Winterman tradutor Português
61 parallel translation
Soyadı Winterman.
O apelido dela é Winterman.
Taş üzerindeki kan izlerini Trish'inkiyle karşılaştır.
Primeiro, temos de confirmar se os vestígios sangue encontrado nas pedras, conferem com o da Trish Winterman.
Çalışanlarınızdan biri, Trish Winterman bir süre işe gelemeyecek.
Uma das suas empregadas, Trish Winterman. Não virá durante uns tempos.
Batı Flintcombe'den Trish Winterman yabancı bir saldırgandan tecavüz ihbarına bulundu.
Trish Winterman, de West Flintcombe, apresentou queixa de violação contra desconhecido.
Batı Flintcombe'tan Trish Winterman kimliği belirsiz biri tarafından tecavüze uğradığını iddia etmekte.
Trish Winterman, de West Flintcombe fez uma denúncia de violação por um desconhecido.
Kayıtlı ifadesini buna hazır olduğunu düşündüğümüzde alacağız.
O nome dela é Trish Winterman. A entrevista será quando acharmos que ela está pronta.
Beth'in fikrini falan istemiyorum, acilen Trish Winterman'ı ifade vermeye hazır hale getirip bize yardımcı olmasını istiyorum.
Não quero a orientação da Beth, quero que ela nos ajude a entrevistar a Trish Winterman com urgência.
Beth, Trish Winterman davasında yardımına ihtiyacımız var.
Beth, precisamos da sua ajuda com a Trish Winterman.
Batı Flintcombe'tan Trish Winterman tecavüz ihbarında bulundu.
Trish Winterman de West Flintcombe, apresentou queixa de violação.
Trish Winterman dün gece bilinmeyen bir numaradan tehdit mesajı aldı.
Trish Winterman recebeu uma mensagem anónima ameaçadora, de um número desconhecido, ontem à noite.
Nedir yani, adamın iriyle dalaşıp o sinirle gidip Trish Winterman'a tecavüz mü ettim?
Então, acha que tive uma discussão, e depois violei a Trish Winterman?
- Trish Winterman dönüş için seni tuttu ama ortada gözükmedi.
- E a Trish Winterman, que tinha marcado o regresso consigo, não apareceu.
Cumartesi gecesi partiye bıraktıktan sonra Trish Winterman'ı bir daha görmedin.
Em altura nenhuma, após deixá-la no sábado à noite, voltou a ver a Trish Winterman?
Trish Winterman'a gizli numaradan tehdit içerikli bir mesaj gönderilmiş.
A Trish Winterman recebeu uma... NÚMERO DESCONHECIDO Calada. CALADA SENÃO... mensagem ameaçadora de um número desconhecido.
İnsanları karşılayıp, hediyeleri kabul ettim. - O gece Trish Winterman'ı gördün mü?
Estive na porta, a ver as pessoas entrar, a receber presentes.
- Tabii, başlarda epey birlikte takıldık.
Viu muitas vezes a Trish Winterman nessa noite? Sim, claro.
- Trish Winterman'dan alınan örnek şüphelilerden biriyle eşleşmiş.
Os testes de ADN. As amostras que recolheram da Trish Winterman, correspondem a um dos nossos homens.
Tecavüz ihbarı sonrası Trish Winterman'dan alınan örnekle sizden alınan örnek arasında eşleşme olmuş.
A amostra de ADN que recolhemos de si coincide com a amostra que recolhemos da Trish Winterman, depois de ela apresentar queixa por violação. Não pode ser.
- Hata olmuştur. Cath'in partisinde Trish Winterman'a saldırmadınız mı o halde?
Então, não atacou a Trish Winterman na noite da festa da Cath?
Trish Winterman konusunda seni bir yoklayayım istedim.
Só queria falar contigo sobre a Trish Winterman.
Trish Winterman'a yapılan saldırıya çok benziyordu.
O caso é muito semelhante ao da Trish Winterman.
İstediğini yaptım. Trish Winterman ile seninle görüşmesi için konuştum.
Fiz o que pediste, falei com a Trish Winterman sobre ires falar com ela.
Trish Winterman'a burada saldırıldı. Laura Benson'a ise burada. Üçüncü kişiye de Budmouth'ta burada.
A Trish Winterman foi atacada aqui, o ataque à Laura Benson foi aqui, e um terceiro em Budmouth, aqui.
Trish Winterman'a yapılmış olan saldırıya çok benziyor.
O ataque foi semelhante ao sofrido pela Trish Winterman.
Son saldırılardan önce Trish Winterman saldırısı için ana şüphelimiz kimdi?
Quero ter a certeza que temos tudo esclarecido. Antes destes relatos de ataques anteriores, quem eram os principais suspeitos do ataque à Trish Winterman?
Elimizde kalan kişilere gelirsek... Ian Winterman eski koca, ilişkileri kötü. Jim Atwood parti sabahı onunla birlikte olmuş.
