Vücutlarımız tradutor Português
198 parallel translation
Boğulmuş vücutlarımızı açıp, nefes almalarını sağlamalıyız.
Destapar os seus corpos sufocados e deixá-los respirar.
Vücutlarımız o kadar beyaz değil ama güçlü.
Os nosso corpos não são tão brancos, mas são fortes.
Belki de yaşam gücü, ruhlarımız vücutlarımızı terkedince, Tanrının evrenine geri dönüyoruz, hayatın bir parçası olmanın güvenli olduğu yere.
Talvez quando a nossa força de vida, a nossa alma, deixar o nosso corpo, voltemos para o universo de Deus, na segurança de voltar a fazer parte da vida.
- Vücutlarımızı çalmak için mi?
- Para nos roubar os corpos?
Vücutlarımız, Sargon.
Os nossos corpos, Sargon.
Sonra da mekanik vücutlar yapıp, aklınızı onlara nakletmeyi ve vücutlarımızı geri vermeyi mi düşünüyorsunuz?
Querem construir corpos mecânicos, transferir as mentes para lá e devolver-nos os nossos corpos?
Küçük bir duş alanı kuracağız ki küçük sevimli vücutlarımızı yıkayabilelim. Değil mi Barbara?
Vamos montar uma zona de banhos para que possamos lavar os nossos corpinhos, não é Barbara?
Biz kumda dans ediyoruz. Vücutlarımız kendinden geçmiş halde. On beş renk, hepsi de en güzel renkler.
Estamos a ver cores, as cores mais bonitas.
Kollarımız serbest kaldı ve vücutlarımız serbest oldu ve şimdi biz güzeliz. Şimdi biz güzeliz ve şimdi biz tek vücut olduk.
E nossos pulmões enchem-se... os nossos braços libertam-se... os nossos corpos ficam livres e agora nós somos lindas.
Vücutlarımız ılık.
Nossos corpos estão quentes.
Vücutlarımız birbiri içinde erimiş, kan kırmızı bir havuzda yıkanıyor gibiyiz.
Os nossos corpos fundiram-se num só, embebidos num lago rubro.
Vücutlarımız hep karşı koyardı.
- Os nossos corpos sempre reclamaram.
Düşünün, kendi yuvalarımızda yaşarken, kuru, sıcak ve yumuşak vücutlarımız vardı.
Lembrem-se de quando vivíamos em nossas próprias tocas. Secas, macias... e com corpos quentes.
Japonya'da Anjin-san, vücutlarımızdan utanmayız.
No Japão, Anjin-san, não temos vergonha do nosso corpo.
Ve vücutlarımızın değerinin bu kadar düşük olduğunu görmek sıkıntı vericidir.
É um tanto deprimente ver os nossos corpos avaliados em tão pouco.
Ve çok büyük miktarlarda bilgiyi vücutlarımızın dışında depolamayı öğrendik.
Aprendemos então a acumular enormes quantidades de informação, fora dos nossos corpos.
Mesela vücutlarımız gibi bir kompleks yapı. Tek tek hücrelerden başlar.
Qualquer estrutura complexa, como os nosso corpos, começa com as células individuais.
Birlikte olduğumuz eğlencenin zirvesinde olduğumuz, en romantik aktivitelerimizde, aşkımızın vücutlarımızdaki fiziksel izdüşümü anında, ve Bundy'ler de her ne yapıyorsa... kişisel mahremiyetimiz ihlal edildi.
Ser uma boa mãe não é só dar uma boa alimentação. Quero dizer, olha. Aquelas outras miúdas aprendem tanto com as outras mães.
Değer verdiğimiz şeyler, sevdiklerimiz, dostlarımız, vücutlarımız, zekamız, hepsi bize ödünç verilmiştir.
Tudo o que estimamos, os nossos entes amados, os nossos amigos, o nosso corpo, a nossa mente, são-nos emprestados. Temos de os entregar.
Vücutlarımızı özgürleştirme ihtiyacımızı başka nerede ifade edebiliriz ki?
Pedi-te foi que exprimisses a necessidade de Iibertarmos os nossos corpos.
Vücutlarımız ruhlarımıza nakil olacak ve Tanrı'yla buluşmak için bulutların arasından çağrılacağız.
Os nossos corpos serão transformados em espíritos... e seremos convocados às nuvens para conhecer Deus.
Vücutlarımızın kutsallığı bozuldu, değiştirildi.
Nossos corpos foram violados, alterados.
Buhar vücutlarımızı ateşte dövülmüş kılıçlar kadar güçlü yapıyor!
Os nossos corpos tornam-se fortes se ficarmos muito tempo ao vapor.
Binalar, ağaçlar, hatta vücutlarımız.
Os edifícios, as árvores, até os nossos corpos.
Peki Dick, görevimiz bitip, bu dünyadan ayrıldığımızda bizim vücutlarımız da mı böyle olacak?
Quando a missão for concluída, e deixarmos este planeta... o nosso corpo vai ficar assim? Mas, Dick? - Claro!
Vücutlarımızın "his" ürettiklerini biliyor muydunuz?
Sabiam que o nosso corpo pode produzir "sentimentos"?
