Zedd tradutor Português
361 parallel translation
Ben Lord Zedd, iyi ve dürüst olan her şeyin düşmanıyım.
Sou o Lorde Zedd, inimigo declarado de tudo o que é bom e decente.
Hiç kimse Lord Zedd'e kazık atamaz!
Ninguém trai o Lorde Zedd e sobrevive!
- Blackthorn Tepesine git, Zedd'i bul.
A Colina do Espinheiro Negro.
- Şu deli olan yaşlı adamı mı?
Encontra o Zedd. Aquele velho maluco?
- Zedd her şeyi açıklayacaktır.
- O Zedd explicará tudo.
- Seni Zedd'e götüreyim.
- Vou levar-te a casa do Zedd.
Zedd'in evine dönemezsin.
Não podem voltar à casa do Zedd.
Zedd bana senin, babam olmadığını söyledi.
O Zedd disse-me ele disse-me que não eras meu pai.
Zedd'i bulmak için bununla büyü yapmıştın.
Foi essa magia que usaste para encontrar o Zedd.
Sınırdan geçmemde ve Zedd'i bulmamda yardım etti.
Foi graças a ela que atravessei a Barreira e encontrei o Zedd.
Tabii Zedd'i asla arkamızda bırakıp gidemeyiz.
Não vamos apanhá-lo a arrastar o Zedd connosco.
Zedd'le beraber kal.
Tu ficas com o Zedd.
Zedd ile sizi takip ederiz.
Seguir-vos-ei com o Zedd.
- Görünüşe göre heyecanlı kısmı kaçırdım. - Zedd!
Parece que perdi toda a agitação.
Tabii Zedd'i asla arkamızda bırakıp gidemeyiz.
- Temos de encontrar Fane e obter o Livro. Não vamos apanhá-lo a arrastar o Zedd connosco.
Zedd ile sizi takip ederiz.
Vai com ele. Seguir-vos-ei com o Zedd.
- Görünüşe göre heyecanlı kısmı kaçırdım. - Zedd! Yaşıyorsun!
Parece que perdi toda a agitação.
Zedd'i bulmamıza yardım edebilirdi.
Ele podia ajudar-nos a encontrar o Zedd.
Zedd'i bulmak için onu kullanabilirsin.
Podes usá-lo para encontrar o Zedd.
- Olay gittikçe kötüleşiyor ve Zedd'i bulmalıyız.
- Isto está a piorar.
Başına kim bilir neler geldi?
Temos de encontrar o Zedd. Quem sabe o que lhe está a acontecer?
Zedd'i bulabilirim ama, hemen gitmemiz gerekiyor.
Consigo encontrar o Zedd, mas temos de ir agora.
Zedd'i bulmalıyız.
Temos de encontrar o Zedd.
Eğer burada olsaydı Zedd ne derdi?
O que diria o Zedd se estivesse aqui?
Gördüklerinden neler hatırlıyorsun?
Do que te lembras da visão que tiveste do Zedd?
Sakın hatırlatma, Zedd.
Não me lembres, Zedd.
Acele et, Zedd!
Despacha-te, Zedd.
- Zedd, onu buradan uzaklaştır! - Richard!
Zedd, tira-a daqui!
Zedd'in bu kadar yakın olduğumuzu bana söylemeyişine şaşırdım.
Estou surpreendido pelo Zedd não me ter dito que estávamos perto.
Zedd sizinle kalmamı söyledi.
Disse ao Zedd que ficaria convosco.
Dönmene sevindim, Zedd.
Fico feliz por teres voltado, Zedd.
Zedd, bir Confessor'e doğruyu söylemekle yükümlüsün.
Estás sujeito pela honra a contar a verdade a uma Confessora.
Zedd, tamamen dürüst olmadığın sürece, sakladığın neyse itiraf etmediğin sürece seni, Allard'ın sorumluluğundan kurtaramam.
A menos que digas toda a verdade, a menos que confessas o que quer que estejas a esconder, não posso absolver-te da tua responsabilidade para com o Allard.
Zedd, Allard'ın babası değil.
O Zedd não é o pai do Allard.
Üzgünüm Zedd.
Desculpa, Zedd.
Hayır, Zedd. Tabii ki sorgulamıyorum.
Não, Zedd, claro que não.
Sen düzenbaz, yaşlı bir şeytansın, Zedd.
És um velho diabo ardiloso, Zedd.
Zedd, Richard'ın sadece ava gittiğini söylemiştin.
Zedd, disseste que o Richard foi só caçar.
Zedd, seni annenin kollarından alırken oradaydım.
Eu estava lá quando o Zedd te tirou dos braços da tua mãe.
Tüm gece yürürsek, sabaha orada olabiliriz sonra da geri dönüp Zedd'i izleriz.
Se caminhássemos a noite toda poderíamos chegar lá de manhã e depois voltar e seguir o Zedd.
Zedd'i yakalamalıyız.
Temos de ir ter com o Zedd.
Zedd'in bizim için bıraktığı izlerin ne kadar dayanacağını bilmiyoruz.
O rasto que o Zedd nos está a deixar, não sabemos quanto tempo durará.
Zedd'i yakalamalıyız.
Vamos ter com o Zedd.
Zedd, Renn'le aynı yoldan gitmiş.
O Zedd vai na mesma direcção que o Renn.
Gryff bu Kahlan, bunlar da onun arkadaşları Zedd ve Richard.
Gryff, esta é a Kahlan e os seus amigos, Zedd e Richard.
Zedd ve Kahlan'ı yakalayabilmek için bir at ödünç almalıyım.
Preciso de um cavalo para ir ter com o Zedd e a Kahlan agora.
Sana ve Zedd'e ulaşmak için ne yapmam gerekiyorsa onu yaptım.
Apenas fiz o que tinha a fazer para voltar para ti e para o Zedd.
Zedd, onu tanıyor musun?
Zedd, conhece-la?
Teşekkür ederim, Zedd.
Obrigada, Zedd.
Zedd, sana Allard'ı tanıştırmak istiyorum.
Quero apresentar-te o Allard.
Zedd, neden ona anlatmıyorsun?
Por que não lhe contas?