Yemin tradutor Português
20,927 parallel translation
Yemin ederim, kravatını mavi sanıyordum.
Estava convencido que trazias uma gravata azul.
Sana yemin ederim Ed hakkındaki şeyi bilmiyordum.
Juro que não sabia do Ed.
Eğer o yalakanın senin aklına girmene izin verirsen yemin ediyorum Doggett seninle işim biter!
Se voltares a dar o mínimo de atenção àquela besta, juro por Deus, Doggett... Nunca mais falo contigo!
Yemin ederim, burada kablolu yayın olmadığını bilseydim, tamamen temizlenirdim.
Eu juro, era capaz de me ter endireitado se soubesse que acabaria num local só com canais generalistas.
- Bu sefer iz bırakmayacağım. - Yemin ederim! Lütfen yapma!
- Desta vez não deixo uma marca.
Gördüğün zaman yemin ederim çok farklı hissetmiştin.
Quando vias, eu juro, sentias-te muito diferente.
- Yemin ederim bilmiyorum.
Juro-lho. Eu não sei.
Yemin ederim ben değildim.
Não fui eu, juro.
Öyle bir yemin ki, bir daha asla sıradan bir vatandaş gibi yürüyemeyeceğiniz her ne pahasına olursa olsun etrafınızdakileri koruyacağınız ve bu ülkeyi kendinizin bile üstünde tutacağınız bir yemin.
Uma promessa de que vocês nunca mais andarão pelo mundo como cidadãos normais, uma promessa para protegerem as pessoas a todo o custo, de serem responsáveis perante este país antes de vocês.
Yemin ederim, Alex.
Garanto-te, Alex.
Hannah bana yardım ediyordu, Claire'le olanlardan sonra seni bu işe karıştırmayacağıma yemin ettirdi.
A Hannah ajudou-me mas depois do que aconteceu com a Claire, fez-me prometer que não te envolveria. Por favor.
- yemin ediyor musun? - Ediyorum.
Juro.
Yemin ederim. Sadie senin DNA örneğini istiyordu çünkü senin kızının babası olduğunu kanıtlamak istiyordu.
A Sadie queria uma amostra do seu ADN para provar que é o pai da filha da Sadie.
- yemin eder misin?
- e nada mais que a verdade? - Juro.
Yemin ederim.
Eu juro.
- Alison yemin ederim...
- Alison, eu juro que...
Onu seveceğine ve koruyacağına yemin ettin burada, bu kilisede.
Fizeste o voto de amá-lo e protegê-lo aqui mesmo, nesta igreja.
The Walking Dead 7. Sezon, 6. Bölüm "Yemin Et"
S07E06 Swear
Yemin et şimdi.
Tens que jurar...
Yemin etmen gerek.
Tens de jurar.
Kadınlar konusunda işe yaramayabilir ama yemin ederim böyle görünürken kimse sana bulaşamaz.
Podes não fazer sucesso com as mulheres, mas prometo que ninguém se vai meter contigo com esse aspecto.
Bir şey yapmayacağım, yemin ederim.
Está tudo bem, juro.
Yemin ederim, seni bekledim.
Juro, deixei-me ficar acordada.
Her şeyi geri ödeyeceğim, yemin ederim.
Irei pagar-te tudo de volta, juro.
Yemin ederim.
Juro.
Yemin ederim o defteri bulacağım, çünkü o defter artık benim için önemli.
Juro que vou encontrar esse maldito livro porque esse livro agora, preocupa-me!
Yemin ederim, ben düşman değilim.
Juro, não sou uma ameaça.
Ona ne olduğunu bulmaya çalıştım, yemin ederim.
Tentei descobrir o que lhe aconteceu, juro.
Yemin ediyorum ki bilmiyordum.
Juro, não sabia.
Tek kelime etmedim. Yemin ederim.
- Nem uma palavra.
- Biliyorum tatlım. Yemin ederim biliyorum.
Faço sim, querida, acredita que sim.
Çocuğu aldım, yemin ederim.
Recolhi a bebé. Juro.
Yemin ederim. Biz yapmadık.
Eu juro-te, não fomos nós.
Ama benim bu işle bir ilgim yok. Yemin ederim.
Não tive nada que ver com isso, juro.
- Onu kilere götürmüştür. Yemin ederim.
- Levou-o para a cave, juro.
Yemin ederim bilmiyorum.
- Juro que não.
Iron Heights'ta duruşmayı beklerken sürekli kaçacağına yemin eden bir hücre arkadaşım vardı.
Quando estava em Iron Heights à espera de julgamento, tinha um colega de cela que jurava que ia fugir.
Yemin ederim ki gördüm.
Juro que vi.
Hayır, ben yapmıyorum, yemin ederim.
- Não, não fui eu! Juro por Deus!
Travis de bu gemiyi anahtarsız çalıştırabileceğine dair oğlunun hayatının üstüne yemin ediyor.
O Travis apostou a vida do filho que liga o barco sem a chave.
- Yemin ederim hayır.
- Não, eu juro.
Herkesin ciddi ciddi yemin etmesi lazım. Kimse altın zincirimle alay etmeyecek.
Vou precisar que jurem todos que não gozam mais com a minha corrente.
Ama artık yanındayım, seni ve Lacey'i koruyacağım. - Yemin ederim.
Mas agora estou aqui e vou manter-te a ti e à Lacey em segurança.
Yemin ederim ki ona elimi bile sürmedim.
Eu nunca lhe toquei. Juro.
Yemin ederim, özel güçleri her şeyi batırmak olan bir süper kahraman gibi.
Juro-te, ele é tipo um super-herói, cujo poder especial é "estragar tudo".
Aslında böyle biri değilimdir, yemin ederim.
Normalmente não sou assim, juro!
- Camila'ya söylemem, yemin ederim.
Não contei à Camila, juro.
Yemin ederim.
Prometo-te.
- Yemin ederim.
- Prometo.
Yemin edeceksin.
Tens de jurar.
Ben yapmadım, yemin ederim!
- Estás a roubar-me?
yemin ederim 1752
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yeminle 42
yemin edin 17
yemin ediyorum 138
yemin ettim 31
yemin ederim ki 107
yemin et 106
yemin ederim bilmiyorum 20
yemin eder misin 27
yeminle 42
yemin edin 17