Por isso, ficamos com o Ian Winterman, ex-marido, mau relacionamento, o Jim Atwood, que dormiu com ela naquela manhã, pode ter ficado com medo que a mulher descobrisse.
Ed Burnett, Trish Winterman tecavüzüyle bağlantından dolayı seni tutukluyorum.
Temos muitas mais perguntas. Ed Burnett, está a ser detido pelo seu envolvimento na violação da Trish Winterman em Axehampton House.
Trish Winterman ve Laura Benson saldırılarına ek olarak bir ÖCŞD tarafından üçüncü bir saldırı yaşandığı bilgisini aldık. Saldırıya uğrayan kişi henüz kendini bizimle görüşmeye hazır hissetmiyor.
Além dos ataques à Trish Winterman e à Laura Benson, foi-nos relatado, por uma agente ISVA, um terceiro ataque, a mulher em causa ainda não está preparada para o discutir connosco.
Bu imzasız kart Trish Winterman'a gönderilmiş çiçek sepetinin içindeydi.
Este cartão anónimo estava junto a um ramo de flores que foi enviado à Trish Winterman.
Hıncını Trish Winterman'dan mı çıkardın?
Descarregou na Trish Winterman?
Tanrı aşkına. - Neredeyse hepsi Trish Winterman.
Caramba, são quase todas da Trish Winterman
Batı Flintcombe'ta Trish Winterman'ın komşularından birinden gelen çağrı da dahil.
Incluindo uma chamada de uma vizinha da Trish Winterman, de West Flintcombe.
Buradaki sıkıntıyı görüyor musun? Bu sicim Trish'e yapılan saldırıda kullanılan sicime çok benziyor. Kendine hakim olamayıp kavgaya karıştığın partide.
Certo, o problema para nós é ser o mesmo tipo de fio que foi usado no ataque à Trish Winterman na festa durante a qual saiu sozinho...
Trish Winterman'dan gelen mesajı?
Mensagem da Trish Winterman.
Bay Winterman.
Sr. Winterman.
Sıkıntı şu ki bu sicim, Trish Winterman saldırısında kullanılana çok benziyor Ed.
A dificuldade para nós, Ed, é que isto é muito parecido com o fio usado no ataque à Trish Winterman.
Ian Winterman karısını taciz etmen konusunda seninle konuşmak zorunda kaldığını söyledi.
O Ian Winterman disse que tinha falado consigo acerca do assédio à mulher dele.
Kefalet süresince belli kurallara uyman gerekecek. Dolaylı ya da dolaysız olarak Trish'le ya da bir aile üyesiyle iletişim kurman yasak. Onun ya da herhangi bir aile üyesinin evinin etrafında bulunman yasak.
Pedirei condições a serem seguidas durante a sua liberdade, nomeadamente, não poderá contactar a Trish Winterman ou os seus familiares, direta ou indiretamente, e que não se aproxime da casa dela ou de qualquer membro da sua família.
Birbirimizin şifrelerini her zaman bilirdik.
Está a mentir, Sr. Winterman. Não temos tempo para isso.
Yalan söylüyorsunuz Bay Winterman ve bunun için vaktimiz yok. - Ne?
- Há 15 minutos atrás, recebi a perícia do conteúdo no computador.
Sıkıntı şurada ki bu kondom markası Trish Winterman'a tecavüz eden adamın kullandığı kondomun markasıyla aynı.
O problema para si é que os preservativos batem certo com a marca utilizada pelo homem que violou a Trish Winterman.
Trish Winterman'la da seviştiğin aynı günde değil mi?
- No mesmo dia em que teve sexo com a Trish Winterman.
Trish Winterman'ın bilgisayarına bir yazılım yüklediğini itiraf ediyorsun o halde?
Então, admites ter instalado o spyware no computador da Trish Winterman?
Trish Winterman'ı bağlamak için kullanılan sicimi bulduk sanırım.
Penso que achámos o fio que foi usado para amarrar a Trish Winterman.
Clive Lucas 28 Mayıs Cumartesi günü Axehampton'da Patricia Winterman'a yapılan tecavüz saldırısıyla ilişkili olmaktan dolayı seni tutukluyorum.
Clive Lucas, está preso por ligações à violação de Patricia Winterman cometida na Casa Axehampton, no sábado, dia 28 de maio deste ano.
Trish Winterman'ın ev anahtarlarının kopyasının sende ne işi var?
Porque é que tem as chaves de casa da Trish Winterman?
Trish Winterman kendisine saldıranı görmemiş.
A Trish Winterman não viu o atacante.
Onun bir adı var, Trish Winterman.
Podemos não usar a palavra "vítima"?
Trish Winterman, düzenli müşterimdir.
Trish Winterman.
Olduğunu biliyoruz Bay Winterman.
Nós sabemos que está, Sr. Winterman.
Trish Winterman'la yattı.
Ele dormiu com a Trish Winterman.