Yapabileceğimiz bir şey var mı tradutor Português
216 parallel translation
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Podemos ajudá-la nalguma coisa?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Há alguma coisa que possamos fazer?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı Bayan?
Podemos fazer alguma coisa por si, minha senhora?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Podemos ajudar?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Há algo que possamos fazer?
Onu yenmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Há algo que possamos fazer para o derrotar?
Ona yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey var mı Theo?
Podemos fazer alguma coisa, Theo? Para ajudá-lo?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Você quer alguma coisa?
Bakalım, yapabileceğimiz bir şey var mı?
Veja se há algo que possamos fazer.
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Precisam de assistência?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Podemos fazer alguma coisa?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı onbaşı?
Posso fazer alguma coisa por si, Cabo?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Precisa de nós, Comandante?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Podemos fazer alguma coisa?
- Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı? Evet.
- Podemos fazer alguma coisa por ti?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Não há nada que possamos fazer?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Precisas de alguma coisa?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Poderemos fazer alguma coisa?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Existe algo que possamos fazer?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Podemos ajudar nalguma coisa?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
E não podemos fazer nada?
Seni neşelendirmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Podemos fazer alguma coisa para te animar?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Podemos fazer algo?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Podemos corrigi-lo?
Yardım için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Podemos fazer alguma coisa para ajudar?
Yapabileceğimiz bir şey var mı? "
O que podemos fazer? "
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Querido, podemos fazer alguma coisa?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Que podemos fazer?
" Yapabileceğimiz bir şey var mı?
" Há algo que possamos fazer?
Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı Doktor?
Podemos fazer alguma coisa, doutor?
Belki de daha az. Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- E não podem fazer nada por ela?
Bizi yapabileceğimiz bir şey var mı?
Podemos fazer alguma coisa?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı Yarbay?
Podemos ajudar nalguma coisa, Coronel?
Korkarım yapabileceğimiz bir tek şey var.
Receio só podermos fazer uma coisa.
Buna cidden inanıyorsan Tommy, sanırım yapabileceğimiz tek bir şey var.
Tommy, se acreditas mesmo nisso, só podemos fazer uma coisa.
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
- Posso fazer mais alguma coisa?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
- Necessita algo mais?
Rahibe, yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
- Irmã, há nada que podemos fazer?
Klingonların köylülere yardım ettiğini öğrenirsek, yapabileceğimiz bir şey var.
Se descobrirmos que os Klingons ajudaram os aldeões, poderemos fazer alguma coisa. É isso que me preocupa.
Ama şimdi, mezarını kendi gözleriyle gördü. Acaba, yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Mas, agora que ela viu a sua lápide com os seus próprios olhos... bem, o que mais podemos fazer?
Sizin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Podemos fazer mais alguma coisa por si?
Şimdi, senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Há alguma coisa que podemos fazer por si?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
- Há algo mais que possamos fazer por si?
Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
O que podemos fazer, que não estejamos já a fazer?
Sınırı geçti. Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Algo que possamos fazer?
O hisleri geri getirmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Há alguma maneira de resgatar esse sentimento?
Ve o aşağılıklar bize sömürücü bir sözleşme teklif ederse ya da kamyonlarını hattımıza sokmaya çalışırlarsa yapabileceğimiz tek bir şey var.
E se esses bastardos nos tentam enfiar algum contrato ilegal pela goela abaixo. ou tentar forçar a passagem de um camião, só há uma coisa que podemos fazer.
Sizin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı? Evet, bir şey daha var.
- Há algo mais que possamos fazer?
ve bu bakımevinde öleceğim! - Fikrinizi değiştirmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Há alguma hipótese de mudar de ideias?
Senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Mais alguma coisa?
Küçüğü için yapabileceğimiz bir şey yok, ama bir planımız var.
Não podemos deter o pequeno, mas temos um plano.