Woge tradutor Português
116 parallel translation
Woge.
- Woge.
- Wogelanmıyor mu?
Se Woge?
- Woge.
Woge.
- Woge deniyor yine, ayrıca kontrol edebildiğini sanmıyorum.
Apenas Woge, sim? E acho que ele não o consegue controlar.
Sen ilk kez Wogelanma görünce ne düşünmüştün?
O que pensaste quando viste pela primeira vez um Woge?
Woge denen bir şey yaparlarken. Duygu dalgalanması gibi bir şey. O zaman onları görebiliyorum.
Quando eles passam por uma coisa chamada Woge, que é um surto emocional é quando eu os vejo.
Çok eski bir Wesen geleneği vardır. Tüm önemli günlerin arifesinde gece yarısı Woge'sı yapılır. Ormanda çığlıklar atarız, köylülerin ödü bokuna karışır.
Há uma longa tradição Wesen na véspera de Todos os Santos, os Woge da Meia-Noite a correrem pelos bosques, aterrorizando os aldeões e a fazê-los borrar as calças.
Şey yaptırırsın... - Woge mı?
- Fazê-lo...
- En azından Ferren'ın iddialarının doğru olduğu ortaya çıkar.
- Woge? Provaria que é o que Ferren disse que viu.
Dönüşmüş haliyle?
Completamente em woge?
Buraya girdiklerinde hepsi Woge'lanmış hâldeydiler.
Eles estavam "wogied" quando entraram.
Woge denen özel bir şey sayesinde görünüyorlar.
Olha. Esta... Quando eles atravessam uma coisa chamada woge que significa estrela da manhã.
- Woge için.
Um woge.
İbare falan değil Juliette. - Woge...
Não é uma expressão nada, Juliette.
Şu yaptığın şeye de woge deniyor.
E o que acabaste de fazer chama-se woge.
Woge yapmam gerekeceğini bilmiyordum.
Não sabia que tinha de me transformar.
Bir çırpıda woge yapılmaz ki.
Não consigo woge assim de repente.
Tanrım, tam woge mı yaptım?
Meu Deus. Transformei-me por completo?
Woge yaptık, evet.
Nos transformámos.
Ona ilk kez woge yaptığımda Hank'in verdiği tepkiye kıyasla daha iyi karşıladı.
Ela aceitou melhor do que o Hank quando eu me transformei para ele pela primeira vez.
Ama sauver sa peau, onu dönüşmüş hâlde tutar. - Öldükten sonra bile.
Mas o sauver sa peau mantinha o woge completo, mesmo depois de morto.
- Woge yapmadı mı yani?
Achas que ele não passou por woge?
Tahminime göre, bu herif bilinci kapalı durumdayken yılın sadece bu üç haftası için woge geçirmiş.
Eu acho que este tipo só sofre Woge nestas três semanas do ano, numa espécie de amnésia.
Çok güzel bir tören yapıldı. Sonra küçük çocuklardan biri woge yapıp beni gördü ve çığlık atmaya başladı.
Era uma cerimónia linda, até que um miúdo transformou-se, viu-me e começou a gritar.
Sonra ailesi de woge yaptı ve beni görüp saldırdılar.
Depois os pais transformaram-se, e quando me viram... Atacaram...
Para ödeyen bir topluluğun ucuz heyecanı için dünyanın dört bir yanındaki Wesenları woge yapmaya zorluyorlar.
Forçar os Wesen de todo o mundo a transformarem-se pela animação barata de uma plateia paga.
Eğer kendimizi defalarca kez woge yapmaya zorlarsak Wesen yanımız, bedenimizi ele geçirebiliyor.
Se formos forçados a nos transformar várias vezes seguidas, o lado Wesen pode assumir o controlo.
Ya woge yap ya da dışarı çık.
Transforma-te ou vai-te embora.
Woge yaptığını bilmiyordun yani?
Não tinhas ideia de que te tinhas transformado?
Woge yaptılar mı?
Eles transformaram-se?
Yani sizce adam Wesen ve woge yapmışken mumyalanmış ve yaşıyor mu?
Achas possível que seja um Wesen, em woge total, mumificado e vivo?
Bir Wesen'ı woge formundayken mumyalamak mümkün mü ki?
E é possível, mumificar um Wesen em pleno woge?
Woge'yı muhafaza etmek için de doğru ilaçlar kullanılmışsa.
E se fossem usadas as drogas certas para preservar o woge.
Ve yöntemlerini tasvip etmesem de bu mumya gerçekten Wesen'sa, woge formundayken sergilemek çok kabaca.
E não estou a dizer que aprovo os métodos deles, mas se esta múmia realmente é Wesen, tenho de concordar que expô-la em estado woge é absolutamente grotesco.
- Az önce woge yaptı.
Acabou de entrar em woge.
Anubis arayışı uğrunda binlerce köleye ölümüne işkence etmişler ama yalnızca birkaçı woge formundayken mumyalanabilmiş. "
Torturaram até à morte milhares de escravos em busca de Anubis, mas poucos chegaram a ser mumificados em estado woge com sucesso. "
Wogenın ne olduğunu açıklayarak başlayalım madem.
Portanto, porque não começamos por explicar o que é um woge?
Woge yaptığımızda simsiyah oluyorlar.
Eles ficam escuros quando nos transformamos.
Arkadaşı onu sizin hakkınızda uyarırken woge yaptığını gördüm, ya da neyse artık.
Vi-a a transformar-se ou lá como dizem, quando a amiga avisou-a sobre vocês.
Biri woge yapar da Grimm olduğumu görürse ne olacak?
E se um dos Woged visse que sou um Grimm?
Trubel tam herkes woge yaptığında içeri girdi.
A Trubel entrou quando toda a gente estava woged.
- Trubel herkes woge yaptıktan sonra girdi.
- Ela entrou e estavam wogados!
Woge yapana kadar Grimm olduğumu da bilmiyordu.
- Não. E só percebeu que era Grimm quando wogou.
- Beni görüyor musun? - Woge mı yaptın?
Consegues ver-me?
Evet, woge yaptı.
Sim, wogou.
- Woge yaparken mi gördün?
- Viste-a transformar-se?
- Woge nedir?
O que é um woge?
Ben de onu yapacağım.
O Monroe falou-te do woge e é isso que eu vou fazer agora.
Woge yapmaya hazır değilim.
Não estou preparado para woge.
- Woge mı yaptın?
Estás woged?
Gözünün önünde woge yaptım.
Wogei mesmo à frente dele.