English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ W ] / Wesen

Wesen tradutor Português

609 parallel translation
- Galiba birkaç Wesen, senin Grimm olduğunu anlamış ve merak ediyorlar.
Acho que algum "Wesen" descobriu que tu és um Grimm - e estão curiosos. - O que é um "Wesen"?
- Wesen dünyasında büyük haber oldun.
Tu és uma noticia importante no mundo dos "Wesen".
- Kaç Wesen'a anlattın?
- A quantos Wesen contaste?
Aslında ben örümcek Wesen'ından konuşmak istiyordum.
Na verdade queria falar contigo sobre aranhas... Wesen?
- Bura Klosterhaus. Emekliye ayrılmış Wesenlar için bir yuva.
- Um Klosterhaus, um retiro e abrigo tipo monasteiro para os Wesen.
İşin içinde para varsa eminim gladyatör olayını bugün de yaparlar.
Lutar por desporto não é exclusivo dos Wesen. Se houver dinheiro nisso, tenho certeza que estariam a usar essa cena de gladiadores hoje em dia.
Tamam, peki ya bir Lowen diğer Wesenları kaçırıp, onları dövüşmeye zorluyorsa?
Certo, e se um... Lowen... estivesse a capturar outros Wesen e a forçá-los a lutar?
Bak, yüz yıl önce Hamlet'de Wesenların kaybolma olayları hep vardı. - Ama günümüzde...
Olha, há cem anos atrás havia sempre um Wesen a desaparecer de algum Hamlet, sabes?
Bu bodrumdaki, bir Wesen'ın, almak için adam öldüreceği her şeyi bilmek istiyorum.
Preciso de saber tudo o que haja nesta cave pela qual um Wesen mataria.
- Bir çeşit Wesen evinden mi bahsediyoruz?
Estamos a falar de algum tipo de casa de Crack para Wesen? - Sim.
Duyarsız davranmak istemiyorum. Ama şu an bir katili bulmaya çalışıyorum. Bir Wesen'dan tarih dersi almaya değil.
Não quero parecer insensível, mas neste momento estou a tentar achar um assassino, e não a querer ter uma aula da História dos Wesen.
Olay gittikçe iyiye gidiyor. Rosalee'nin kardeşi, ülkeyi terk etmek isteyen bir Wesen'ın gideceği kişidir.
O irmão da Rosalee era a última hipótese para Wesen que tentavam sair do país.
Masum Wesenler, yargılanmadan hırsızlık suçundan idam edildiler.
Acusados de roubo, esses inocentes Wesen eram executados sem julgamento.
Yani Wesen dünyasının sokak çeteleri.
São os gangues de rua do mundo wesen?
- Wesen.
Wesen.
Kendilerine Wesen diyorlar.
Eles autoapelidam-se de Wesen.
Grimm olduğumu biliyor ve Wesenlardan haberi var.
Sabe que sou um Grimm e sabe sobre os Wesen.
Köyleri yok ederdi eskiden.
É mau para os Wesen, costumava dizimar aldeias inteiras.
Yarı insan yarı Wesen gibi.
Tipo meio dentro, meio fora.
- Wesen terapisti.
Um terapeuta para wesen.
Wesenların senden nefret ettiğini ve korktuğunu biliyorsun.
Sabe que é odiado e temido pelos wesen.
Wesen prozakı mı?
Prozac para Wesen?
Yani Wesenlar da mı aileler için çalıştı?
Então os Wesen lutaram pelas famílias reais?
Gerisi 1285'teki Wesen savaşlarında yok oldu.
O resto foi destruído nas Guerras Wesen de 1285.
Ve, bu çizimler Wesenları gösteriyor.
E os desenhos são de Wesen.
- Hayır, Wesenlar.
- Não, os Wesen.
Demek istediğim ben, senin normal biri olarak gördüğün Wesenları görebiliyorum.
A questão é que eu consigo ver estes Wesen como tu vês uma pessoa normal.
- İçlerinde Wesen var mıydı?
- Algum deles é Wesen?
- Ama Wesen'mış.
- Mas ela é Wesen.
Ne tür bir Wesen olduğunu bilmiyorum ama umarım kitaplardan birinde buluruz.
Não sei que tipo de Wesen é, mas havemos de o encontrar em algum destes livros.
- Arbalet her türlü Wesen'ı zapt etmede kullanılır.
Sim, as bestas são usadas para dominar todo o tipo de Wesen.
Wesen mı?
Ele é um Wesen?
Sırf Wesen olması suçlu olduğunu göstermez, değil mi?
Só por ser um Wesen, não quer dizer que é culpado.
Albträume für Wesen Kinder.
Albtraume fur Wesen kinder.
Wesen çocuklara anlatılan onları beterin beterine karşı uyaran masallar.
São histórias de advertência, contadas para crianças Wesen, avisar sobre o pior, dos perigos.
- Bu ne böyle? Wesen masal kitabı mı?
- É um conto de fadas Wesen?
Öldürdükleri herkese içinde Wesen olan tüm köylerdeki tüm evlere bunu damgaladılar.
Eles marcavam-nos, em todos os que matavam, e nas casas das vilas, que os Wesen moravam.
Wesen soykırımlarının simgesi gibi bir şey.
É basicamente o símbolo, do Pogrom Wesen.
Ve geçmişini bilen neredeyse tüm Wesen çocuklar Sterbestunde'yı bilir.
Qualquer criança Wesen, que conheça a história, sabe sobre a "sterbestunde".
Şehir şehir dolaşıp ardında Wesen katliamları bırakıyordur.
Vagueando, e deixando morte Wesen, e destruição para trás.
- Adam Wesen'dı!
- Ele era um Wesen.
-... ve Bud bir Wesen.
- E o Bud é um Wesen.
Wesen öldürmeyen Grimm, Grimm değildir!
Não, um Grimm que não mata, um Wesen não é um Grimm.
- Tüm Wesenlar öldürülmeli!
- Os Wesen devem ser mortos.
Tüm Wesenlar ölmeli!
Todos os Wesen, devem morrer.
Çok eski bir Wesen geleneği vardır. Tüm önemli günlerin arifesinde gece yarısı Woge'sı yapılır. Ormanda çığlıklar atarız, köylülerin ödü bokuna karışır.
Há uma longa tradição Wesen na véspera de Todos os Santos, os Woge da Meia-Noite a correrem pelos bosques, aterrorizando os aldeões e a fazê-los borrar as calças.
- Wesen mı? - Evet.
Um Wesen?
Hastanede Hank'i ziyaret ettim de, Wesen işine benziyor gibi geldi.
Fui visitar o Hank ao hospital. E, só de olhar para ele, senti que tinham sido os Wesen e fui a casa dele.
Çeviri : eyldz İyi seyirler dilerim.
S02E14 Natural Born Wesen
- Hem de polis. Ne tür?
- Um Wesen polícia.
- Wesen olması lazım değil mi?
Então deve ser uma Wesen, não?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]