Wolff tradutor Português
188 parallel translation
Phoebe DeWolfe, siyah. Bir siyah çocuk doğurmuş.
A senhora Powery Wolff, negra, deu à luz num carro da polícia.
Albay Wolff.
- Coronel Wolff.
Orada öğleden sonra kahvemi içip yoldan geçenleri izlerdim. Daha önce de güzel bir tütün dükkanı olan... Löhse ve Wolff'ta sigaramı içerdim.
À tarde, ia lá conversar, beber um café e observava o público, depois de fumar um charuto na "Loese Wolf", uma tabacaria de renome, aqui mesmo em frente.
Çocuklar, bu benim güzel arkadaşım Caroline Wolff, ve oğlu Tob...
Meninos, eis a minha amiga Caroline Wolff e o filho Toby...
Wolff lütfen.
Wolff, por favor.
Carolina Wolff.
Caroline Wolff.
- Caroline Wolff.
- Caroline Wolff.
Carolina Wolff'dan Doksan üç.
Noventa e três para Caroline Wolff.
Tebrikler bayan Wolff.
Parabéns, Miss Wolff.
Wollf, tek yaptığın atıp tutmak.
Wolff, és tão cagão.
Bakın bayan Wolff, hocaları jack'ten memnunlar ama kendisinin yanlış bir arkadaş ortamında olduğunu düşünüyorlar.
Olhe, Mrs. Wolff... Os professores do Jack gostam dele, mas acham que anda com más companhias.
Beni sana bayan Jackie Wolff diye hitab etmeye mi zorluyorsun?
Como queres que te chame? Miss Jackie Wolff?
Sana bundan sonra "Küçük Hanım Jackie Wolff" diye hitab edeceğim.
Sabes o que vou chamar-te? Vou chamar-te Miss Jackie Wolff.
Benim küçük hanım Jackie Wolff'um.
É isso mesmo, Miss Jackie Wolff.
Sana böyle mi hitab etmemi istiyorsun?
Miss Jackie Wolff. É isso que queres que te chame?
Jackie Wolff?
Jackie Wolff?
Haydi Wolff.
Anda lá, Wolff.
Wolff için yeterince ateşli.
É boa para o Wolff.
Beni öldürüyorsun Wolff.
Tu matas-me, Wolff.
Hey, Wolff!
Wolff!
- Hangi dağda kurt öldü de başımıza kral kesildin?
- Pensas que tens o rei na barriga, Wolff?
Tobias Wolff Hill Lise'sinden atıldı. Vietnam'da görev almak üzere orduya katıldı. Kısa öykülerden oluşan kitabı ile ödül kazandı.
Tobias Wolff foi expulso da Escola Hill, entrou para o exército e fez uma comissão de serviço no Vietname.
Parkinson-White sendromuysa Adenosine, V-fibrilasyona girmesine neden olabilir.
Se for Wolff-Parkinson-White, a adenosina causa-lhe uma fibrilação.
Asistanı Doktor Wolff değil miydi?
- Não era o Dr. Wolff? - Era.
Evet, Dr Wolff sizden söz etmişti.
O Dr. Wolff falou de si.
Fergus Wolff.
Fergus Wolff.
Fergus Wolff'u tanıyorsunuzdur.
Não há dúvidas, que conhece o Fergus Wolff.
Genelde Fergus Wolff'la ilgili.
É por causa do Fergus Wolff.
- Bu da Doktor Wolff.
- E este é o Dr. Wolff. - Bom dia.
F. Wolff'tan Nantes Üniversitesine.
" Para a Universidad de Muntz, de Fergus Wolff.
Fergus Wolff'un, Cropper'la işbirliği yaptığına inanamıyorum.
Não posso acreditar que o Fergus Wolff actuou em cumplicidade com o Cropper.
- Wolff-Parkinson White Syndrome.
Síndroma de Wolff-Parkinson White.
Neden bana Wolff-Parkinson-White Sendromundaki EKG durumunu anlatmıyorsunuz?
Porque é que não me diz quais as alterações no ECG do Síndrome de Wolff-Parkinson-White?
Thomas Andrews "Harland and Wolff" gemi yapım şirketinin genel müdürü ve başkanıydı.
Ele dirigia e presidia aos estaleiros navais Harland Wolfe.
Güvenebileceğim tek kişi Stu Wolf. Sheakspeare'den sonraki en büyük şair. Sidarthur'un baş şarkıcısı.
A única pessoa em que me posso tornar é Stu Wolff, o maior poeta desde Shakespeare e o vocalista líder dos Sidarthur.
- Hayır ama bence Stu Wolf Sheakspeare'den sonra gelen en iyi şair.
Não, mas acho que Stu Wolff é maior poeta desde Shakespeare. Eu também acho.
- Evet. Stu Wolf dans ediyor.
E isto é o Stu Wolff a dançar.
Babam Stu Wolf'un avukatı.
O meu pai é o advogado de Stu Wolff.
Stu Wolf şarkı söylediğinde içimde bir şey hep daha fazlasını ister.
Quando o Stu Wolff canta, " There's something in me that always wants more.
Tabii Stu Wolf'un beni görmesini istiyorsam.
Se quisesse que o Stu Wolff reparasse em mim.
Stu Wolf'un partisine ne giysem?
Quero dizer, o que é que as pessoas vestem numa festa do Stu Wolff?
Beceriksiz olmak bana göre değil ama Sam hayatını benim için riske atarken ve birkaç saat sonra Stu Wolf'un önünde olacakken nasıl konsantre olabilirim?
Eu sei que não ser profissional nem parece coisa minha. Mas como podes estar concentrado quando o Sam está a arriscar a vida dele por mim? Quando forem 10 horas eu irei estar á frente do Stu Wolff?
Stu Wolf birkaç metre ötemizde.
Estamos fechadas. Stu Wolff's está apenas a poucos passos de nós
- Gelirsen Stu Wolf beni beğenmez.
por favor, pai, se te mostrares o STu Wolff nunca me vai achar curtida.
Bay Wolf?
Wolff? Diga
İnanabiliyor musun, Stu Wolf'la kahve içiyoruz.
Acreditas nisto? Nós estamos mesmo a tomar um café com o Stu Wolff.
- Sessiz olun bay Wolf.
Cale-se, Mr Wolff. Tu?
Stu Wolf.
Stu Wolff.
Jack.
Jack Wolff.
" Sevgili Profesör Wolff.
" Querido professor Wolff :
İmzanızı alabilir miyim bay Wolf?
- Desculpe-me, Mr. Wolff? - Mm-hmm.