Yola devam tradutor Português
675 parallel translation
Bu noktada, pek çoğu umutsuzluğa kapılarak geri döndü, fakat cesur olanlar yola devam edebildi.
Neste ponto, muitos regressavam desanimados, enquanto outros prosseguiam, valentes.
Arazilerinizin yanına geri dönmek yerine bizimle birlikte yola devam ediyorsunuz hala büyük şaşkınlık içerisindeyim, Bay Thorpe.
Ainda não entendo Sr. Thorpe, por qué vem na caravana em vez de voltar a sua plantação?
ÖLENLER BİLE GERİ DÖNMEDİLER KALDILAR VE YOLA DEVAM EDİYORLAR.
OS QUE MORRERAM NÃO REGRESARÃO. cAIRAM ALI, E COM CERTEZA, SEGUEM ADIANTE
Değilse, ben ördekle yola devam etmeyi tercih ediyorum.
Se não era o pato, prefiro continuar a viagem com ele.
- Haydi Saidi, yola devam etsinler!
- Vamos, Saidi, que não parem! - Sim, bwana.
- Doğru. Haydi Saidi, yola devam etsinler!
Vamos, Saidi, em marcha!
Haydi. - Yola devam etsinler Saidi.
- Que não parem, Saidi.
Bizden kurtulmak işlerine gelir ama yola devam etmeliyiz.
Nada lhes agradaria mais do que deixar-nos, mas temos de continuar.
Babam yola devam edebilmek için eşyaları satmaya çalışıyor.
O pai tem tentado vender coisas para comprar gasolina, para podermos seguir.
Ömrümün geri kalanını burada geçirmeyi çok isterdim ama... yola devam etmeliyiz.
Esperamos que fique muito tempo. Nada me gostaria mais do que passar o resto dos meus dias aqui mas temo que temos de continuar.
Vapurunuz üç gün sonra yola devam edecek. Tekrar görüşecek miyiz?
Seu barco continua por mais três dias.
Yerlerinize geçin ve yola devam etmeye hazırlanın.
Aos vossos postos, e preparem-se para seguir viagem.
Yola devam etmeliyiz.
Temos que continuar,
Apache dilini konuşuyor. Yola devam ettim.
Ele fala Apache.
Yola devam etmek istiyordum ve iyileşmesine seviniyordum.
Eu queria continuar a viagem, e fiquei contente que ele recuperou.
Bütün gün burada oturup çene mi çalacağız yoksa yola devam mı edeceğiz?
Ficamos aqui todo o dia conversando ou seguimos em frente?
Eğer iyi atış yapıyorsanız kendi başınıza yola devam edersiniz.
E nós temos que ir ligeiro. Você pode ir muito bem sozinho, se for bom atirador.
Portland'a dönüyoruz. Belki oradan da yola devam ederiz.
Regressar a Portland, e talvez continuemos sempre em frente.
Yola devam!
Continua a andar.
Yola devam! - Ne zaman öğle arası vereceğiz?
- Quando almoçamos?
Red'in etrafından yola devam edin!
Ultrapassa o Red e continua!
Onlara kuzeye gidin! Onları kuzeye doğru yola devam edin!
Nós vamos para o norte, leva o gado para o norte.
- Yola devam etmemizi mi?
- Quer que partamos?
Onlara Marsilya'dan ne kadar uzakta olduğumuzu ve yola devam etmek için nasıl bir araçları olduğunu sor.
Pergunte-lhes a que distância estamos de Marselha... e que meios têm para podermos prosseguir.
Yola devam edeceğiz.
Vamos continuar.
Yola devam edersek, iki günde sınıra varırız.
A este ritmo, alcançamos a fronteira em dois dias.
Böyle yola devam edemez, Clint.
Ele não vai chegar assim, Clint.
ve yetecek kadarını yanıma alıp paraları gömdüm ve yola devam ettim.
Sim, e quando vi que estava farto, enterrei o dinheiro e segui em frente.
Yola devam etmeliyim.
Tenho que viajar.
Büyük olasılıkla gece de yola devam eder.
Deve cavalgar durante a noite.
Yola devam ediyoruz.
Não parem.
Onarırlar, bayım. Yakında yola devam ederiz.
Estão consertando, estaremos na rota novamente logo, senhor.
Hayır, yakında yola devam etmeyiz.
Não, não estaremos na rota em breve.
Yola devam edelim.
Vamos.
Yola devam edin ve tamiratı hızlandırın.
Continuamos e despachem-se a arranjar isso.
Yarın sabah da Lepingsville'e doğru yola devam ederiz.
Depois, amanhã cedo, partimos para Lepingsville.
Üzgünüm ama yola devam etmeliyiz bebeğim.
Lamento, temos que seguir em frente, linda.
Yola devam et Teğmen Graham, burada ateş edecek kimse kalmadι.
Não parem, Tenente Graham, não há aqui mais ninguém sobre quem disparar.
Barikatı kıracağız ve China Light'teki insanları kurtarmak için yola devam edeceğiz.
Vamos quebrar essa barreira e depois salvamos as pessoas em China Light.
Hiç şüphem yok ki, bir çoğu sizinle birlikte yola devam edecek.
Duvido que haja muitos que o acompanhem.
Güneş batmadan önce, Oregon Özgürlük konvoyunun yola devam etmesi için daha 3 saat var!
Ainda temos três horas de luz e a Caravana Oregon Liberty seguirá andando.
Sanırım yola devam etmenin zamanı.
Creio que está na altura de seguirmos caminho.
Oradaki salla karşıya geçtikten sonra... yola devam edebileceklerini düşünmüşlerdi.
Pensaram que podiam atravessar o rio na jangada que lá havia... e, mais tarde, regressar ao trilho.
Meksika az ileride Hadi kumarbaz, yola devam
O México está mesmo ali Por isso, mexe-te, jogador
Benim yola yalnız devam etmem lazım.
Só lhe quero dizer que agora tenho de ir andando.
Devam etmek için çılgınca bir yola ihtiyaçları var.
Precisam de uma perspectiva maluca, para continuarem.
ve sen akıllanıp doğru yola girinceye kadar konuşmaya devam edeceğiz.
E falaremos até que voltes à razão.
Sen ne tarafa gidiyorsun, Jake? Belki yola birlikte devam edebilirdik.
Talvez possamos ir juntos.
Yola buradan devam etmek zorundayım.
Agora vou ter de encaixar as peças.
Buradan sonra yola yaya devam etsek daha iyi olur.
Daqui é melhor seguirmos a pé.
Yola devam edeceğiz.
Continuaremos dirigindo.
yola devam edelim 16
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edeyim mi 59
devam edemiyorum 17
devam 340
devam et 5157
devam ediyorum 40
devam ediyor 34
devam edecek 39
devam edin 1943
devam edelim mi 59
devam edeyim mi 59
devam edemiyorum 17