English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yatacagım

Yatacagım tradutor Português

790 parallel translation
Ben de yatacağım.
Eu vou-me deitar.
Hemen yatacağım.
Vou já para a cama.
- Hayır, ben biraz dinlenip yatacağım.
- Vou sentar-me um pouco, e depois cama.
Hapiste yatacağım kadar yattım. Şu adamı bağlayayım.
Sempre soube dar um jeito nisso vou amarrar esse cara.
- Burada yatacağım.
- Vou dormir aqui. - Pode ir.
Sandığın üzerinde olmaz! Sandığın üzerinde ben yatacağım.
Não, eu é que durmo no banco da janela!
Bundan böyle sandığın üzerinde yatacağım.
Agora quem dorme aqui sou eu!
Unut gitsin. Daha bugün evlendik, Niagara Şelaleleri'ne gidecektik... ama ağabeyin beni boğmaya kalktı, taksi hala bekliyor... sense sandıkta yatacağım diye tutturdun!
Casámo-nos hoje, depois o teu irmão tentou estrangular-me o táxi lá fora à espera e agora queres dormir no banco da janela!
Evet, yatacağım Tommy.
- Sim, irei Tommy.
Ben ahırda yatacağım.
Vou dormir no celeiro.
Bu gece burada yakın bir yerde yatacağım.
Vou acampar por perto durante a noite.
Sanırım ben de yatacağım.
Vou, sim. - Certo.
- Hayır, sanırım uzanıp yatacağım... Çok geç oldu.
Não, acho que me vou deitar... já é muito tarde.
- Ama nerede yatacağım?
- Onde vou dormir?
Erken yatacağım.
Vou deitar-me cedo.
Kimsenin zarar veremeyeceği, ölümden sonraki hayatımda huzur içinde yatacağım ve tüm bunların tadını çıkaracağım bir mezar.
Uma tumba que nenhum homem possa violar, Onde possa descansar em paz, e aprecie tudo isso em minha segunda vida.
Sen yüzünden 6 ay hapis yatacağımı sanıyorsan aklından zorun olmalı.
Se crie que vou passar seis meses no cárcere por sua culpa deixa-o claro.
Bu gece burada yatacağım.
Esta noite aqui me deitarei.
Yere mi yatacağım yani?
Quer dizer, no chão?
İzninizle ben odama gidip yatacağım böylece uzay mekiğinin kurbağalara bir yararı olmaz.
Se não se importa, vou deitar-me para que a nave espacial nunca tenha utilidade para as rãs.
Olmaz, sanırım erkenden yatacağım.
Não, acho que vou para a cama cedo.
- Yatacağım, senin gibi.
- Vou deitar-me, tal como tu.
Battaniyeleri dışarı ben koydum ve gece onlarla ben yatacağım.
Estendo estes cobertores e dormirei neles à noite.
Tabi, tabi yatacağım..
Claro que sim. Como não? De ti também.
Şimdi de, müsaade ederseniz, yatacağım. İyi olur.
Agora, se me dá licença, vou-me deitar.
Yatacağım, kapımı da kilitleyeceğim.
Vou para a cama e vou fechar a porta.
Ben gidip yatacağım.
Vou-me deitar.
Biri öbürüne demiş ki : "Hemen yatmazsam..." "... eve gidip yatacağım! "
Uma diz â outra "Ou vou para a cama rapidamente, ou então vou para casa dormir."
Sağolun, ama bana ihtiyacınız yoksa erken yatacağım.
Obrigada, mas se já não precisa de mim, retiro-me mais cedo, se possível.
Hayır. Yatacağım.
- Não, não, dorme!
Bir aspirin alıp, yatacağım.
Agora eu tomo um comprimido e me deito.
Yanında böyle yatacağım, uslu duracağım.
Ficarei ao teu lado, assim, bem comportado.
Taksiye atlayıp Thérese'nin orada yatacağım.
Apanho um táxi e vou dormir a casa da Thérèse.
Birazdan yatacağım.
Um momento.
Bu salıncaktan kalkacağım. Bisküvi yedikten sonra yatacağım.
Vou largar este baloiço, vou pegar nuns biscoitos e vou para a cama.
Galiba ben de yatacağım.
Acho que também me vou deitar.
Nerede yatacağım?
Onde durmo?
Raylara mı yatacağız?
Deitamo-nos na linha?
Sanırım erken yatacağım
Acho que vou para a cama.
Tekrar yatacağım.
- Tenho de descansar, vou deitar-me.
Yatacağım ben.
Vou-me deitar.
Ben şurada yatacağım.
Eu dormirei ali.
Nerede yatacağım efendim?
Onde é que eu durmo?
Seninle yatacağım.
Eu durmo contigo.
Aynı yatakta yatacağım bir tip değil.
Eu não compartilharia minha casa com ele.
Onu gerçekten seviyorsam öteki ikisiyle yatacağımı söyledi.
Disse-me que se a amasse mesmo, dormiria com as outras duas.
- Evet, lütfen. Tamam. Yatacağım.
Está bem, eu deito-me.
Ben kanepede yatacağım.
Eu fico a dormir no sofá.
- Yatacağım.
- Vou dormir.
Ayağa kalkmayı becerir becermez yatacağım.
Assim que me conseguir levantar, vou-me deitar.
3 yıldan 5 yıla kadar hapis yatacağım.
Parece-me que me vão dar entre três e cinco.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]