Zaofu tradutor Português
69 parallel translation
Neredeymiş? Zaofu denilen bir şehirde, Metal Kabilesi'nin olduğu yerde.
Numa cidade chamada Sao Fu, pertencente ao Clã de Metal.
Üzgünüm ama eğer Zaofu'da bir hava bükücü varsa, sonraki durağımız orasıdır.
Desculpa, mas se há um dominador de ar em Sao Fu, é para lá que vamos.
Zaofu'ya geldikten sonra Korra yeni hava bükücü olan ve annesi, Lin'in üvey kardeşi olan Opal'le tanışmıştır.
Depois de chegar em Sao Fu, Korra conheceu Opal, uma nova dominadora de ar, cuja mãe é meia-irmã de Lin.
Zaofu dünyadaki en güvenli şehirdir.
Sao Fu é a cidade mais segura do mundo.
Korra Zaofu'da güven içinde beklerken Tenzin hava bükücüleri eğitimlerine başlamaları için Kuzey Hava Tapınağı'na getirmiştir.
Enquanto Korra permanece segura em Sao Fu, Tenzin levou os dominadores de ar para o Templo de Ar do Norte para começarem o treino.
Zaofu'da Beifong'un kız kardeşi ile birlikteyim.
Com a irmã da Beifong, em Sao Fu.
Bu arada, hava bükücü Zaheer Zaofu'nun etrafını kuşatmaktadır.
Enquanto isso, o dominador de ar Zaheer arma uma emboscada em Zaofu.
Zaofu'nun içinden bilgi almışlar gibi görünüyor.
Parece que tinham alguém infiltrado em Zaofu.
Doğma, büyüme buralıyım.
Nasci e fui criado aqui em Zaofu.
Dün gece Zaofu'ya giren saldırganlara yardım ettiniz mi?
Ajudaste os atacantes a entrarem em Zaofu ontem?
Bu muhafız sadece 18 yaşında ve tüm yaşamını Zaofu'da geçirmiş.
Aquele guarda só tem 18 anos e viveu em Zaofu a vida toda.
Zaheer Zaofu'ya sızarak Korra'yı kaçırmaya teşebbüs etmiştir.
Zaheer infiltrou-se em Zaofu e tentou raptar a Avatar.
Zaofu'da neler oldu?
O que é que aconteceu em Zaofu?
Ayrıca Korra canlı olarak Zaofu'da ne işinize yarayacak?
Porque é que precisavam da Korra viva em Zaofu?
Zaofu'da beni ektiğin için çok teşekkürler.
Obrigada por me mandares de volta para Zaofu.
Umarım biz Zaofu'ya gelmeden Hava Tapınağı'nda Tenzin ile konuşmayı başarabilir.
Espero que ela possa comunicar-se com o Tenzin no Templo do Ar enquanto vamos para Zaofu.
Umarım Pabu ve Naga Zaofu'da iyidirler.
Espero que a Naga e ele estejam bem em Zaofu.
Baatar ve ben Zaofu'yu terk ettiğimizde, ailenizle aramızın bozulduğunu biliyorum fakat sence de artık affetme ve unutma zamanı gelmedi mi?
Sei que as coisas se complicaram na tua família quando o Baatar e eu saímos de Zaofu. Mas não achas que está na altura de perdoar e esquecer?
Zaofu'dan ayrıldığımızdan beri yaptığımız onca güzel şeyi gördüğüne göre, artık ortaya çıkıp bize yardım etmediğine üzülüyor olmalısın.
Agora que viu as coisas boas que fizemos desde que saímos de Zaofu, acho que deve lamentar não ter vindo connosco.
Su ve Lin'i, Zaofu ve Cumhuriyet Şehri'ni görebilirim.
Consigo ver Su e Lin, Zaofu e a Republic City...
Zaofu'da Suyin Beifong'un yanında büyüyen birisi olarak öğrendim ki unvanını bir nesilden diğerine geçiren Kraliyet Ailesi fikri, artık eskide kalmış ve bir ulusu ileriye götüren şeyler, teknoloji ve yenilikçilik olmalıymış.
Ao crescer em Zaofu com Suyin Beifong, aprendi que a ideia de uma família real passar um título de uma geração para outra, era uma ideia arcaica, e que a tecnologia, e inovação deviam ser as coisas que levam uma nação para a frente.
Kraliçe düşüp de herkes senden Toprak Krallığı'nı bir arada tutmak için yardım beklerken senin tek yaptığın, Zaofu'da saklanmak ve sonuçlarla uğraşmayı diğerlerine bırakmak oldu.
