı.
Simples, directo, fica no ouvido.
Birinci basedeki London vurucu oluyor.
Louie, preciso de falar contigo.
sonra al sana cillop gibi bir adam-vurucu.
Levanta a arma até ao ombro... apóia a cabeça... olhos fixos no alvo e puxa o gatilho.