Yulaf tradutor Português
689 parallel translation
Sabah yulaf ezmenizi yemediğiniz için partiye katılmanıza izin vermediler mi?
Não comeu os cereais de manhã, e por isso, não a deixam ir à festa?
O yüzden cici bir kız olup yulaf ezmenizi yiyin.
É melhor ser uma menina bonita e comer a papa.
Kahverengi kırçıllı yulaf rengi, yapıştırma cepli bir paltosu vardı. Bir fuları, keçe şapkası, kahverengi ayakkabıları, gömleği ve göğüs cebinde küçük mavi bir mendili vardı.
Cor de aveia, com manchas castanhas, um casaco 3 / 4 " com bolsos sobrepostos, um lenço, chapéu de feltro, sapatos castanhos, camisa de tussor e um lenço pequeno azul no bolso do peito.
- Yulaf rengi tüvit.
- Xadrez cor de aveia.
- Yulaf rengi tüvit, fular.
- Xadrez cor de ave a, blusa...
Yulaf ezmesiyle başlasan iyi olur.
Pode começar pelas papas de aveia.
Sürünün gerisi, un, yulaf, mısır.
O resto do gado, a farinha, a carne, o milho?
Kuru üzümlü yulaf ezmesi, fındık ve tarçın.
Biscoitos de aveia com passas, nozes e canela.
Yulaf ezmeni de hemen getiriyorum.
Vou já buscar os cereais.
Benim yulaf ezmemi getir.
Dá-me os cereais.
Çocuklar yulaf ezmesi yer, ben de yumurta ve jambon isterim.
Eles querem farinha de aveia e eu quero ovos mexidos com bacon.
Yine yulaf ezmesi, baba.
É aveia outra vez, pai.
Yulaf ezmesi konusunu daha sonra konuşuruz.
Discutimos sobre a aveia mais tarde.
- Yulaf ezmesi ister misin?
- Queres aveia?
Yulaf yeyip uzun yaşamak daha iyidir!
Vai para casa da mamã e tem uma vida longa a comer papas.
Ayrıca, yulaf bu şekilde yenmez.
Nozes não devem ser comidas dessa forma.
Bize kunduz yağı ya da yulaf çorbası içirmemeli
Nunca dar oleo de ricino Nem mingau
Evet, sanırım yulaf ezmesi ve İngiliz sosisi alacağım.
Acho que quero papas de aveia... salsichas inglesas...
Dişsiz bile Beardsley'lerin kahvaltısında 2 kilo domuz 7 litre yulaf ezmesi üç düzine yumurta ve, yakmadığım taktirde, 40 dilim kızarmış ekmek vardı. Bu sadece öğle yemeğine kadar bastırıyordu.
Dentes ou não, o café da manhã dos Beardsley incluía... 2 Kg de bacon... 4 Lt de farinha de aveia, 3 dúzias de ovos... 40 fatias de torradas, a menos que falhe... e isso é só para aguentar até ao almoço.
Yulaf ezmesi sandviçini icat etmem gerekti. Haydi Phillip.
Tive que inventar a sanduíche de aveia.
- Yulaf teslim ediyorum.
Vim entregar aveia.
Yulaf mı?
Aveia?
Ayakları yerden kesiliyor, bir parça yulaf lapası yiyorlar ve işte bu kadar.
Fazem a viagem para aqui, comem uma tigela de papa e... É tudo.
Ama bu yulaf samanı çayı.
Mas é chá de palha de aveia.
Daha önce hiç yulaf samanı çayı içmedin, değil mi?
Você nunca tomou chá de palha de aveia. Tomou?
Sadece yulaf yiyip, şınav çekiliyor.
Só gérmen de trigo e flexões.
Ben... Yulaf ezmesi severim.
Eu cá gosto mais de flocos de aveia.
Ben yulaf ezmesi alacağım.
Para mim papas de aveia.
- Yulaf ezmesi mi?
- Papas de aveia?
- Evet, yulaf ezmesi.
- Sim, papas de aveia.
Yulaf, arpa, havuç.
Aveia, cevada, cenouras.
Bana dedi ki : olabilecek en kötü şey... erkeğin, dudaklarını ıslak yulaf kasesine sürüyormuş gibi hissetmesidir.
Disse-me que o pior que pode acontecer... é fazer um rapaz sentir que pôs os lábios numa taça de aveia húmida.
Diz kapaklarından yulaf ezmesi yapacağım.
Vou fazer-te a porra das canelas em papas.
Bana verdiğin Kurbağa yulaf ezmesini değil.
Não a merda de papas franciú que me têm dado.
Sen hiç ömründe yulaf ezmeli suda yıkandın mı?
Alguma vez tomaste banho em papa de aveia?
Atımı kiralık bir ağıra götürüp Önüne biraz Yulaf koyacak kadar kibar mısın?
Farias a gentileza de levar o Dólar à cocheira de aluguer e fazer com que ele coma uma ração dupla de aveia?
Karpuz, buğday ve yulaf ekmeği timsah pirzolası ve domuz kuyruğu
Melancia, milho assado e pão-burro Costeletas de jacaré Rabos de porco
Biraz karpuz, yulaf ekmeği, timsah pirzolası
Meu Deus, tripas guisadas, melancia Milho assado, pão-burro Jacaré, rabos de porco
Ben yulaf unu isterim.
Gosto de papas de aveia.
Kıymalı yulaf ve bir şişe içki.
Black puddings e uma garrafa de hidromel.
Kıymalı yulaf?
Black puddings...
Ya da Cook İlçesi kodesindeki o yulaf ezmesinden.
Ou como os cereais da prisão de Cook County.
Kahvaltıda yulafınızı bitirin. Anne babanızın sözünü dinleyin. Çünkü en iyisini onlar bilir.
Comam o pequeno-almoço e obedeçam aos vossos pais, eles é que sabem.
Bir tabak yulaf ezmesi alabilir miyim?
Pode-me dar um prato de aveia?
Yulaf tanesi.
- Cereais.
Çatır çutur yulaf tanesi.
Cereais frescos!
Domuz pastırması, yumurta yulaf lapası, portakal suyu, tost ve reçel.
Bacon e ovos, flocos, sumo de laranja, tostas e compota.
Bengal Psikiyatri Enstitüsü'nde aynı odada kalıyoruz. Kullanılmış yulaf ezmesi kutularından yaptık bu kürkleri.
Estamos internados num Manicómio de Bengali... e fugimos com esta pele feita de caixas de cereais vazias.
Bayan, ben yulaf ezmesini omletten önce istemiştim.
Eu queria mingau de aveia antes dos ovos mexidos.
- Bugün daha fazla yulaf alacak.
Merece uma ração especial. Dás-lhe?
- Yulaf lapası, domuz eti ve yumurta.
O que é tudo isto?