Wendell tradutor Português
650 parallel translation
Wendell Phillips ise başka bir fanatik.
O Wendell Phillips também.
Wellman, Wendel, White, Whitman, Wilkens, Williams, Woolsey, Wortman...
Wellman, Wendell, White, Whitner, Wilkins, Williams, Woolsey, Workman.
New Mexico'nun sorunu ne biliyor musunuz Bay Wendell?
Sabe qual é o problema com o Novo México, Sr. Wendell?
Ya da siz Bay Wendell.
O você, Sr. Wendell.
Büyük Amerika hukukçusu Oliver Wendell Holmes'un dediği gibi,..
Nas palavras do grande jurista americano, Oliver Wendell Holmes :
Aslında size tanıdık gelmemesi doğal. Çünkü kitap Virginia'da uygulanan kanunlarla ilgili yani Birleşik Devletler'de. Ayrıca büyük bir Amerikan hukukçusu tarafından yazılmış,
De facto, não há nenhuma razão em particular para que se lembre... porque esta opinião apoia a lei de esterilização... do Estado da Virgínia, dos Estados Unidos... e foi escrita pelo grande jurista americano... juiz da Corte Suprema, Oliver Wendell Holmes.
- Wendell Wilkie.
Wendell Wilkie.
Roosevelt'in o seçim dönemindeki rakibi tam anlamıyla bir savaş karşıtı olan Wendell Willkie idi.
O oponente de Roosevelt nas eleições presidenciais desse Outono era um candidato totalmente anti-guerra, Wendel Wilkie.
Başrolde Oliver Wendell Holmes'i andıran huysuz ama sevecen eski bir yüksek mahkeme yargıcı Dr. Zorba var.
Os protagonistas são : um ex-juiz do Supremo Tribunal, amargo, mas com bom coração, presumivelmente Oliver Wendell, o Holmes de Dr. Zorba.
Ah, Wendell.
Oh, Wendell.
- Wendell mi? - Kapa çeneni.
- Wendell...
- Ne yapacağım ben şimdi?
- Wendell, o que é que tenho de fazer?
Bu işleri Wendell hallediyor, bebeğim.
O Wendell trata disso querida, tu sabes disso.
Wendell bir posta pulu bulamayacak kadar yaşlandı mı?
Como está o velho Wendell que não dá com um selo?
Wendell'in üzerine çok gidiyorsun.
Estás a ser dura com o Wendell.
- Wendell'i gördün mü?
Viu o Wendell?
Wendell'in de dişlerini yaptırtmıştı.
Também pagou o arranjo dos dentes ao Wendell.
Bir de Wendell'in.
E do Wendell.
- Wendell ve Leroy.
O Wendell e o Leroy.
- Wendell, senin en iyi yanını unuttuğunu söyledi.
- O Wendell diz que já não é como era.
- Wendell mi?
- O Wendell?
Çok teşekkür ederim, Wendell Payne. "
Wendell Payne.
Wendell, Güney Carolina, Wisacky'de yaşıyor.
Vive na Carolina do Sul.
Bunu Oliver Wendell Holmes söylemiş, değil mi?
Oliver Wendell Holmes, näo é? Estava enganado.
Dorothy ve Wendell Wainwright. Avustralya'dan.
- A Dorothy e o Wendell Wainright.
- Sorun değil. Sorun değil Wendell.
- Está tudo bem, Glendale.
Adım Wendell P. Farnsworth.
Sou WendeII P. Farnsworth.
Wendell, bu Rusty Sabich.
Wendell, este é o Rusty Sabich.
Wendell, kafan nasıl yaralanmıştı?
Wendell, como te feristes na cabeça?
Doktorların söylediğine göre... Wendell'in yaraları... savunmanın iddia ettiği gibi düşme sonucu... meydana gelmiş olamaz.
O médicos disseram-nos que os ferimentos sofridos por Wendell não podiam ser de queda, como alega a defesa.
Kararınızı vermeden önce tek bir şeyi unutmamanızı istiyorum... Wendell'in sözlerini :
Se nada mais recordarem, nas vossas deliberações, lembrem-se das palavras do Wendell.
O zaman Wendell McGaffney davası üzerinde çalışıyordunuz.
Tratavam do caso McGaffney.
Oh, lütfen, Mrs. Krabappel, Wendell'in yanına olmaz.
Oh, por favor, Sr. Krabappel, não me que sentar ao pé do Wendell.
Alınma, Wendell. - Ne olursa olsun, tek boş yer orası, hemen oraya git! - Oh.
Sem ofensa, Wendell.
Hey, Wendell, başardın ahbap.
Wendell, conseguiste amigo.
Irita Teyzem, Wendell Willkie ile bir ilişki yaşıyor.
- Há 20 anos. A tia teve um caso com o Wendell Willkie.
Oliver Wendell Holmes bile olsa umurumda değil.
Nem que fosse Oliver Wendell Holmes. Alguém o apanhou.
Eddie Williams'ın Wendell Washington'ı öldürdüğünü kanıtlayan bir şeyler bulmamız gerekiyordu. Veya Pierson'ın Donny Brown'ı vurduğunu kanıtlamamız gerekirdi.
Temos que condenar o Eddie Williams por matar o Washington ou o tal Pierson por matar o Donny Brown.
Nefret ediyor musun?
Detesta-los, Wendell?
Senin yeteneklerin farklı Wendell.
As tuas aptidões são outras, Wendell.
Memur White, ırgat makarnacı?
Agente Wendell White. Como vai essa vidinha, paesano?
Wendell, bu Sid Hudgens.
Wendell, este é o Sid Hudgens.
Tam ve kapsamlı işbirliği istiyorum.
Wendell, gostaria duma total e dócil colaboração em cada tópico.
Ne dediğini duydun mu? "Çok iyisin, Wendell." dedi.
Ouviste o que o homem disse?
Wendell Hixon'a da söyle.
Vê lá se contas isso ao Wendell Hixson.
Wendell ile Leroy?
O Wendell e o Leroy?
- Tanıştığımıza memnun oldum, Wendell.
- Muito prazer.
- Wendell, seni görmek çok güzel.
Wendell, é um prazer vê-lo.
Delilik çok fazla yükleme yapılan sağlıklı aklın durumudur.
esgotada. - Oliver Wendell Holmes! - O próprio
Bu harika, Wendell.
Isso é óptimo, Wendell.
Eğer beni 10 dakika sonra ararsan...
- Ele disse, Wendell!