Yakuza tradutor Português
483 parallel translation
Bundan sonra asla bir gangsterin karısı olmayacağım.
Nunca serei esposa de um yakuza novamente.
Saki için üzülüyorum seninle beraber olduğu için, ama senin gibi bir gangstere inandığı için salakmış.
Sinto pena da Osaki por se ter envolvido contigo. Mas ela foi burra em confiar num yakuza.
Ben sadece alçakgönüllü bir gangsterim.
Sou só um modesto yakuza. - De qual bando?
Çünkü gangster olmak yaşamanın salakça bir yolu.
Porque ser um yakuza é a forma mais estúpida de se viver.
Kılıç kullanmaya ve adam öldürmeye o kadar yoğunlaştım ki Yakuza'nın içine girdim.
Estava tão absorvido em usar espadas e matar pessoas, que entrei para a Yakuza.
Ama bu iş Yakuza yollarıyla halledilmeli.
Mas isto tem que ser acertado à maneira da Yakuza.
Yakuza hayatını bırakacağım.
Irei deixar a yakuza.
Ama lchi-san beni dinledi ve bana yemin etti bugünden itibaren kılıcını bırakacak ve Yakuza hayatına son verecek.
Mas Ichi-san escutou-me há pouco e ele jurou-me, que deitaria fora a sua espada e que abandonaria a Yakuza.
Bir Yakuza olarak kendini temizle ya da kılıcını çek.
Lavar-te de seres um Yakuza ou abandonar tua espada.
Bir Yakuza'ya saldırmanın öcü alınmalı.
Uma ofensa a um Yakuza deve ser vingada.
Yakuza olarak son dövüşün, tek ve çift olarak anılacak.
Tua última luta como Yakuza será chamada pelo par ou o impar.
Yakuzalar Japonya'daki hayatlarına, 350 yıldan fazla süre önce ticaret yolları üzerinde kumarbazlık,... dolandırıcılık ve kanun dışı tüccarlık yaparak başladılar.
Os yakuza começaram no Japão há mais de 350 anos como jogadores, burlões e comerciantes duvidosos em mercados ambulantes.
Günümüzde Yakuza, Samuray öğretisindeki gibi Bushido'nun onur öğretilerine bağlıdır.
Até hoje, diz-se que os yakuza respondem a um código de honra tão rigoroso como o código samurai do bushido.
- Yakuza, Louise'i kaçırdı.
- Os yakuza têm a Louise.
Uğraştığım adamlar Yakuza takımından.
Estou a lidar com yakuzas.
Ken ablasını terk etti. İşgaldeki Tokyo'nun en başarılı yakuzalarından biri oldu.
Ken abandonou a irmã e tornou-se num dos yakuza mais poderosos na Tóquio ocupada.
Artık yakuza değilim.
Já não sou yakuza.
Onca zaman yakuza ile hiç işin olmadı mı?
Não tiveste contacto com os yakuza esse tempo todo?
Eski bir yakuza, yakuza işlerine karıştığında bunu ciddiye alırlar.
Eles levam muito a peito quando um ex-yakuza interfere nos seus assuntos.
Tono, bu kaçırma olayıyla yakuza kanununu ihlâl etti.
Tono violou o código yakuza com este rapto.
- Şunu dinler misin?
Contenda Yakuza Rebenta Em Mosteiro
O bir yakuza mı?
Ele é yakuza?
Diğer yandan, siz, Bay Kilmer, bir yakuza değilsiniz.
Por outro lado, Mr. Kilmer, o senhor não é yakuza.
Onlar yakuza.
É yakuza.
Yakuza mı?
Yakuza?
Yakuzaların bazen serçe parmaklarını kesebildiği ruhani bir töreni vardır.
Os bandidos yakuza têm um ritual, em que, por vezes, cortam o dedo mindinho.
Eğer bir yakuza büyük bir suç işlerse, yada oyabun'una, karşı sözünü bozarsa, patronu... bunu hayatını alabilecek kadar büyük bir suç olarak görür sonra suçunun tek telafisi olarak pişmanlığının bir sembolü olarak kendi parmağını kesmesini ister.
Se um yakuza cometer uma grande ofensa ou quebrar a sua palavra ao seu oyabun, o chefe, uma ofensa tão grande que exija que a sua vida lhe seja tirada, então, a única forma de pagar pelo seu crime é oferecer o seu dedo como sinal de arrependimento.
Bir yakuza borcunu öder...
Um yakuza paga as suas dívidas...
Bir yakuza görevini yapar...
Um yakuza cumpre o seu dever...
Dengesiz bir oğlum var ; Tanaka Shiro yakuza olmak için üniversiteyi terk etti.
Tenho um filho desobediente, Tanaka Shiro, que deixou a universidade para se tornar yakuza.
Mağdur, kesinlikle bir mafya adamı.
As vítimas devem ser Yakuza.
Yakuza kurallarını şahsi arzularından üstün tutmayı öğren.
Aprende a dar valor ao código Yakuza acima dos teus desejos pessoais.
Harvard Yüksek İşletme'den mezun. Ve Yakuzaların başına geçen ilk kadın.
É licenciada pela Harvard Business School e a primeira mulher a encabeçar os Yakuza.
Yakuza.
Yakuza. Mafia japonesa.
Bir gün kardeşi Yakuzalara çok büyük para taktı. Geri ödemeye hiç de niyeti yoktu.
Um dia, ele roubou a Yakuza em muito dinheiro, o qual não tinha nenhuma intenção de devolver.
Artık buralarda düzen değişti. Yakuza her türlü derdinizle ilgilenecek.
As coisas estão a mudar, os Yakuza resolvem-lhe os problemas.
Yakuza mı? Burada mı?
Os Yakuza?
O bir Yakuza, yani savaşçı sınıfın yozlaşmış hali.
É um Yakuza, uma adulteração da classe dos guerreiros.
Chester ve Toby mafya edasiyla Nicholas'in üstesinden geldi.
Onde está? Chester e Toby, agiram como Yakuza com Nicholas.
Kapıcı bir yakuza.
O porteiro é dos Yakuza.
Ben bir "yakuza" değilim.
Eu não sou um "yakuza".
Ama bir yakuza gibi davranıyorsun.
Mas ages como um'Yakuza'.
Ken Yakuza'dan ayrılmak istiyorum.
Ken eu queria de deixar a'Yakuza'.
Marstan gelen Yakuza savaşçılarının saldırısı.
"Ataque dos Assassinos Yakuza de Marte".
Yakuza Çin'e dönmeden önce iki kez düşünecek.
Os Yakuza reflectirão antes de voltar à China.
Yakuza, intikam istiyor.
Os Yakuza querem vingança.
Peki ya Yakuza patronu, Ryuji Hanada ne olacak?
E o chefe dos Yakuza, Ryuji Hanada?
Özgür Adam, öldüren Yakuza lideri.
Aquele que matar o "Freeman" será chefe dos Yakuzas.
Bir Yakuza patronunun karısına tecavüz etmek, çok ciddi bir suçtur.
Violar a esposa de um chefe Yakuza é um crime.
Firmaları Yakuza koruyor.
SOLDADOS DA YAKUZA DEFENDEM-NAS
Biz Yakuzayız.
Nós somos Yakuza.