English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ W ] / Walid

Walid tradutor Português

105 parallel translation
Walid Fahladi.
Walid Fahladi.
- Walid aldı parayı. - Walid kim?
- Walid foi buscá-lo.
Dinle Layla, senin kim olduğunu bilmiyorum, Walid kim onu da bilmiyorum.
Ouça, Leila. Eu não sei quem você é, nem quem é esse Walid.
İlgilenmiyorum da.Tek birşeyi istiyorum.
Não estou interessada em saber quem é Walid e quem você é, mas uma coisa eu sei :
- Kocamın oğlu Walid.
O filho do meu marido, Walid.
Ama Walid...
Mas Walid...
Walid, babasıyla kavga etmiş. Buraları yakmış.
Walid brigou com o seu pai e colocou fogo.
Parayı Walid aldı.
Eu conheço essa história de Walid.
Bana Walid aldı hikayesini anlatma.
Eu sei que tens o dinheiro. Dá-me o dinheiro.
- Parayı Walid aldı. - Umurumda değil.
Eu não tenho o dinheiro.
Walid.
Walid.
Valid, seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
Walid, lamento ter-te metido nisto.
Nereye götürüyorsunuz? Walid?
Para onde o levam?
Bak, eğer serbest bırakacağın birisi varsa, o kişi Walid olmalıydı.
Se vais libertar alguém, que seja o Walid.
Walid soruşturmadaki şirketin başında bulunuyor.
Ele é o chefe da organização sob investigação.
O halde Walid'in endişelenmesi gereken bir şey yok, Sandra.
Então, o Walid não tem que se preocupar.
Buradan gitmeden önce onunla konuşmam gerekiyor.
- Preciso de falar com o Walid.
- Walid'in hakları var.
- O Walid tem direitos.
Walid, seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.
Walid, lamento ter-te metido nisto.
Bu aramanın arkadaşın Walid'le ilgili olma ihtimali var mı acaba?
Trata-se do seu amigo Walid?
Walid'in başına geleceklerden bizzat seni sorumlu tutuyorum.
Responsabilizo-o pessoalmente pelo que acontecer ao Walid.
Walid Al-Rezani.
Walid Al-Rezani.
Walid'in kulağına bombalarla ilgili laflar gelmiş.
O Walid ouviu umas conversas sobre as bombas.
Eğer o tesislerde aktif bir ekip varsa... Walid'in daha fazla şey öğrenmesi gerekli.
Se há uma célula activa dentro deste centro de detenção... precisamos que o Walid descubra mais.
Walid böyle bir şey için eğitimli değil.
O Walid não está treinado para fazer uma coisa como esta.
Walid Al Razani.
Walid Al-Rezani.
Walid bunu yapıyor olmamalı.
O Walid não devia de estar a fazer isto.
Walid benim müvekkilim.
o Walid é meu cliente.
Kızkardeşinizin, Walid'in yanına hastaneye gitmek için yola çıktığını söylediler.
A sua irmã está a caminho do hospital para ver o Walid.
Walid'in kulağına bombalarla ilgili laflar gelmiş.
O Walid ouviu conversas sobre as bombas.
Eğer o tesislerde aktif bir ekip varsa Walid'in daha fazla şey öğrenmesi gerekli.
Se houver uma célula activa nas instalações, precisamos do Walid para saber mais.
Samuels, Walid'in içlerine sızdığı adamların resimlerini gönderdi.
O Samuels enviou imagens dos homens com o Walid.
Walid telefonu alabilirse, yapılan tüm konuşmaların izini sürebilirim.
Se o Walid conseguir o telefone, eu posso localizar as chamadas feitas.
Peki. Konuşmadan sonra Walid'i oradan çıkarırsınız.
- Depois disto, tirem o Walid dali.
Walid o telefonu almakla müthiş bir iş başardı.
O Walid fez um excelente trabalho.
Walid onların güvenini kazandı.
O Walid ganhou a confiança deles.
Tamam. Walid telefonu geri verebilirsin.
Pronto, pode devolver o telefone.
- Walid'i oradan çekip çıkartıyorum.
- Vou tirar o Walid dali para fora.
Korumalara, Walid Al-Rezani'yi çıkartacağımızı bildirin.
Notifiquem os guardas que vamos soltar o Walid Al-Rezani.
Walid'i oradan hemen çıkarıyorum.
Vou tirar o Walid dali.
Walid'in başına gelenleri az önce öğrendim.
Acabo de saber o que aconteceu ao Walid.
Walid'in bazı planları ortaya çıkarmak içim gizli görev yaptığını söylediler.
O Walid estava a trabalhar em segredo para denunciar uma conspiração?
Selam, Walid. - Merhaba.
Olá, Walid.
- Arabayı getir Velid.
Vá buscar o carro, Walid.
Velid adam olmazsa al senin olsun.
Se Walid não melhorar a atitude, pode ficar com ele.
Maktulün adı Velid Abbas.
A vítima é Walid Abbas.
- Amerikalının oğlu.
- Quem é Walid? - O filho do Americano.
Biraz saygılı ol!
- Devias ter vergonha, Walid.
- Sende olduğunu çok iyi biliyorum.
Foi Walid quem levou o dinheiro.
Ev yanıyordu.
- Walid agarrou o dinheiro.
Walid masum.
O Walid é inocente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]