English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ Y ] / Yüzügüm

Yüzügüm tradutor Português

296 parallel translation
"Yüzüğüm düşmüş!"
¡ Eu perdi meu anél!
Bu benim eski yüzüğüm.
É meu velho anel.
Yüzüğüm.
O anel.
- Bileziğim ve nişan yüzüğüm...
- A pulseira e o anel de noivado...
Artık verecek yüzüğüm yok.
Infelizmente, já não tenho mais anéis.
- Yüzüğüm!
E o meu anel?
Bak nasıl sardı parmağını yüzüğüm.
Veja...
Evet, nişan yüzüğüm, küpelerim ve bileziklerim kayıp.
- Faltam-me o anel de noivado, os brincos... -... os braceletes...
Yüzüğüm! Evlilik yüzüğüm!
O meu anel de casamento.
Paramı kaybettim belki ama yüzüğüm hâlâ duruyor.
Esta noite perdi todo o meu dinheiro... mas ainda tenho um anel para apostar.
Hay Allah, yüzüğüm...
A aliança!
- Mesela, yüzüğüm!
- O meu anel, por exemplo!
Elmas nişan yüzüğüm.
O meu anel de diamante de compromisso.
Eğer böyle bir yüzüğüm olsaydı, dünyayı ele geçirebilirdim.
Com um anel daqueles eu podia, atrevo-me a dizer, aspirar a dominar o mundo.
Yüzüğüm yok.
A aliança saiu.
O benim evlilik yüzüğüm.
É a minha aliança de casada.
Yüzüğüm nasıl?
E o anel?
İşte yüzüğüm.
Aqui está meu anel.
Tabii şu sıralar yüzüğüm hakkındaki şu kargaşa var.
E agora, vlaro, ha todo este alvoroço por vausa deste meu Anel.
Yüzüğüm düştü.
Deixei cair o anel.
Ah, yüzüğüm...
O meu anelzinho...
Benim altın yüzüğüm...
Meu douradozinho...
- Yüzüğüm!
- O meu anel! Céus!
Yüzüğüm!
A minha aliança!
Evlilik yüzüğüm!
A minha aliança.
Yüzüğüm onda kaldı, ne yapacağız?
Tem a minha aliança, Peggy.
Benim evlilik yüzüğüm.
É a minha aliança!
Evlilik yüzüğüm ebediyen kayboldu.
A minha aliança foi-se para sempre!
Çünkü burada yüzüğüm var.
Porque tenho um anel mesmo aqui.
Bu benim Maskeli Kahraman gizli bölmeli yüzüğüm.
Este é o meu anel secreto do Vingador Mascarado.
Boynundaki benim nişan yüzüğüm.
Estás a usar a aliança que te dei.
Benim yüzüğüm.
O meu anel.
Albert, yüzüğüm gitti.
Albert, o meu anel desapareceu.
Yüzüğüm gitmiş.
O anel desapareceu.
Yüzüğüm güzel mi?
Gosta do meu anel?
Sana takacak yüzüğüm yok, tacım yok
Não tenho um anel nem uma coroa para te dar
Bir de yüzüğüm var.
Também tenho um anel.
Ruh hali yüzüğüm düştü.
O meu anel de disposição.
Benim verici yüzüğüm de ısınmadan çalışmaz.
O meu anel descodificador tem de ser sempre aquecido.
Renk değiştiren yüzüğüm.
o meu anel do humor.
Bu yüzük yakuttur. Benim şans yüzüğüm.
Isto é um rubi, é o meu anel da sorte.
Bu yakut. Benim şans yüzüğüm.
É um rubi, é o meu anel da sorte.
Meslek yüksek okulu yüzüğüm.
É o meu anel de bacharel.
Bir sürü yüzüğüm vardı. Kolyelerim elbiselerim... Amerikan arabam vardı.
... tinha tantos anéis, colares, vestidos um automóvel americano...
Ayrıca evde tam sana göre bir yüzüğüm var.
Eu tenho um anel lá em casa perfeito para ti.
Yüzüğüm... Sadece bazı arkadaşlarım oldu.
O meu anel pertencia a uns amigos.
- Yüzüğüm.
- Que é isso?
- Nikah yüzüğüm bari kalsın!
- A minha aliança não!
Peki, yüzüğüm nerede?
- Então onde está o meu anel?
Sekizgen antrenman yüzüğüm bile var.
Até mandei desenhar o meu próprio anel octogonal.
Yüzük takamıyorum ama çok zarif bir yüzüğüm var.
Já não posso usar o anel, mas o diamante é muito bonito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]