English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yemelisin

Yemelisin tradutor Português

582 parallel translation
Bol bol yemelisin.
Devias comer muita.
- Hepsini yemelisin, yoksa aşçı küplere biner.
- Coma tudo, ou será ofensa mortal à cozinheira.
Bunlardan yemelisin.
Tem de comer um.
Yemek yemelisin, patron.
Chefe, tem de comer.
Yemelisin.
Tem de comer.
Ama bir şeyler yemelisin baba. Aç karnına çalışamazsın.
Devias comer, papá, não podes trabalhar de estômago vazio.
Sıcakken yemelisin.
Toma sobrinho, come enquanto está quente.
- Ama yemek yemelisin. - Diğerleri için İki Ay'ı gönderdim.
Mandei o Duas Luas atrás de Ben e dos outros.
Belki de bir şeyler yemelisin.
Devias comer qualquer coisa.
Yemelisin.
Tens de comer.
İncelemeden önce pisliği yemelisin tatlım. Bu durumda sen eleniyorsun.
É preciso sofrer para poder analisar, fofa, e isto exclui-a rapidamente.
İyi yemelisin.
Alimenta-te bem.
Warren, yemek yemelisin.
Warren, você precisa comer.
- Halacığım, bir şeyler yemelisin.
- Tia, tem que comer alguma coisa.
- Yemek yemelisin.
- Sabe, vocé deveria comer.
Önce bir şeyler yemelisin.
Primeiro coma alguma coisa.
- Önüne konulanı yemelisin.
Tens de comer o que te puserem à frente.
bundan yemelisin ne olduğunu söylemedin bunun?
Come mais disto. - Ainda não disseste o que é.
Ama yemek yemelisin David.
Mas tens de comer.
Gücünü korumak için yemelisin.
Tens que conservar todas as tuas forças.
Artık iki kişilik yemelisin.
Agora, está a comer por dois.
Uygun zamanında yemelisin ve bulutlardan çıkmalısın.
Devia comer a horas certas e tirar a cabeça das nuvens.
Mortadella bir sandviçe koyarak yemelisin.
A mortadela tem de se comer em sanduíche.
Talby, sen de bizimle yemelisin.
Ouve Talby, devias comer connosco.
Belki de önce bir şeyler yemelisin.
Talvez deva comer primeiro.
Şimdi yemelisin yoksa ölebilirsin.
Coma e beba algo... ou morrerá.
Ama tekrar uyuyakalmaman için, şimdi dinlenmelisin ve de yemek yemelisin.
Mas para não adormecer novamente... deve repousar agora, e também comer.
Baba, bir şeyler yemelisin.
Deveria comer, pai.
Yemelisin, ahbap, yoksa ölürsün.
Tens de comer, homem. Senão, morres de mononucleose.
Yavaşça yemelisin.
Devia comer mais devagar.
Ama yemelisin.
Obrigado. Mas tens de comer.
Daha fazla armut yemelisin Livia.
Devíeis comer mais peras, Lívia.
Yemelisin, yoksa zayıf düşersin.
Deves ter fome, eu alimento-te.
Gitmeden önce yemelisin.
Tem de comer antes de se ir embora.
O zaman, yemelisin.
Bem, tens de comer a tua comida.
"Queen of marks" diye bilinir onu yemelisin yoksa kötü şans getirir
Chama-se Rainha da Noite. É preciso comê-la... senão traz azar.
- Yemelisin.
Deve.
Kolej oyunu için daha çok yemek yemelisin.
Na faculdade teriam sido comidos vivos.
Flannery, belkide birşeyler yemelisin?
- Flannery, talvez devesse comer.
Bir şeyler yemelisin.
Tens que comer alguma coisa.
- Bir şeyler yemelisin.
- Tens que comer alguma coisa.
- Yemelisin.
- Tens de comer.
Bir şey yemelisin.
Tens que comer alguma coisa.
Yemek yemelisin artık.
Tem de comer.
Ama yemelisin, hala bir saatin var.
Não puedo fazer-te companhía. Mas aproveita tu. Mas olha que ainda tens mais de uma hora.
Yavaş yemelisin.
Tens que o fazer com tempo.
Bir şeyler yemelisin.
Você precisa comer.
Yemelisin ki büyüyebilesin!
Tens que comer, para poderes crescer!
Sırrımı öğrenmek istiyorsan bu sandviçi yemelisin.
Para saberes os meus segredos comes a minha sandes.
Daha çok su içip, daha çok böbrek yemelisin. O zaman belki bir gün çocuk sahibi olursun.
Devias beber mais água e comer mais rins, e então também tu, porra, poderias ter uma porra de um bebé um dia.
Sen yemelisin.
Tens de te alimentar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]