Warsaw tradutor Português
91 parallel translation
Sabah Warsaw'a gidip evleniyoruz.
Bem, vamos para Warsaw de manhã, e casamos.
Warsaw'daki savcılık bürosunu bağlayın.
Ligue-me ao Gabinete do Procurador Distrital em Warsaw.
Onu Warsaw'a götürün çocuklar ve içeri tıkın.
Levem-no para Warsaw, rapazes, e metam-no dentro.
Varşova düştüğünde sen kaçıp İngiltere'ye geldin, çünkü havacısın.
Quando o Warsaw caíu, escapaste e vieste para a Inglaterra porque és piloto.
Lamb'ın Montana, Varşova'da küçükken gittiği tek göz bir dersliğe sakladık.
Escondemo-Io numa escola em Warsaw, em que o Lamb andara em miúdo.
Evet. Lamb burada Varşova'da okula gitmiş ; ufak, tek göz odalı bir derslik.
O Lamb andou na escola em Warsaw, numa escola com uma única sala.
Peki çocuklar, burası sizi bırakacağım yer, tabi Varşova'yı görmek istemiyorsanız.
Eu viro aqui a menos que queiram visitar Warsaw.
Varşova Oteli'nde kalan bir turistsin.
É um turista hospedado no Warsaw.
- Varşova Oteli'nde yemekler kötü mü?
- A comida no Warsaw não é boa?
Varşova Oteli'nde mi kalıyorsunuz?
Está hospedado no Hotel Warsaw?
Pekala, Warsaw'da yaptıklarını biliyorum ve bu benim için yeterli.
Sei o que fizeste em Varsóvia e isso para mim chega. Estás-me animando.
Savaş sırasında Warsaw'daydım.
Estive em Varsóvia durante o cerco. Está bem!
Ordu Londra'ya, Warsaw'a olduğundan daha hızlı girecektir.
O exército empreenderá a marcha para Londres mais rapidamente do que fizemos na Polónia.
David Warsaw'a olanı hatırlıyor musun?
Lembra-te o que aconteceu ao David Warsaw?
İtfaiye Müdürü Jordan Warsaw ile konuşuyorduk.
Estivemos a falar com o Inspector de Incêndios, Jordon Warsaw.
Warsaw'da bana şimdiye kadarki en iyi haberi buldun.
Em Varsóvia, deste-me a melhor história que algum dia tive.
Önce Warsaw'ı sonra da Joy Division'ı kuracak.
Que depois virariam Warsaw e depois Joy Division.
Grubun adının Warsaw olduğunu sanıyordum.
Pensei que o nome da banda fosse Warsaw.
Warsaw diye bir grup olmaz.
Não dá para ter uma banda chamada Warsaw.
- Warsaw.
- Varsóvia.
Bu beni Elena'nın Varşova'daki evlerinden birine götürdü.
Levou-me a um dos esconderijos da Elena, em Warsaw.
O tünelden geçmezsen... yaptığın herşey, hiçbir şeye yaramayacak... hiçbir şeye!
Quando o Warsaw caíu, escapaste e vieste para a Inglaterra porque és piloto.
Haydi bakalım Warsaw, sıra sizde.
Certo, "Warsaw", é a vossa vez. Foda-se?
Millet, bu gecenin sıradaki grubu :
A próxima banda da noite, rapaziada... "Warsaw!"
Warsaw'dık. Ama artık adımız Joy Division.
Éramos os "Warsaw," agora somos os "Joy Division."
Cuma gecesi çaylak avukatlarla Brooklyn'deki Warsaw kulübüne gittim.
Na sexta à noite fui com os mais novos, os advogados bebés, a um bar em Brooklyn chamado "Varsóvia".
20 Eylül'de Hitler, Warsaw'u bombalama emri verdi.
Em Nova Iorque, o bombardeamento de Varsóvia está nos luminosos em Times Square e nas primeira páginas de todos os jornais.
New York'ta, Warsaw'un bombalanması Times Meydanında ve tüm gazetelerin ilk sayfasında yayınlanıyordu.
Em Champ de Mar, aos pés da torre Eiffel, são construídos abrigos anti-bombardeamentos aéreos, e há frequentes exercícios de ataques aéreos.
- Ronald Warsaw.
Ronald Warsaw.
Warsaw'ın siciline bakalım. Parmak izini, bıçaktakiyle karşılaştıralım.
Vamos encontrar o Warsaw e comparar as impressões digitais dele com as da faca.
Kırmızı'dan birkaç binlik tırtıklayan Ronald Warsaw diye bir zanlıyı göreceğiz.
Vamos ver um suspeito, Ronald Warsaw, que acabou com os negócios do Red por uns dólares. Óptimo.
Eğer bu doğruysa Warsaw, hepsini öt ve kendi kalıbını kurtar derim.
Se isso for verdade, é melhor contares tudo e safares-te.
Warsaw'a gelen cep mesajı, nakit alınan bir faturasız hattan.
A Annaliese é esperta. A mensagem foi enviada para o Warsaw através de um telemóvel descartável comprado com dinheiro.
Ona gerçeği söyletmenin tek yolu, Warsaw'u kiralık katil olarak nasıl tuttuğunu söyletmek. Adamın teki güvenini kazansın.
A única forma de ela dizer a verdade é descobrir como é que o Warsaw foi contratado.
Willard Court, 47 numara, Warsaw, Indiana.
Willard Court, 417. Warsaw, Indiana.
Warsaw'da bir evin hemen dışındayım. Burada birkaç saat önce iki paranormal site operatörünün parçalanmış cesetleri bulundu.
Estou no exterior da casa, aqui em Warsaw, onde os corpos mutilados de dois administradores de um site sobre o paranormal foram encontrados há poucas horas.
Warsaw, New York.
Warsaw, Nova Iorque.
Warsaw'dan ayrılıp Kanada'ya geldiğimde babam bana 10 dolar vermişti.
Quando deixei Varsóvia para vir para o Canadá, o meu pai deu-me $ 10.
74 yaşındaki emekli mühendis Peter Warsaw.
E nessa mesma tarde, a terceira vítima, um avô reformado e engenheiro, com 74 anos, Peter Warsaw.
Bu Peter Warsaw.
Aquele é o Peter Warsaw.
Kendini rahat hissetmelisin bence. Özellikle de Varşova'ya dönüşün konusunda Bazı ayarlamalar yapmamdan sonra.
Confortável, com certeza, especialmente porque mudei a tua viagem para Warsaw.
İstasyonu olarak kullanıyor. CIA ve Varşova gelişmeler Hakkında bilgilendirildiler.
A CIA e a Warsaw foram informadas sobre esse desenvolvimento.
Ayrıca Warsaw'da kaçırılma işlerine de bakıyorlar.
Mas também fizeram sequestros em Varsóvia.
Warsaw'dayken.
Foi em Varsóvia.
Varşova'da alanda bir jete ihtiyacım var. Yakıtı tam dolu ve Le Bourget'e, Uçmaya hazır.
Preciso de um avião em Warsaw Field, atestado e pronto para me levar a Le Bourget, e depois, quando aterrar, preciso de um carro para me levar à cidade.
Warsaw'da mı?
Em Warsaw?
King Oliver ile "Warsaw Blues"
"Warsaw Blues" com King Oliver.
Warsaw polis teşkilatından, Dedektif Calabrese.
Sim, Detective Calabrese, Varsóvia PD.
Varşova.
Warsaw.
Warsaw harap hâldeydi.
Alguns dos seus generais acham que é uma loucura.
Warsaw'daki kardeşimi aradım.
Eu... Liguei para a minha irmã, em Varsóvia.