Hepimizin içinde bulunan,... insan ruhunun gölgelerinde saklanıp ortaya çıkmayı bekleyen,... ve vücutlarımızı hırpalayan bir canavar gibi kötü bir şey mi bu?
Será este mal algo nascido em cada um de nós, escondido na sombra de cada alma humana, à espera de emergir? Um monstro que viola os nossos corpos e distorce a nossa vontade a seu favor?
Vücutlarımızın nesillerin üreme ihtiyacı için kullanılan basit araçlar olduğunu öne süren teoriler var.
Há teorias que afirmam que os nossos corpos são simples veículos de genes que precisam de se multiplicar.
Bizim vücutlarımız oradan çocuk bile geçiriyor.
Como? Os nossos corpos são feitos para que uma criança passe. Sim, mas quero dizer... meu Deus!
Yani, Greg ile olan seksi bir tür meditasyon gibi düşünüyorum... vücutlarımızın daha yüksek bir bilinç düzeyinde birleşmesi gibi.
Gosto de pensar no sexo com o Greg como uma forma de meditação em que os nossos corpos se unem para atingir uma consciência superior.
Vücutlarımız birbirine karıştı...
Os nossos corpos ficaram entrelaçados.
Vücutlarımız bu tür istilacılara karşı doğal savunmalara sahiptir.
Mas o nosso corpo tem defesas naturais contra uma invasão deste tipo.
Vücutlarımız müzikle salınıyor
" Oh, corpo ao som da música.
Ve şimdi de, vücutlarımızı Tanrı'nın yarattığını ve eğer vücutlarımızı Tanrı yarattıysa ve seks vücudun kendini ifadesiyse Tanrı'nın yarattığı seksin nasıl günah olabileceğini mi söyleyeceksin?
O que me vais dizer a seguir? Que Deus criou o corpo? E se Deus criou o corpo e o sexo é uma expressão desse corpo, como é que alguma coisa feita por esse corpo criado por Deus pode ser considerado pecado?
Seth, Munchie, vücutlarımızı ve pançolarımızı yok edebilirler ama protestomuzu asla susturamazlar.
Seth, Munchie, eles podem destruir os nossos corpos e os nossos ponchos, mas nunca poderão silenciar a nossa canção de protesto.
Gördüğün gibi, vücutlarımız, karşımızda ki canlıların uzun dönemde hafızasını engelleyen bir tür feromon salgılıyor.
Nossos corpos produzem uma espécie de feromônio, que bloqueia os engramas de memória de longo prazo dos outros.
Yararsız vücutlarımızdan vazgeçecektik böylece bilincimiz sonsuza dek beraber yaşayabilirdi.
Desistir dos nossos corpos inúteis para que a nossa consciência vivesse para sempre junta.
Gerçek vücutlarımız nerede?
Onde estão os nossos corpos verdadeiros?
Eğer yeni, zararlı bir organizma keşfedilirse, bilim adamlarımız vücutlarımızı etkilemesini durduracak bir organizma gelişme engelleyici geliştirir.
Se algum novo organismo maligno for descoberto, nossos cientistas... farão alguma coisa, para que não sejamos afetados.
Bizim yaptığımız vücutlarımız arasına sıkışan... havanın çıkardığı sese gülmekten ibaretti.
Fizemos o tipo de amor em que ambos riem juntos... e os corpos fazem um ruído como se houvesse ar preso entre eles.
" ve sadece vücutlarımızın sürtünmesiyle boşalıyorum.
" e só o esfregar dos nossos corpos, faz-me vir.
Neden vücutlarımızı değiştirmemizi istesinler ki?
Por que iriam querer nossos corpos trocados?
Sadece vücutlarımızı nasıl geri alacağımız konusunda kaygılanmamız gerekmez mi?
Não deveríamos nos preocupar apenas com nossos corpos?
Ve umm...... artık dost olduğumuza ve hiç silahınız olmadığını bildiğinize göre, Sizce vücutlarımızı eski haline getirmenin vakti geldi mi?
E... agora que somos amigos e você sabe que não temos armas... acha que pode devolver meu corpo imediatamente?
Sanırım... huzme sadece vücutlarımızı değiştirmek yerine Moya'yı imha etmeye çalışıyordu.
Acho que o raio visava destruir Moya, e não destrocar corpos.
Belki de vücutlarımızı değişmemizi sağlayan silahlarının kalkanımızla etkileşimi olmuştur.
Talvez a interação entre a arma e a malha tenha criado a troca.
Vücutlarımızı değiştirdiler. Ve, aynı zamanda, beyinlerimizi de yanlış inanışlarla etkilediler.
Eles manipularam os nossos corpos, e também estão a manipular as nossas mentes com crenças falsas.
O zamn vücutlarımızın efendisi olacağız.
Então teremos controlo dos nossos corpos.
Öbür kadınların vücutları bizim oyuncağımız olur.
Os corpos de outras mulheres serão os nossos brinquedos.
Aldığımız raporlar kabataslak olsalar da insanların mutasyona uğrayarak değiştiklerini vücutlarının şişip çarpıklaştığını bildiriyor.
Recebemos informações, que esboçam... pessoas sofrendo mutações, seus corpos incham e deformam-se... mudam de alguma forma.
Vücutlarınızdan utanır mısınız?
Tem vergonha de seu corpo?