Whiting tradutor Português
111 parallel translation
- Günaydın, Bn. Whiting.
- Bom dia, Sra. Whiting.
Lütfen onu bay Whiting'in yanına götür.
Leve George consigo ao Mr. Whitting, por favor.
Whiting'de fıstığın biriyle beraber.
Apanhou boleia de uma tipa em Whiting.
Larry Whiting, 29 yaşında.
Larry Whiting. 29 anos.
Bu Larry Whiting'i İnsan Kaynakları'na soracağım.
Tenho que falar com o RH sobre este Larry Whiting.
Bu Whiting denen adam da Rampart'ta çalışıyordu.
E o tal Whiting trabalhava aqui.
Müdür, Whiting'in yalnız yaşadığını söyledi.
O zelador disse que ele morava sozinho.
Larry Whiting, Benny'yi tanır mıydı?
Larry Whiting conhecia Benny?
98 yılında CSC'deki geleneksel ve harika amigo lideri. 1938'deki Margaret Whiting'den tekrar başlayalım.
Uma tradição de 98 anos de excelência de claques nesta universidade... iniciada com a fantástica Margaret Whiting... em 1938.
Teşekkür ederim, Bay Whiting.
Obrigado, Sr. Whiting.
Gerçekten konuştuğu tek insan Chuck Whiting'di.
A única pessoa com quem ele realmente fala é o Chuck Whiting.
Chuck Whiting, Grant'ten sonraki gün çıkış izni verilmiş.
O Chuck Whiting foi dispensado um dia depois do Grant.
Chuck Whiting çatışmadaydı, değil mi?
O Chuck Whiting esteve nesse tiroteio, não é?
Chuck Whiting hakkında elinde neler var?
O que tens sobre o Chuck Whiting?
Chuck Whiting askerlikten ihraç edilmiş.
E o Chuck Whiting foi exonerado sem honras.
Chuck Whiting evinde ortaya çıkmış ama yerel polisi fark edince tüymüş.
O Chuck Whiting apareceu no prédio, viu a polícia e fugiu.
- Whiting'le konuştunuz mu?
- Falou com o Whiting?
Ayrıca, rapora göre, Grant ve Whiting o gün sizinle araçtaymışlar. Bu doğru mu?
De acordo com o relatório, o Grant e o Whiting estavam consigo no carro, no dia, não é?
Whiting aktif görevden 20'sinde alınmış Grant'tan bir gün sonra ama bu normal takvimden 90 gün önce.
E o Whiting for dispensado de trabalho activo no dia 20, um dia depois do Grant, mas 90 dias antes do esperado.
Whiting'in izin günlerinde yağmacılık yaptığından şüpheleniyorduk.
Achámos que o Whiting andava a fazer um dinheiro extra nas folgas.
Neden Whiting'i takibe almadınız?
Por que não processaram o Whiting?
- Chuck Whiting'de durumlar nasıl?
- O que se passa com o Chuck Whiting?
Whiting'in Oldsmobile marka arabası da aynı park yerinde bulundu.
Encontraram o carro antigo do Whiting no mesmo estacionamento.
Whiting'in yeri için arama izni çıkarmaya yeter mi?
Conseguimos um mandado de busca para a casa do Whiting?
Chuck Whiting'in yerinde bulduğumuz paraların seri numaraları.
Estes são os números das notas que encontrámos na casa do Chuck Whiting.
- Chuck Whiting, bir banka soyguncusu mu?
- O Chuck Whiting rouba bancos?
Whiting'in suç ortağı mıydı?
Então, o Grant é cúmplice do Whiting?
Chuck Whiting, Buffalo'da bir otobüs durağında tutuklanmış.
O Chuck Whiting foi apanhado numa estação de camionetas em Buffalo.
Bay Whiting, ben Bennett Holiday.
Sr. Whiting, Bennett Holiday.