Quando a Rainha caiu e todos te pediam para ajudares a impedir que o Reino desmoronasse, só querias esconder-te em Zaofu e deixar os outros lidarem com as consequências.
O zaman Zaofu'yu da neyin beklediğini biliyorsun.
Então sabes o que está para vir para Zaofu.
- Biraz keyfi kaçtı. Çünkü Kuvira tüm birliklerini Zaofu'da topluyor ve biz de burada tıkılıp kaldık.
Ele está apenas triste porque a Kuvira está a levar as tropas até Zaofu, e tivemos de ficar aqui.
Zaofu, uzun zaman önce evim olmaktan çıktı.
Zaofu deixou de ser a minha casa há muito tempo.
Zaofu'ya girmemiz gerektiğinden emin misin?
Tens a certeza que devemos ir para Zaofu?
Kuvira Zaofu'ya doğru ilerliyorsa, ben de öyle yapacağım.
Se Kuvira vai para Zaofu, também vou.
Zaofu'dan vazgeçmiyorum.
Não entregarei Zaofu.
Oğlum, senin yerin burası.
- Filho, pertences a Zaofu.
Zaofu asla seni lideri olarak kabul etmeyecektir.
Zaofu nunca te aceitará como líder.
Görüyorum. Zaofu.
Já consigo ver.
Başardık.
Zaofu. Chegamos.
Öyle ya, gerçekten Zaofu'ya saldıracak değilsin herhalde?
Não vais realmente atacar Zaofu, pois não?
Ya da... belki de Zaofu'yu ele geçirmemiz gerekmiyordur.
Ou talvez, não devêssemos tomar Zaofu.
Zaofu bize katılacak.
Zaofu vai juntar-se a nós.
Zaofu her zaman modern ilerlemenin öncüsü olmuştur ve şimdi bunu herkesle paylaşma şansın var.
Zaofu sempre se destacou pelo seu progresso moderno, e agora pode compartilhar isso com todos.
Kuvira ve Baatar o gün, yanlarına Varrick'i güvenlik güçlerimi ve bir kaç Zaofulu zengini de alarak ayrıldılar.
Kuvira e Baatar partiram naquele dia com Varrick, os meus seguranças, e alguns cidadãos ricos de Zaofu.
Görevi bırakmayı reddettiğinde, yönünü buraya çevirmesinin sadece bir zaman meselesi olduğunu biliyordum.
Quando se recusou a desistir, sabia que seria apenas uma questão de tempo até ela se dirigir a Zaofu.
Beni de aynen tehdit etti, ve şimdi de Zaofu'yu tehdit ediyor.
Ela também me ameaçou, e a Zaofu.
Zaofu'yu almana müsaade edemem.
Não posso deixar-te tomar Zaofu.
Zaofu antlaşmayı reddeden son şehir.
Zaofu é a última resistência.
Tamam, ben yukarıya çıkıp, dağın etrafından dolaşarak Zaofu'ya arkadan gizlice girelim derim.
Acho que devemos ir pelas montanhas e entrar pela parte de trás de Zaofu.
Zaofu'ya gitmiyoruz.
Não vamos para Zaofu.
Kuvira Zaofu'yu cebren işgal etmekle tehdit etmektedir.
Kuvira ameaça tomar Zaofu à força.
Kitap Dört : Denge. Bölüm Altı :
LIVRO 4 EQUILÍBRIO CAPÍTULO 6 "BATALHA DE ZAOFU"
Beni dinleyin, Zaofu'lular.
Atenção, cidadãos de Zaofu.
- İnanınız ki, siz barışsever Zaofu'lulardan geriye kalan temsilcileriniz benimle, şafak vakti şehrin dışında buluşup şehrinizin kayıtsız şartsız teslimiyetini sunana kadar intikam almaya çalışmayacağım.
Fiquem com a certeza de que não me vou me vingar sobre os pacíficos cidadãos de Zaofu, desde que os seus demais representantes se encontrem comigo fora da cidade ao amanhecer para me oferecerem a rendição total e incondicional da cidade.
Eğer Su bana boyun eğer ve Zaofu'yu teslim ederse ona ve ailenizin geri kalanına hiçbir zarar gelmeyecek.
Se Su concordar em curvar-se a mim e entregar Zaofu, ela e o resto da família não serão magoados.
Zaofu'yu derhal teslim edin.
Agora entreguem Zaofu.
Anlaşılamayan tek bir yer kalmıştır :
Mas um permanece e resiste, Zaofu.
Zaofu.
Durante esses anos,