English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yoksa

Yoksa tradutor Português

77,908 parallel translation
Suyu boşaltın yoksa gemiyle dibi boylarsınız!
Baldeiem, ou afundam-se com o barco!
Gururunu bırakmalısın yoksa ecelin olacak.
Devias esquecer o orgulho. Ainda te vai matar.
- Öldürüp öldürmeyeceğimi mi soruyorsun yoksa öldürmemi istiyorsun?
Estás a perguntar se o farei ou a pedir-me que o faça? A primeira.
Uhtred ve Ragnar mı yoksa paganlar mı?
- Uhtred e Ragnar? Pagãos.
İstediklerimi yerine getireceksin Guthred yoksa seni öldürürüm.
- Mas... Fareis o que vos peço, Guthred, senão, matar-vos-ei.
Yanımızda mı yoksa karşımızda mı olacak?
Ou está connosco ou contra nós.
Wessex olmalı yoksa Steapa'nın beni öldürmek için emir aldığına eminim.
Terá de ser Wessex, ou Steapa tem instruções para me matar, de certeza.
Çingene büyüsü mü yoksa bana dönmeden hafiflemek mi istemiş?
É praga cigana ou quer perder o pneu antes de voltar para mim?
Yoksa niye kadınların ikizleri hakkında aptalca bir şarkıyı Katrina Kasırgası'nı David Copperfield gösterisi sanan deli bir adamla söyleyeyim ki?
Porque achas que estou aqui em cima a cantar esta música estúpida sobre peitoris femininos com um louco que pensa que o furacão Katrina era uma ilusão do David Copperfield?
Yoksa hayal mi görmüştüm?
Ou também sonhei isso?
Yoksa onu da mı hayalimde gördüm?
Ou também sonhei com isso?
Bu sıradan bir tahmin mi yoksa uzman görüşü mü?
Uma opinião ou uma opinião "perita"?
- Hayal gücünüz mü, yoksa çocukluğunuz mu?
- Imaginação ou infância?
Elimde başka bir şey yok, sorunuz yoksa...
Por agora, é tudo, a não ser que tenham mais perguntas...
Hakikat ve mantığın peşinde bir arada mı duracağız yoksa varsayım ve şüphenin pençesinde paramparça mı olacağız?
Vamos unir-nos em busca da verdade e da razão ou vamos separar-nos por causa da conjetura e da dúvida?
O iyi bir Şerif mi yoksa kötü bir Şerif mi?
Ele é um bom ou mau Xerife?
Bu palavra mı yoksa gerçek mı, öğrenmem gerek.
Tenho de descobrir se é verdade.
Lavvrence Boyd şu an yer mi siliyor tuvalet mi temizliyor yoksa patates mi yıkıyor?
Lawrence Boyd está : A, a varrer o chão, B, a limpar WCs, C, a descascar batatas ou...
Gelmek mi istersin, yoksa burada beklemek mi?
Queres vir ou queres esperar aqui?
- Bu randevu gibi bir şey mi yoksa...
- Isto não é um encontro nem...
Defolun! Yoksa anahtarlarımı bir tarafınıza sokarım!
Bazem antes que pegue nas chaves e vos foda!
Yeni gelenler farklı bir yerde mi yoksa...
A mercadoria mais recente está num sítio especial ou...?
- Yoksa burada olurdu.
- Ela queria estar aqui.
Başka bir yolunu bul yoksa defol git.
Dá-me uma terceira via ou desampara-me a loja.
Yoksa ölürüm.
Não sobrevivo sem ele.
"İyi şanslar" derken, "gönlünce olsun" anlamında mı yoksa "mahkemede görüşürüz" anlamında mı?
"Boa sorte nisso" significa "desejo-te o melhor" ou "aceito o teu desafio"?
Söyleyecek başka bir şeyiniz yoksa tabii.
A não ser que tenha mais alguma questão.
Yoksa Fred Çakmaktaş gibi çalışmak zorunda kalırdım.
Senão, passava-me como o Fred Flintstone.
Şimdi değiştireyim mi yoksa?
Devo mudar isso?
Önce Colorado mu, yoksa Utah mı?
Vamos primeiro para o Colorado ou para o Utah.
Yoksa neden evime zorla girip onu paramparça etsin ki?
Ou não teria forçado a entrada para a destruir.
Bir de çizgili giyinmeyin, yoksa muare olur.
Não use riscas, senão ficará moiré.
Yoksa... Bankadaki paranı çekmedin, değil mi?
Tu não limpaste a tua conta bancária, pois não?
Bakacak mısın, yoksa devam edelim mi?
Vai verificá-las ou podemos continuar?
Kayıp da düştü mü, kalp krizi mi geçirdi yoksa bakışından hoşlanmayan biriyle mi karşılaştı bilmiyorum.
E eu não sei se ele escorregou e caiu, teve um ataque, se conheceu alguém que não gostou dele. Eu não sei.
- Yoksa sahte fatura mı? - Hayır.
- Ou a nota falsa?
Yoksa...
Pode ser.
Heyecanlanmalı mı yoksa tırsmalı mıyım bilemedim.
Eu não sei se deva ficar emocionado ou aterrorizado.
Git üstünü değiştir yoksa geç kalacağız.
É melhor trocares de roupa ou vamos nos atrasar.
Geri bas yoksa patlatırım.
Afastem-se, ou eles explodem.
Git üstünü değiştir yoksa geç kalacağız.
Desta vez não há reforços.
Geri bas yoksa patlatırım.
Com tiroteios e perseguições?
Bu güzel, tuhaf, çıtkırıldım kasabanın bakışları altında ezilecek mi yoksa kendi duyguları içinde boğulacak mı?
"Será que esta linda e exótica flor de estufa se afogará sob o escrutínio da cidade, ou será dominada pelas suas emoções?"
Yoksa Şerifin oğluyla birlikte olduğun için serbest mi bırakılıyorsun?
Ou estar com o filho do xerife dá-te liberdade para fazer o que quiseres?
Eğer işin yoksa Pops'ta bir milkshake içmek ister misin?
Se não estás a fazer nada queres ir beber um batido ao Pop's?
Koç'un oğlunu mu? Takım kaptanını mı? Yoksa Riverdale'nin altın çocuğunu mu şikayet edeceğiz?
O capitão da equipa de futebol e o menino de ouro do liceu?
Bu yıkıma katılmak ister misin, Cheryl? yoksa bana ya da bu güzel, genç, güçlü ve zeki kadınlara "sürtük" demeye devam mı edeceksin.
Se quiseres ser apanhada no meio, Cheryl, chama-me a mim ou a qualquer uma destas mulheres lindas, fortes e inteligentes
Yardıma mı yoksa işin içine etmeye mi geldin?
- Ajudar? Ou corromper a investigação?
- Senin evde mi yoksa benimkinde mi?
- Em tua casa? - Na da Ethel.
Ericsen mi yoksa?
Não é o Ericsen, é?
Yoksa bu sıkıntı mı olur?
Ou não pode ser?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]