Bennett Holiday, Dean Whiting, firmamızın kurucu üyesi.
Bennett Holiday, conhece o Dean Whiting, - o sócio fundador da nossa firma?
Bay Whiting ve ABD'ye, dünyadaki çöplerin çeyreğini ve tüketim talebinin bir çeyreğini yarattıkları için bir teşekkür notu yazmalı.
Devíamos agradecer formalmente ao Sr. Whiting e aos EUA por produzirem 1 / 4 do lixo mundial e 1 / 4 da procura.
Sizi tanıyorum, Bay Whiting.
Já ouvi falar de si, Sr. Whiting.
Bay Janus Connex yöneticisi ve Dean Whiting, firmanızın kurucu üyesi Şimdi İran Özgürlük Komitesi'nin saygıdeğer birer üyesi.
O Sr. Janus, o presidente da Connex e o Dean Whiting, o fundador da sua firma são digníssimos membros da Comissão para a Libertação do Irão.
Whiting Sloan olayı, şu anda konumuz dışında.
Não estamos a discutir a firma Whiting Sloan.
Dean Whiting bu mağdur olan kraliyet üyeleri ve kardeşimin dışında Connex Petrol'ü de temsil ediyor Çinlilerin ihaleden çıkması için babama baskı yapıyorlar.
O Dean Whiting que além de representar essa realeza ofendida e o meu irmão representa também a Connex Oil tem pressionado o meu pai para revogar o acordo com os chineses.
Merhaba, Bay Whiting mi?
É o Sr. Whiting?
Evet, ben Bay Whiting.
Sim, fala o Sr. Whiting.
Nasıl gidiyor, Bay Whiting?
- Como está isso, Sr. Whiting?
Bir asırdan fazla kasabada sözü geçmiş olan ailenin...
A família que dominava na cidade há mais de um século tinha o nome de Whiting.
Whitingler bütün kasabayı tanımazlardı. Sadece almaya değer olan yerlerini bilirlerdi.
Os Whiting não eram donos de toda a cidade, apenas das zonas que tinham valor.
Orası Charles Whitining'in yeriydi. Her yağmur yağdığında Knox nehri bütün çöpünü... ... C.B'nin kapısının önüne boşaltırdı.
Charles Beaumont Whiting, que se convenceu de que, quando chovia, o Rio Knox depositava lixo em grandes quantidades mesmo à porta da casa de C. B.
Ah, bu beyaz erkekler.
Os históricos varões da família Whiting.
Charles Boaman, beyazların sonuncusu... ... kaderi kandırabileceğini düşündü.
Charles Beaumont, o último dos varões Whiting, imaginou que poderia ludibriar o destino evitando chegar ao altar.
... bu insanlar, Charles'ın teklifine balıklama atladılar.
Atordoados ao saberem que C.B. Whiting queria comprar Robideaux's Neck, rapidamente lha venderam a uma fracção do preço que ele se preparava para dar.
C.B, evlendikten hemen sonra bekarlığının artık... ... sona erdiğini anca farkedebildi.
Só depois de casarem ocorreu a C.B. Whiting que tinha esquecido a sua resolução de se manter solteiro.
Merhaba Bayan Whiting.
- Viva, Sra. Whiting.
Ben üniversiteye gittim Bayan Whiting.
Andei na faculdade.
Köyün delisine benziyorsun.
Pareces o tolo da cidade. A Sra. Whiting diz que andas a ligar-lhe outra vez.
O eski fabrikada bir sürü isyan çıkmıştı.
Vi-o espancar quase até à morte um sindicalista, na fábrica de camisas. Claro que o velho Whiting o obrigava, portanto...
Beyaz kadınların sana burayı vereceğini nereden biliyorsun?
Porque julgas que a Whiting te dará este restaurante?
Neden kendi iplerimizi kendimiz yönetmeyelim?
Porquê deixar a Francine Whiting continuar a puxar os cordelinhos?