Yann tradutor Português
49 parallel translation
Sakın yannış anlama, parasıylan.
E para as pagar também, näo se engane.
Size taksi çağırıyım mı? Sabahın bu saatinde Londra'da... bi hanfendi yannız dolaşmamalı.
Uma senhora näo devia andar sozinha... em Londres a esta hora da manhä.
Sakın yannış anlama... parasıylan.
E para as pagar também... não se engane.
Selam Yann, bugün neler görüyoruz?
Então, o que é que vemos hoje?
- Selam Yann, Martine.
- Bom dia - Bom dia. Vai-se tudo embora?
Yann bekle beni.
Espera por mim!
Patates soyan askerin yannına geç.
Substitua aquele homem a descascar batatas.
Var. Yann için Gitmo uçağında yer ayırttım.
Reservei lugares no primeiro vôo para Guantánamo.
Ne söyleniyorsa onlara, onlarda dindar olanlarla, dindar olmayanlar arasında ayrım yapmasına olanak tanıyann ahlaki bir duygu oluşturuyor.
Creio que o que estão dizendo seja que têm um senso moral que os permite distinguir o que é religioso do que não é.
Yann "You Break Me" yi de söyle tamam mı?
Toca "You Break Me" amanhã, sim?
Ve Yann Vandernoout Bankanın bir bölümünü kullanıyor..
E Yann Vandernoout que se ocupa da parte do negócio bancário...
Merhaba Yann, Sen nasılsın?
Olá Yann. Como está?
Yann, yeter!
Yann, basta!
Yann ilk iş yönetim kurulu toplantısı yapacak.
Haverá uma reunião com o comité executivo amanhã.
Ayrıca tırnaklarının altında kreozot kalıntıları buldum. Ki bu da önemli bir şey değil kazan dairesi, çamaşırhanenin yannındaolduğu için. ... kazan dairesi, çamaşırhanenin yanında olduğu için.
Encontrei vestígios de creosoto sob as unhas delas, o que não deve ser nada, pois a sala da caldeira é perto da lavandaria e pode ter ido parar às mãos dela quando foi lá.
Yann aradı.
O Yann ligou.
Yedi haftadır kayıptı. - Yann, lütfen yapma.
- Esteve desaparecida sete semanas.
Yann!
- Yann?
Yann Hall, seni Beth Bachchan öldürmek ve May Weir'ı kaçırıp öldürmek suçlarından tutukluyorum.
Yann Hall, está preso pela suspeita de homicídio da Beth Bacan e o rapto e homicídio da May Weir.
Boynunun çevresini mi dolanmış?
Está a ver aquilo à volta do pescoço? Yann, olhe. O que é aquilo?
- Nerede bulduk Yann?
Quer que eu lhe diga?
- Yann'ın sorgusu için mi? - Evet.
- O Yann?
Burada ne işiniz var? - Yann'a bir şey mi oldu?
- Aconteceu alguma coisa ao Yann?
Matthew, bir şey soracağım son zamanlarda Yann'da garip davranışlar fark ettin mi?
Matthew, queria perguntar-lhe uma coisa. Notou alguma coisa estranha no Yann ultimamente? - Como por exemplo?
Yann işiniz hakkında ne kadar bilgi sahibi?
O que é que o Yann sabe sobre o seu trabalho?
Bu yüzden mi Yann hakkında sorular soruyorsunuz?
Por isso é que me perguntam sobre ele?
Yann'ın onlardan bahsettiğini duymadınız mı hiç?
E nunca ouviu o Yann a falar sobre eles? - Posso vê-lo?
- Berberi.
Quem tem acesso ao cabelo do Yann?
Katilin Yann olduğunu sanmıyorum. - Çünkü...?
Não acredito que tenha sido o Yann.
- Ne? Niye? Ne için?
- A Polícia prendeu o Yann.
Çok yorgunum. Pekala Yann, şuna bir bak.
Muito bem, Yann, veja isto.
Birlikte epey vakit geçiriyorlarmış. Yann kıskanıyor gibiydi.
Eles passam muito tempo juntos, o Yann parecia ter ciúmes.
Sizce Yann'ın bu işle bir ilgisi mi var?
Acham que o Yann teve algo a ver com isto?
Yann'ı görmesine izin yoktu ve eve de dönmek istemedi...
Não o deixaram ver o Yann e ele não queria voltar para casa.
Yann'ı tutuklamamış mıydınız?
Então e o Yann? Vocês prenderam-no?
Yann belki işin içindedir. Bilmiyoruz.
O Yann pode estar envolvido.
Matthew, Yann'ın bir kadınla üçlü yapmalarını teklif ettiğini söylemişti. - Ama Matthew "olmaz" demiş.
O Matthew disse que o Yann sugeriu que fizessem sexo a três com uma mulher que ele conheceu, mas o Matthew recusou.
- Yann, Matthew ve bir kadın mı?
- O Yann, o Matthew e outra mulher?
Yann'ı tutuklamaya niyetleri yoktu! Plan yapmıştım Matthew.
Não deviam ter prendido o Yann.
Matthew'un kıyafetinden gelmiş olabilir.
- O ADN do Yann. - Podia ser das roupas do Matthew.
Carol Fincher, Yann'ın Adsız Alkolikler gurubundan.
A ligação a uma das vítimas é parcial. A Carol era do grupo dos AA do Yann.
Yann salıverildi.
E libertámos o Yann.
- Yann!
Yann.
Yann Hall.
O tipo dos computadores com quem falámos sobre a sala de sexo.
- Bunu nerede bulduk sence?
- Onde acha que encontrámos isso? - Não sei. - Onde encontrámos isso, Yann?
Yann bu profile uymuyor.
O Yann não se enquadra no perfil.
Yann'ın saçına kim ulaşabilir?
E se...?
Merhaba. - Polis Yann'ı içeri aldı.
Olá.
Diğer yandan Yann...
Por outro lado, o Yann...